İlk çağ tarihi Urartularla başlayan Muş, Medler, Persler, Makedonya Krallığı, Partlar, Sasaniler, Roma, Bizans, Selçuklular ile devam pek çok medeniyetin izlerini taşımakta. İşte size Muş'un tarihi ve turistik yerleri... MUŞ ADI NEREDEN GELİYOR Arapça da “şeffaf, parlak”, Farsça da ise “nehirlerde yolcu taşıyan küçük gemi” anlamlarına gelen Muş'un ilk olarak ne zaman kurulduğu ve adının kaynağı kesin olarak bilinmemektedir. Bir rivayete göre adının ‘sulak, verimli otlak' anlamına gelen ‘Muşa' kelimesinden, bir başka rivayete göre ise M.Ö.12.yy'da yukarı Dicle Vadisine yerleştikleri bilinen Muşkiler'den geldiği ileri sürülmektedir. Şimdi; Tarihe yön veren büyük devletlerin egemenliğinde kalmış olan Muş’un gezilecek önemli yerlerinden bazılarını öğrenelim. MURAT KÖPRÜSÜ Bu köprü Selçuklu mimarisi olup ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. 1871 tarihli mermerden kitabesinin onarımlarla ilgili olduğu sanılmaktadır. 143 metre uzunluğunda, 4.77 metre genişliğinde ve 16 – 18 metre yüksekliğindedir. 12 gözlü olan köprü günümüzde de kullanılmaktadır.
Muş - Murat Köprüsü Muş - Murat Köprüsü
MALAZGİRT KALESİ Muş il merkezine yaklaşık olarak 137 kilometre uzaklıkta Malazgirt’tedir. Kalenin Urartular döneminde kaldığı bilinmektedir. Kalenin ilçeyi çepe çepe çevreleyen bir birine parelel iki suru onarılmıştır. Kale gerek İslamiyet'in ilk döneminde gerekse Bizanslar zamanında bir çok savaşa sahne olmuştur. Yapımında Horasan harcı ve siyah taşlar kullanılmıştır. Bu kale eski ismi Berber kalesi olarak bilinir. Malazgirt meydan savaşından sonra bu ismi almıştır. VARTO KAYALIDERE ÖREN YERİ Bir Urartu yerleşmesidir. 1965'de yapılan kazılarda bulunmuştur. Kazılarda; kale, tapınak, şarap mahzeni, mezar ve küçük buluntular ortaya çıkarılmıştır. Urartu Kralı II. Sarduri devrine (MÖ.764-735) tarihlenen kale, oldukça sağlamdır. Avlusu taş döşemeli tapınakta, oturur durumda MÖ. 7. yüzyılın tunç aslan heykeli, düğmeler, ok başları, tunç iğneler, aslan avı tasvirli kemer parçaları ele geçmiştir. Bu eserler Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir. MUŞ KALESİ Muş merkezde yer alan kale şehrin en eski yerlerindendir. Kesin tarihi bilinmemekle birlikte Moğol istilasını müteakip 7. asır ortalarına doğru Hz. Osman zamanında bu çevre ile birlikte kalede savaşlara sahne olmuştur. Mu Kalesi Hz. Ömer döneminde Müslümanların eline geçmiştir. Uzun süren savaşlar tarihi değerlerinin yok olmasına sebep olmuştur. Kalenin batı tarafında tahrip olmuş Arap mezarlığı, Selçukluve Osmanlı mezarlığı karışık ve dağınık bir haldedir. Kale günümüzde yöre halkının başlıca piknik yerlerinden biridir. ARAK MANASTIRI Karaçavuş Dağlarının doğu doğrultusunda şimdi yayla olarak kullanılan zirvenin üzerinde kuruludur. Muş merkezine 12 kilometre uzaklıkta Arak (Kepenek) Köyü’nde bulunur. Arak kelimesi Farsça da anlamı şarap demektir. Köyün eskiden üzüm ambarının olduğu ve üzüm şırası çıkarılan bir yer olduğu bilinmektedir. Manastırın 200 – 250 metre ilerisinde büyük bir çan kulesi mevcuttur. Roma – Sasani mücadelesine sahne olan ve 400 yıl boyunca Sasani hakimiyeti altında kalan bölgede, Sasanilerin iyi niyet ve güç gösterisi olarak bu manastırı Romalı mimar ve ustalara yaptırıp hediye ettiği rivayet edilmektedir.