Gerek tarihi dokusu gerekse kültür turizminin en önemli buluşma noktası ve İstanbul’un en önemli meydanları arasında yer alan Sultanahmet'in gezilecek yerlerinden bazılarını haberimizde bulabilirsiniz... SULTANAHMET GEZİLECEK YERLER TOPKAPI SARAYI Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’u fethinden sonra, yapımına 1478 yılında başlanan Topkapı Sarayı, 380 yıl boyunca Osmanlı sultanlarının ikametgahı ve devletin idare merkezi olmuş. Zaman içerisinde bazı ilavelerin yapıldığı Sarayda, Osmanlı padişahları ve Saray halkı 19. yüzyıl ortalarına kadar ikamet etmiştir. Saray’ın kapladığı alan yaklaşık 700.000 metrekaredir. Bu alanın önemli bir bölümü Hasbahçe’ye ayrılmıştır. Topkapı Sarayı temelde Bîrun ve Enderun olmak üzere iki teşkilattan oluşur. Harem, Enderun’un bir bölümüdür. Saray’ın oturum planı, merasimleri, mekânları bu teşkilata göre düzenlenmiştir. Topkapı Sarayı; Bâb-ı Hümâyun, Bâbüsselâm ve Bâbüssaâde adlı üç ana kapı, dört avlu, Harem, Hasbahçe (Gülhane) ve bahçelerden oluşur. Eşsiz mimari yapısı ve içindeki paha biçilmez koleksiyonları ile dünyanın en ihtişamlı müze-saraylarından biri olarak mutlaka görülmesi gerekir. İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZESİ Türkiye’nin en önemli arkeolojik eserlerinin bulunduğu müzenin temelleri 1846’da Damat Ahmed Fethi Paşa’nın Eski Eserler Koleksiyonu’nun Aya İrini Kilisesi’ne göndermesi ile atılmış. Koleksiyon için bir katalog hazırlanarak zamanla Çinili Köşk’e taşınmıştır ve müze müdürlüğüne 1881’de Osman Hamdi Bey getirilmiştir. Günümüzdeki müze binası mimar Alexandre Vallaury tarafından yapılmıştır. Kuruluş amacı Osmanlı eserlerini korumak olsa da birçok farklı dönem ve uygarlığın eserleri günümüze kadar korunarak gelmiştir. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde mutlaka görmeniz gereken eserlerden bazıları şunlardır: Helenistik dönemden Priene heykeli, MÖ. 5. yüzyıldan Satrap Lahti, Roma devrinden Tanrı Beş Heykeli, İskender Lahti, MÖ. 5. yüzyıldan kalma yaban domuzu heykeli, Assos Athena Tapınağı, Frig Çömlekleri. [old_news_related_template title="İstanbul gezilecek yerler listesinde mutlaka olması gereken 10 yer" desc="İstanbul geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu durum İstanbul şehrini turistik açıdan da zenginleştirmiştir. Eğer İstanbul'u keşfetmeye karar verdiyseniz İstanbul'un tarihi yerleri hakkında bilgiye bu yazımızdan ulaşabilirsiniz. İşte İstanbul gezilecek yerler rehberinizde mutlaka olması gereken 10 adres..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/06/iecrop/istanbulun-gezilecek-yerleri_16_9_1522653029_16_9_1529129665.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/istanbul-gezilecek-yerler-listesinde-mutlaka-olmasi-gereken-10-yer/"] AYASOFYA MÜZESİ Ayasofya aslında aynı yerde 3 kez inşa edilmiş. İlk kilise İmparator Konstantios tarafından 360 yılında yaptırılmış. 404 yılında çıkan halk ayaklanması sonucunda yakılıp yıkılmış. İkinci kilise İmparator II. Theodosios tarafından 415 yılında yaptırılmış. Nika isyanı denen halk ayaklanması sonucunda ikinci kilise de yıkılmış. Üçüncü kilise İmparator Justinianos tarafından 532-537 yılları arasında yaptırılmış. Doğu Roma döneminde imparatorluk kilisesi olan Ayasofya, “kutsal bilgelik” anlamına geliyor. Kilise, Doğu Roma İmparatorluğu boyunca hükümdarların taç giydiği, başkentin ve dünyanın en büyük kilisesiymiş ve Rum Ortodoks Patrikliği’nin merkezi olmuş. Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesiyle camiye çevrilmiş ve Osmanlı dönemi ilaveleriyle birlikte cami olarak varlığını sürdürmüş. En çok ziyaret edilen müzeler arasında yer alan Ayasofya; sanat ve mimarlık tarihi bakımından dünyanın en önde gelen anıtlardan biri olup, dünyanın 8. harikası olarak gösterilmektedir. SULTANAHMET CAMİİ 1609-1616 yılları arasında 14 yaşında padişah olan I.Ahmet tarafından Mimar Sinan ekolünden gelen Mehmet Ağa'ya yaptırılan Sultanahmet Camii, tarihi yarımadada muhteşem mimarisi ve 6 minaresi ile şüphesiz İstanbul'un ve dünyanın en güzel mimari yapılarından ve camilerinden birisidir. 