Manastırın kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte iç narteksinin duvarlarındaki isim ve tarih içeren oyma yazılardan 1870 – 1877 yıllarında onarım geçirdiği anlaşıldığından dolayı 1855 yılından önce inşa edildiği düşünülüyor.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Manastır; içine kilisenin oyulduğu monolitik kaya kütlesi –peribacası- ile avlu ve bahçe içinde bulunan mekanlardan oluşuyor.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Aziz Nikola'ya, iç içe iki yuvarlak kemerli, bezemeli bir kapıdan bahçe bölümüne giriliyor.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Yuvarlak kapı kemerinin alnında Grek harfleri ile ; “Oayios Nikolaos” (Aya Nikola) yazısı yer alıyor.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Kilise ve avlunun güney batısında kilisenin mutfağı olarak kullanıldığı bilinen değişik kotlarda odaların oyulduğu bir peribacası bulunuyor.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Avlu üst kotunda 41 adet mezarın bulunduğu kilisenin mezarlığıyla karşılaşıyorsunuz. Mezar taşlarının bir kısmının kırılmış olmasından, mezarların zaman içinde yağmalanmış olduğu sonucu çıkıyor.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Avludaki iki kotu ayıran set duvarındaki sarmaşıklara eski Rum geleneklerinin devamı olarak yerli halk tarafından dilek çaputları bağlanıyor.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Oldukça düzgün bir kaya yontma işçiliği ile yapılan manastırın iç mekanları günümüze kadar bu özelliğini korumuş. Yapıda kaya oyma tekniği dışında kagir yapı malzemesi olarak; litik ve bazatik tüf yapı taşları kullanılmış.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Yapının iç mekan kapı-pencere doğramalarında ahşap yapı malzemesinin bir çok Ortadoks-Rum kiliselerinde görüldüğü gibi yoğun biçimde kullanıldığı anlaşılmakta.
Foto: Mustafa Taşkın/DepoPhotos
Ancak bu malzemelerin doğal tahribatlar ve yağmalamalar sonucu günümüze ulaşan örneği olmamış.