Tarihi boyunca çeşitli inançlara ev sahipliği yapan, çok sayıda şair, bilim adamı ve sanatçı yetiştirmiş, zengin bir kültür birikimine sahip Hatay'ın (Antakya) tarihi ve turistik yerleri ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi haberimizde bulabilirsiniz... HATAY'IN GEZİLECEK YERLERİ ARKEOLOJİ MÜZESİ Antakya Mozaik Müzesi, sergilenen mozaiklerin büyüklüğü, sayısı ve kalitesi açısından dünyanın en zengin ikinci mozaik koleksiyonuna sahip. Ayrıca sahip olduğu sikke koleksiyonu bakımından da dünyanın üçüncü büyük müzesidir. Müzede Hitit, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden eserler ve Harbiye, Antakya, Atçana, Seleukeia Pieria ile İskenderun buluntuları sergilenir. Çok detaylı işlenmiş ve eşsiz renklere sahip mozaik koleksiyonu eşsiz niteliktedir.
Hatay Arkeoloji Müzesi Hatay Arkeoloji Müzesi
HABİB-İ NECCAR CAMİİ Roma dönemine ait bir pagan tapınağının üzerine 7. yüzyılda inşa edilmiştir. Caminin bir köşesinde, Hz. İsa tarafından gönderilen resullere ilk defa inanan ve onları korurken şehit olan Habib Neccar'ın türbesi vardır. Habib-i Neccar, M.S. 40'lı yıllarda Antakya'da yaşamıştır. Antakya'nın M.S. 636 yılında Hz. Ömer'in komutanlarından Ebu Ubeyde Bin Cerrah tarafından fethedilmesi ile birlikte inşa edilen Habib-i Neccar Camii Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde inşa edilen en eski camii olarak bilinir. Bizans'ın 968 yılında Antakya'yı ele geçirmesi ile birlikte Habib-i Neccar Camii kiliseye çevrilmiştir. 1084 yılında Selçuku ordularının Kutalmışoğlu Süleyman Şah komutasında Antakya'yı almalarından sonra tekrar camiye çevrilmiştir. Müslümanlarca bir evliya olarak kabul edilen Habib-i Neccar için, caminin girişindeki yazıda, “Türkiye Diyanet Vakfı’nın ansiklopedisinde “Habib-i Neccar, İslami kaynaklara göre Kur’an-ı Kerim’de Yasin Süresi’nin 13-27 ayetlerinde kıssası anlatılan kişi” deniliyor.” ifadesi var. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, 17. yüzyılda barok üslubunda minaret ve 1829 ve 1857 yılları arasındaki onarımlarda bugün de kullanılan şadırvan eklenmiştir. TÜRKİYE'DEKİ 5 ÖNEMLİ KÜLTÜR MİRASI
HARBİYE M.Ö. 195 yılında dünyada olimpiyat niteliğindeki ilk festivalin yapıldığı ve Hatay’ın çağlayanlar bölgesi olan Harbiye, Hatay'a 8 kilometre uzaklıktadır. Yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği bir mesire yeridir. Harbiye’de yapılan arkeolojik araştırmalardan bu bölgenin M.Ö. 4500-3000 tarihlerinden itibaren yerleşim yeri olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Roma döneminde İmparator Pompeius imara başlamış daha sonra diğer imparatorlar tarafından hamamlar, büyük villalar inşa edilmiştir. Antik çağda bütün Yakındoğu’da Apollon adına düzenlenen yarışlar ve oyunlarla ün kazanan bu yer, 1268’de Memlukluların eline geçtikten sonra bir daha eski parlak dönemine erişememiştir. UZUN ÇARŞI Hatay’ın merkez ilçesine bağlı Yeni Camii Mahallesi, Kemal Paşa Caddesi üzerinde bulunur. Cami, kilise, havra üçgeni arasında kalan önemli bir merkezdir. Uzun Çarşı’nın geçmişi kent kadar eski olup geleneksel el sanatlarından, yemeklerine, giyimden, teneke işçiliğine kadar her türlü mesleğin icrasını burada görebilirsiniz.
Uzun Çarşı Uzun Çarşı
HATAY'IN KISA TARİHİ Antakya, tarihi boyunca kıtalar ve bölgeler arası ticarette önemli rol oynamış, yolcu ve hacı kervanları için bir konaklama yeri ve çeşitli bölgelerden gelen insanlar için bir kültür alışverişi merkezi olmuştur. Helenistik Dönem ve Roma İmparatorluğu dönemlerinde dünyanın sayılı uygarlık merkezlerinden biri olarak ün yapan şehir Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi sırasında Osmanlı egemenliğine geçmiştir. 1937'de bağımsız Hatay Devleti kurulmuş, 1939'da Hatay Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmıştır. Tarihi boyunca çeşitli dinlerin, inançların bir arada yaşadığı Hatay bu özelliğini günümüzde de korumakta, İslam, Hristiyanlık ve Musevi inançları iç içe yaşamakta. Hatay, UNESCO tarafından "Barış Kenti" seçilmiştir.