Adı, eskiden Van gölünün güneyinde ve bir bölümü de İran’a doğru uzanan yörelere yerleşmiş “Hakkar” kabilesinin isminden gelen, Arap dili, coğrafyası ve tarihlerinde bölge adı “Hakkariye” olarak geçmekte olup, “Hakkarlar’ın Şehri” anlamına gelen Hakkari Türkiye'nin en sarp ve dağlık yörelerinden biridir. Şimdi Hakkari'nin tarihi ve turistik yerlerini anlatmaya çalışalım... Hakkâri Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan oldukça engebeli bir coğrafi yapıya sahip yerleşim alanlarından biridir. Coğrafyasının oluşturduğu zorluklar ve diğer yerleşim alanlarına uzaklığı dolayısıyla eski bir tarihi olmasına karşın, mimari eserler bakımından fazla zengin değildir. Bu eserlerden bazıları şöyledir: HAKKARİ'NİN GEZİLECEK YERLERİ CENNET CEHENNEM VADİSİ Hakkari'ye 45 kilometre uzaklıkta bulunan ve dört mevsimin bir arada yaşandığı 3 bin 500 rakımdaki Cennet Cehennem Vadisi doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Bir bölgesi binlerce yıllık devasa buzullarla kaplı olan vadi, diğer bölgesinde ise ziyaretçilerine çeşit çeşit çiçeklerle bezenmiş muhteşem bir görüntü sunuyor. Bölgeye giden doğa severler kamp, dağ sporları, kaya tırmanışları, doğa yürüyüşleri gibi etkinlikler düzenlerken, bir yandan da gizli kalan cennetleri keşfetme olanağı buluyor. MEYDAN MEDRESESİ Hakkâri’nin Biçer Mahallesi’nde bulunan medresenin giriş kapısındaki kitabeden, 1700-1701 yıllarında Hakkâri yöneticilerinden İzzeddin oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Kale Altı Mezarlığı'nın doğu tarafına kurulmuştur. Dikdörtgen planlı medrese, avlulu, iki katlı medreseler grubuna girmektedir. Medrese, 18.25x23.40 metre ebadında, enine dikdörtgen bir alana oturmaktadır. Yapı iç avlulu, iki katlı ve iki kanatlı, düz damlı medreseler grubuna girmektedir.Yapıya güney cephenin ortasındaki bir taç kapı vasıtasıyla girilmektedir. Medrese, düzgün kesme taş işçiliği gösteren anıtsal yapısı, düzgün planı, iki katlı revaklı avlusu, mescit ve odaları ile kapısındaki süslemeler ve içerisindeki sütun başlıkları ile dikkat çekmektedir. Ayrıca günümüze orijinal yapısını koruyarak ve sağlam bir şekilde gelmiş, Hakkâri'nin tek anıt yapısıdır. [old_news_related_template title="Tarihi 9.000 yıl öncesine dayanan Diyarbakır'dan gezi notları" desc="UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri ile çok önemli tarihi mekanlara ev sahipliği yapan Diyarbakır'ın gezilecek yerlerini sizler için derledik..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/05/iecrop/diya_16_9_1525674875.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/diyarbakir-gezilecek-yerler-tarihi-9-000-yil-oncesine-dayanan-diyarbakirdan-gezi-notlari/"] TAŞ KÖPRÜ Şemdinli Çayı üzerinde, ilçe merkezine 13 kilometre, Nehri (Bağlar) köyüne 4 kilometre uzaklıktadır. Nehri-Derecik- Irak yolunun bağlantısını sağlamaktadır. Yüksek dağların arasında derin bir vadide yer alan, kuzeygüney istikametinde tek açıklık halindeki köprünün her iki ayağı da kayalıklara oturmaktadır. Köprünün yüksekliği 11 metre uzunluğu ise 21 metre olup tek gözlü ve yolu eğimli köprüler grubuna girmektedir. Yapımında düzgün kesme taşlar kullanılan bu anıt eserin her iki tarafına küçük birer niş yerleştirilmiş. Kitabesi günümüze ulaşmayan yapı yerel kaynaklara göre Seyit Ahmet Sıddık tarafından 19. yüzyılda yaptırılmıştır. PERİ BACALARI Hakkari’nin Yavuzlar köyünde bulunan ve Hakkari Kapadokyası ya da Vanadokya olarak da isimlendirilen bu bölge, şehrin görülmeye değer yerleri arasında. Volkanik Yiğit Dağı'nın püskürttüğü kayaçların, yağmur sularının ve rüzgarın aşındırmasıyla ortaya çıkmıştır. SONBAHARDA GİDİLMESİ GEREKEN 4 YER
HOŞAP KALESİ Hoşap Suyu’nun kuzeybatısında sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulan kale, iç kale ile bunun kuzeyindeki dış kaleden oluşmaktadır. Geçmişi itibariyle Urartu Devletine kadar uzanan kale, Osmanlı Devleti'ne tabi Mahmudi Beyleri'nin yaptırdığı şekliyle günümüze ulaşmıştır. İç kale giriş kapısı üzerindeki kitabesine göre, Mahmudi Süleyman Bey tarafından, 1643 tarihinde yaptırılmıştır. Kalenin orijinal demir kapı kanatları hala işlevini sürdürmektedir. İçerisinde Mahmudi Sarayı olarak nitelenen kompleks yapılar yer almaktadır. Kalede ayrıca, seyir köşkü, harem, selamlık, mescid, zindan, fırın ve sarnıç diğer yapılarıdır. XIX. yüzyıl ortalarında terkedilmiş olan kale, günümüze büyük ölçüde sağlam olarak gelmiştir. SEYİTHAN GÖLÜ Hakkari Yüksekova Yazılı Köyünde bulunan Seyithan Gölü, Cilo Dağı'nın zirvesinde yer alıyor. Seyithan Gölü’nün bulunduğu alan Berçelan Yaylası olarak bilinir. Şehir merkezinden 18 kilometre uzaklıktadır. Bölge halkı yazın buraya göçerek kış aylarının başına kadar burada ikamet etmektedir. Berçelan Yaylası son dönemlerde dağcılık ve kayak sporuna uygunluğu ile doğa sporları seven gezginlerin tercih ettiği alanlardan biri olmuştur. Ayrıca bölge kara avcılığı içinde oldukça uygundur. [old_news_related_template title="Adıyaman gezilecek yerler: Medeniyet şehri Adıyaman'da görülmesi gereken 5 yer..." desc="Adıyaman gezilecek yerleriyle dikkat çekiyor. Hitit, Babil,Part, Pers, Asur, Keldani, Yunan, Kommagene, Roma, Bizans, Sasani, Ermeni, Emevi, Abbasi, Frank, Selçuklu, Zengi, Eyyubi, Artuklu, Memlük, Akkoyunlu, Dulkadirli ve Osmanlı uygarlıklarının egemen olduğu Arapların Hısn-ı Mansur, Kürtlerin Semsur ve Türklerin de Adıyaman’ın tarihi ve turistik yerleriyle ilgili kısa bilgiyi sizler için derledik." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/05/iecrop/shutterstock_1029525046_16_9_1525515266.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/adiyaman-gezilecek-yerler-medeniyet-sehri-adiyamanda-gorulmesi-gereken-5-yer/"]