Bölgedeki yaylalarda yetişen bitkilerle yapılan "otlu peynir", un, tereyağı ve yumurta karışımıyla hazırlanan "murtuğa", kavut, kavurmalı yumurta, cacık, süt kaymağı ve karakovan balı gibi farklı ürünlerle kentin marka değeri olan Van kahvaltısının dünyaya tanıtılması için çalışmalar devam ediyor. 2014'te 51 bin 793 kişinin katılımıyla "dünyanın en kalabalık kahvaltı sofrası" rekorunun kırıldığı Van'da, şimdi de Van kahvaltısı için UNESCO süreci başlatıldı. Lavaş ekmek ve Van çöreğiyle sunulan kahvaltının UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'ne alınması için Van YYÜ ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri başvuru yaptı.

"BÖLGEMİZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR KAZANIM OLACAK"

YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Van kahvaltısının tüm dünyaya tanıtılmasıyla ilgili çalışma yaptıklarını söyledi.  Bölgede kahvaltı kültürünün yıllar öncesine dayandığını belirten Şevli, "Yaptığımız araştırmalarda 1947'de kentte 'süt evi' denilen yerlerin bulunduğunu ve buraların sabah namazında açıldığını öğrendik. Sabah iş yerini açan esnaf, burada sıcak süte, ekmek ve çörek bandırarak kahvaltı yaparmış. Van'ın İpek Yolu güzergahında olması da bu kahvaltı kültürünün gelişmesine katkı sağlamış." dedi. Şevli, Van kahvaltısını diğer kahvaltı çeşitlerinden ayırt eden en belirgin özelliğinin kentteki yaylalarda ve dağ eteklerinde yetişen endemik bitki türleri ve bu yaylalarda beslenen hayvanlardan elde edilen sütle yapılan otlu peynir olduğunu söyledi.  Bölgede yetişen hayvanın etinden yapılan kavurma, karakovan balı ve tereyağı, kaymak, cacık gibi ürünlerin de doğal yöntemlerle yapıldığını vurgulayan Şevli, kahvaltı kültürünün günümüzde de aynı canlılığıyla devam ettiğini aktardı.

"GEÇMİŞTE SÜT EVLERİYLE BAŞLAYAN BU KÜLTÜRÜ DEVAM ETTİRMEK İSTİYORUZ"

Van kahvaltısının UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi'ne alınması için Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurduklarını anlatan Şevli, şunları kaydetti  "UNESCO bizden Van kahvaltısının türlerini sormuyor, bunun kültürünü soruyor. Biz de UNECSO'ya Van kahvaltısının kültürüyle müracaatımızı yaptık. Bu çalışma hem ilimiz hem de bölgemiz için çok önemli bir kazanım olacak. Van denince akla kahvaltısı ve kedisi geliyor. Van, turizm açısından da ciddi anlamda bir potansiyele sahip. Eskilere dayanan kahvaltı kültürü günümüzde de devam ediyor. Sabah erkenden işe gidenlerin bazıları fırınlardan ekmek, çörek, bazıları da kahvaltıcılardan tereyağı, cacık, peynir alarak bir sehpa etrafında taburelere oturup kahvaltılarını yapıyor. Kadınlar da aynı şekilde kışın evlerde, yazın da bahçelerde toplanıp beraber kahvaltı yapıyor. Geçmişte süt evleriyle başlayan bu kültürü devam ettirmek istiyoruz."

"KAHVALTI KÜLTÜRÜNÜN KORUNMASI GEREKİYOR"

YYÜ Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elvan Ocak da Van kahvaltısının tüm aşamalarını Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüyle kayıt altına aldıklarını belirtti. Guinness Rekorlar Kitabı'na giren kahvaltının dünyada da bilindiğinibelirten Ocak, "Van kahvaltısı önemli bir yere sahip. Hem yurt dışı hem de Türkiye'deki birçok ilde Van kahvaltı salonları açıldı. Bu kültürün korunması gerekiyor. Toplu halde kahvaltı yapma kültürü her yerde yaygın değil. Gün geçtikçe de bu kültür unutuluyor. Hedefimiz, mutfaklarda keyifle hazırlanan kahvaltı kültürünü yaşatmak." ifadelerini kullandı.

ÇALIŞMA ESNAFI SEVİNDİRDİ

Kahvaltı salonu işletmecisi Fariz Gül, Van kahvaltısının tüm dünyada tanınmasıyla ilgili yapılan çalışmayı anlamlı bulduklarını söyledi.  Van kahvaltısının kültürel bir değer olduğunu dile getiren Gül, şöyle konuştu:  "Kahvaltıyı sadece bir yiyecek içecek unsuru olarak değil, kültürel bir miras olarak görüyoruz. Kahvaltımızın UNESCO listesine dahil edilmesi için yapılan başvuru bizi mutlu etti. Kahvaltımızın uluslararası platformda yer alıyor olması ilimiz için güzel olur. Kahvaltımızın bilinmesi, tanıtılması açısından iyi bir girişim olacağını düşünüyorum."