1617 yılında açılan Sultanahmet Camii, kobalt mavisi çinilere çarpan ışığın yaydığı renk nedeniyle Blue Mosque (Mavi Camii) olarak da anılıyor. Dünyadaki tek 6 minareli camii olma özelliğine sahip Sultanahmet Camii, 16 şerefeli, 23.5 metre çapındaki ana kubbe üzerinde ve 5 metre çapındaki ayakları üzerinde yükselmektedir. Sultanahmet Camii'nin külliyesi de oldukça geniş bir alana yayılmıştır. Ancak medrese, hünkâr kasrı, imarethane, arasta, hamam gibi yapılardan oluşan külliyenin büyük bir kısmı günümüze ulaşmayı başaramamış. [old_news_related_template title="Eminönü'nün gezilecek yerleri: İstanbul'un tarihi dokusunu yaşayacağınız Eminönü..." desc="İstanbul'un tarihi yarımadasında hareketli ve turistik yerlerden biri olan Eminönü'nün gezilecek tarihi ve turistik yerlerinden bazılarını sizler için derledik..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/07/iecrop/shutterstock_1102955216_16_9_1530683360.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/eminonunun-gezilecek-yerleri-istanbulun-tarihi-dokusunu-yasayacaginiz-eminonu/"] YEREBATAN SARNICI 532 yılında İmparator Justinianus tarafından inşa ettirilen Yerebatan Sarnıcı Stoa Bazilikası'nın altında yer aldığı için Bazilika Sarnıcı olarak da bilinir. Sarnıç, uzunluğu 140 metre genişliği 70 metre dikdörtgen biçimde bir alanı kapsayan dev bir yapıdır. 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen bu sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilmiştir. Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı, Roma Dönemi heykel sanatının şaheserlerindendir. Sarnıcı ziyaret eden insanların en çok ilgisini çeken Medusa başlarının hangi yapılardan alınıp buraya getirildiği bilinmemektedir. Osmanlı döneminde de sarnıç olarak kullanılan Yerebatan, 1980’li yıllarda onarıldıktan sonra ziyarete açılmıştır. ALMAN ÇEŞMESİ İstanbul'daki Sultanahmet Meydanı'nda, Sultan I. Ahmed Türbesinin karşısında yer alan çeşme, Alman İmparatoru II. Wilhelm'in Sultan II. Abdülhamit’e ve İstanbul'a hediyesidir. Çeşmenin planlarını Kayser’in özel danışmanı olan Mimar Mark Spitta çizmiş, yapımını Mimar Schoele üstlenmiştir. Ayrıca Alman Mimar Carlitzik ve İtalyan Mimar Joseph Antony de bu projede çalışmışlardır. Alman Çeşmesinin tüm parçaları Almanya’da hazırlanmış ve parçalar halinde İstanbul’a getirildikten sonra Alman heyeti tarafından önce At Meydanı’nı ağaçlandırma çalışmaları yapılmış ardından da çeşme bugün bulunduğu yerde birleştirilmiştir. Sütunlarla çevrili çeşmenin, su haznesinin üzerindeki sekizgen tabanlı kubbenin dört bölümünde Sultan II. Abdülhamit’in Tuğrası, diğer dört bölümde ise İmparator II. Wilhelm’in isminin baş harfi olan “W” harfi ve II rakamı bulunmaktadır. [old_news_related_template title="İstanbul'a yakın piknik ve tatil yerleri: İstanbul civarı denize girilecek yerler..." desc="İstanbul demek şehir hayatı ve trafik demekten ibaret değil elbet. Hafta sonları hatta bir günlük izin de bile kafa dağıtılacak birçok seçenek var. İstanbul'da hafta sonunu aileniz ve sevdiklerinizle beraberle doğada geçirmek, mangal yapmak istiyorsanız İstanbul'da bir sürü seçeneğiniz var. Mangal ve denizin tadını çıkarmak isteyenler İstanbul’da piknik yapabilecekleri mesire yerlerini araştırmaya başladı bile. İşte İstanbul'a yakın gezilecek yerler..." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2018/06/iecrop/shutterstock_727867624_16_9_1530338391.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/istanbula-yakin-piknik-ve-tatil-yerleri-istanbul-civari-denize-girilecek-yerler/"]