Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlılar gibi farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan Yalova, ilk yerleşim tarihi M.Ö. 3000 öncesine uzanıyor. Şehir ekolojik çeşitliliği, kültürel zenginliği ve sağlık turizmi merkezleriyle ön plana çıkıyor. Türkiye’nin en küçük ili olarak bilinen Yalova, Marmara'nın saklı cennetlerinden biri olarak ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. YÜRÜYEN KÖŞK Büyük Önder Atatürk'ün gerçekleştirilmesi bugün bile imkansız direktifi “AĞAÇ KESİLMEYECEK, BİNA KAYDIRILACAK.” verdiği ve hayata geçirildiği yerdir. Baş mühendiş Ali Galip Alnar ve ekibi tarafından 1930 yılında bina temeli kazılıp altına raylar döşenerek Ulu Çınar ağacından yaklaşık 5 metre kadar uzaklaştırılır ve böylece kesmekten kurtulur. O günden beri köşkün adı “YÜRÜYEN KÖŞK” olarak kalmıştır. Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 12.07.1980 gün ve 12238 sayılı kararı ile korunması gerekli Kültür ve Tabiat Varlıkları arasında sayılmış ve tescili yapılmıştır. 2006 Yılında, Yalova Belediyesi tarafından restorasyonu yapılarak ziyaretçilere açılmıştır.
yuruyen-kosk-ic Yürüyen köşk
SUDÜŞEN ŞELALESİ Yalova Termal ilçesinde bulunan Sudüşen Şelalesi, şehrin doğa harikalarından biri. Samanlı Dağları’nın arasında bulunan şelale ormanlık bir alanla çevrili. Şelaleye giden yol, rahat ve doğal bir yürüyüş parkuru olup, yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerce yoğun olarak tercih edilmektedir. KARA KİLİSE Yalova’nın 3 km. doğusunda Çiftlikköy İlçesi sınırları içindedir. Yapı, tuğladan yapılmıştır. Kubbesi ve kemerlerı günümüze sağlam gelebilmiştir. M.S.6. yüzyılda hamam, M.S.8-9 yüzyılda’da kilise olarak kullanılmıştır. Bizans dönemine ait bir kilise olduğu sanılmaktadır. Bu yapı daha önce burada bulunan Roma dönemine ait bir mabedin üzerine kilise olarak yapılmıştır. Kilise moloz taş ve tuğladan açık Yunan haçı planında yapılmıştır. Haç planlı mekâna oldukça geniş bir kapıdan girilir. Haçın kolları beşik tonozla örtülüdür. Orta mekânda, 8 penceresi bulunan yüksekçe kasnaklı bir kubbe bulunmaktadır. Kilise, serbest haç planının değişik bir örneğidir. Kara Kilise’nin kuzey-güney doğrultusunda uzunluğu 13 metre, doğu-batı doğrultusunda uzunluğu 10 metredir.
kara-kilise-iha Kara kilise
  ÇINARCIK Yalova’nın en büyük ilçesidir. Doğuda Yalova,Gökçedere;Güneyde Bursa ili,Gemlik ilçesi;Batıda Armutlu ve Kuzeyde Marmara Denizi ile çevrilidir. Kente 20 kilometre mesafede yer alan ilçenin tarihi M.Ö. 4000 yılına kadar uzanıyor. Frigyalılar, Kimiryalılar ve Romalılar’ın izlerini taşıyan ilçenin Bizans Dönemi’ndeki adı ‘temiz havası olan şehir’ anlamına gelen KİO olarak anıldığı biliniyor. Çınarcık isminin nerden geldiği ise bilinmiyor. Yalova'nın turizm gelirleri açısından önemli ilçelerindendir. TERMAL KAPLICALAR Yalova Termal Kaplıcaları, Yalova il merkezinden 12 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Türkiye’de altın madalya sahibi tek Türk Kaplıcası. Sularının kaliteli ve içilebilir olması nedeniyle de dünyaca ünlüdür. İlk hamamın Bizans İmparatoru Constantinus tarafından yaptırıldığı kaplıcalarda bulunan yeni banyolar ve köşkler Sultan Abdülmecid Dönemi’ne aittir. 1929'da Atatürk’ün emriyle hem Türkiye’ye hem de dünyaya tanıtılan kaplıcalar 1. dereceden doğal, arkeolojik ve tarihi sit alanı olarak korunmakta.
DİPSİZ GÖL Çınarcık İlçesi, Teşvikiye beldesi, Erikli yaylasında yer alır. Kent ormanından 2,5 Km mesafede 530 metre rakımda bulunan büyük dipsiz göl ve bu gölden 1,5 kilometre mesafede 570 metre rakımda olan küçük dipsiz göl çevrelerinde bulunan zengin orman florası ve yaban hayatı yönünden yedi göller bölgesindeki güzellikleri aratmayacak nitelikleriyle doğaseverlerin vazgeçilmez noktalarından biridir.