Bahar tatili önerilerinde hem yaşadığınız şehre yakın hem de uygun fiyatlı konaklama seçeneklerini bulabilirsiniz. Türkiye’nin birçok bölgesinin iklim şartları bahar aylarını tatile uygun hale getirir. Peki Türkiye’de yani yurtiçinde baharda nereye gidilir? İşte özellikle Nisan ve Mayıs aylarında tercih edebileceğiniz tatil önerilerimiz…
İLKBAHAR TATİL ÖNERİLERİ
DATÇA
Sayısız koyları ve ormanlarıyla ünlü sakinliğin hayatla buluştuğu tatil duraklarındandır Datça ilkbaharı yaşanacak en güzel mevsim yapar. Datça maki türlerinin en iyilerini barındırır. Ayrıca Türkiye'nin en iyi bademi de burada yetişir. Datça'da Afrodit Tapınağı'nın yanı sıra mevsimleri ve zamanı gösteren saat ve antik kalıntılar görülebilecek tarihi yerlerden sadece bazılarıdır.
Datça
Kapadokya Bölgesi Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı alandır. Daha dar olan kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden ibarettir. Dünyanın en iyi balon turu güzergahı olarak seçilen Kapadokya, Times Gazetesi’nde yayımlanan “Dünya’nın Yeni 25 Harikası” listesine 5. sıradan girmiştir. 1985’ten beri UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’ndedir.
Kapadokya
Yaz aylarının tartışmasız en güzel tatil mekanlarına sahip yerlerinden olan Çeşme ve Alaçatı, doğal ve tarihi güzellikleriyle turizm cennetlerimizden. Çeşme ve Alaçatı İzmir'in güneybatısında yer alıyor. Antik Çağlarda adı Cyssus olan Çeşme, yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmez mekanı. Alaçatı ise trendlerin çok çabuk değiştiği farklı bir uğrak yeri.
CİDE
Rıfat Ilgaz'ın doğduğu ve romanlarını yazdığı kasaba olarak tanınan Cide, Kastamonu'dadır. Sarıyazması ile de ünlenen Cide'de denize girmeye elverişli koylar bulunuyor. Kapısuyu ve Gideros Koyu bunlardan en ünlüleri. Ayrıca kocaman bir sahil şeridine sahip.
ABANT
1988 yılında 1150 hektarlık bölümü “Tabiat Parkı” olarak koruma altına alınan Bolu'nun simgesi olmuş, büyüleyici güzelliğiyle en popüler tatil merkezlerinden biri olarak mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Bolu'nun 34 kilometre güneybatısında Abant Dağları üzerinde Abant Gölü yer alır. Göl çevresi zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Gölün kenarları da çeşitli su bitkileriyle ve nilüferlerle doludur.
KÖYCEĞİZ
Su sporu tutkunları için en doğru adreslerden biridir Köyceğiz. Sıcaklar bastırmadan bu harkulede şehrin tadını çıkarmak isteyenler Köyceğiz Gölü kenarında uzun yürüyüşler yapabilir. Verimli bölge çok sayıda bitki türünü barındırıyor ve kuşlar için de çok önemli. Köyceğiz'in 100'ün üzerinde kuş türüne ev sahipliği yaptığı biliniyor. Ayrıca Sultaniye Kaplıcaları da burada.
HASANKEYF
1981 yılında bütünüyle sit alanı ilan edilerek koruma altına alındıktan sonra GAP projesi kapsamında bulunan Ilısı Barajı'nın altında kalacak olan Hasankeyf'in zamanında yerleşim yeri olduğu kabul edilmektedir. Zaman zaman mesken olarak da kullanılan mağaralar, insanların çok eski çağlarda buralara yerleştiklerini göstermektedir. Hasankeyf Kalesi'nin kurulması, M.S. 4'üncü yüzyıla işaretlenmektedir. Diyarbakır çevresini ele geçiren Bizans İmparatoru Konstantinos, bölgeyi korumak amacıyla iki sınır kalesi inşa ettirmiştir. Bu iki kaleden birisi Hasankeyf Kalesi'dir. M.S. 639 yılında Emeviler tarafından fethedilen Hasankeyf, sonrasında; Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler ve Osmanlılar'ın hakimiyetinde kalmıştır. En parlak dönemini de Artuklular zamanında yaşamıştır. Merkezde bu dönemden kalan pek çok tarihi eser mevcuttur.
Hasankeyf
Antik Çağ’da İda Dağı olarak anılan Kaz Dağları Mitolojik hikayelere konu olmuş, ilginç bitki örtüsü (ki dünyada başka hiçbir yerde yetişmeyen 21 bitki burada bulunur) Alplerden sonra oksijen bakımından en verimli dağ özelliğine sahiptir. Balıkesir’den Çanakkale’ye kadar uzanan Kaz Dağları, Mitolojide Tanrı Zeus’un Troya savaşını izlediği Zeus Altarı’na da ev sahipliği yapar.
SAFRANBOLU
18 ve 20. yüzyıllar arasında yapılmış ve bozulmadan günümüze kadar gelebilmiş Osmanlı evleriyle ünlü bir ilçe. Anadolu’nun kuzeybatı kesiminde tarihte Paflagonya (Paphlagonia) olarak adlandırılan bölgede bulunan Safranbolu’nun bilinen geçmişi M.Ö. 3000 yıllık bir tarihe sahip. Pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan ilçe en çok Rumlar ve Osmanlılar’dan izler taşıyor. Bu dönemlerden kalma cami, kilise, han hamam, köprü ve konaklara sahip olan Safranbolu, geleneksel Türk evlerini yansıtan konaklarıyla tanınıyor. UNESCO'nun, korunması gereken 2000 kültür varlığı arasında bulunuyor.
Safranbolu
Yalova Termal Kaplıcaları, Yalova il merkezinden 12 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Türkiye’de altın madalya sahibi tek Türk Kaplıcası. Sularının kaliteli ve içilebilir olması nedeniyle de dünyaca ünlüdür. İlk hamamın Bizans İmparatoru Constantinus tarafından yaptırıldığı kaplıcalarda bulunan yeni banyolar ve köşkler Sultan Abdülmecid Dönemi’ne aittir. 1929'da Atatürk’ün emriyle hem Türkiye’ye hem de dünyaya tanıtılan kaplıcalar 1. dereceden doğal, arkeolojik ve tarihi sit alanı olarak korunmakta.
