Antik dönemde yeşil alanlarla ve çayırlarla çevrili ve Adalar’dan görülebilen bu arkeolojik alan, Marmara Denizi’ne çok daha yakın bir konum imiş.
Foto: İhsan Sercan Özkurnazlı/DepoPhotos
Son yıllara kadar Marmara Denizi’nden yaklaşık 600 metre içeride olan bu alan, Maltepe Sahili’ne yapılan dolgu sonrasında, denizden biraz daha uzaklaşmış durumda.
Foto: İhsan Sercan Özkurnazlı/DepoPhotos
Bölgedeki iki önemli ulaşım aksından birisi olan Bağdat Caddesi, arkeolojik alanın yaklaşık 130 metre güneyinden geçiyor. Diğer önemli ulaşım aksı olan E-5 karayolu ise Küçükyalı ArkeoPark’ın yaklaşık 800 metre kuzeyinde.
Foto: İhsan Sercan Özkurnazlı/DepoPhotos
Küçükyalı ArkeoPark, İstanbul’un Asya Yakası’ndaki, tek aktif kentsel arkeolojik kazı alanı.
Foto: İhsan Sercan Özkurnazlı/DepoPhotos
Küçükyalı arkeolojik alanı, 1950ler’in sonunda, 9. yüzyılda Bizans döneminde inşa edilen ve İslam esintileri taşıyan ilk saray olarak tanımlanıyor.
Foto: İhsan Sercan Özkurnazlı/DepoPhotos
Ancak 1950’lerden sonra alanla ilgili detaylı çalışmalar yapılmamış.
Foto: İhsan Sercan Özkurnazlı/DepoPhotos
2000’lerin başından itibaren yürütülen yüzey araştırmaları, arkeolojik kazılar, arşiv ve literatür araştırmaları bu arkeolojik alanın, hadım patrik ve bir Bizans imparatorunun oğlu olan İgnatios tarafından, MS 866 – 877 yılları arasında inşa ettirilen Satyros Manastırı olarak tekrar tanımlanmasını sağlamış.
Foto: İhsan Sercan Özkurnazlı/DepoPhotos
Yazılı kaynaklar, manastırın patrik tarafından Adalar'da yaptırılmış diğer manastırlar arasından en gösterişlisi olduğunu yazıyor.