Yıldızlı gece fotoğrafı nasıl çekilir?

İhtiyacınız olan şeyler sadece bir fotoğraf makinesi, bir tripod, geniş açılı, mümkünse diyaframı geniş açılabilen (F1.4, F.2.8 gibi) bir objektif ve kapkaranlık, güzel manzaralı bir gece. Bilindiği üzere artık büyük şehirler gece düşünce bile çok aydınlık. Yıldızları görebilmek için yaşadığımız şehirlerden biraz uzaklaşmak gerekiyor. Az ışıklı yerlerde tek tük görünseler de, zifiri karanlık bir dağın zirvesinde, ya da kapkaranlık bir sahilde görünen yıldız sayısı şehre oranla kat kat fazla. Hatta yeterince karanlık bir konum bulabilirseniz, üzerinizde dev bir kemer gibi gerinen Samanyolu'nu bile görmeniz mümkün. Bu fotoğrafları çekebilmek için ise, öncelikle fotoğraf makinanızın üzerine geniş açılı, diyaframı da olabildiğince açılabilen bir objektif (F1.4, F2.8 gibi) takıyorsunuz. Sonra hem manzarayı, hem de gökyüzünü iyi görebileceğiniz bir konum buluyorsunuz ve tripodunuzu kuruyorsunuz. Bundan sonrası ise biraz zaman alsa da çok eğlenceli bir süreç. Ne çektiğinizi vizörden göremeyeceğiniz için, birer dakikalık beklemelerin sonunda aldığınız imajlara yorum katarak yolunuza devam ediyorsunuz. Ayarlar konusuna gelince, öncelikle belirtmek gerekir ki, otomatik çekimle yıldız fotoğrafı çekebilmek neredeyse imkansız. Bu sebepten, kameranızı Manuel (M) konuma alıyorsunuz. Fotoğraf makinanızın ISO ayarını 800 ya da 1600 civarına çekmeniz başlangıçta işinizi kolaylaştıracaktır. Bunun ardından diyaframınızı en açık konumuna getiriyorsunuz, yani F değeri rakam olarak ne kadar düşük olabiliyorsa (F1.4, F2.8 gibi) o kadar düşürüyorsunuz. Karanlıkta muhtemelen netlik alabileceğiniz bir yer olmayacağı için Manuel netleme (MF) moduna geçip, netliği de sonsuza (en yakın değil, en uzak) ayarlıyorsunuz. Pozlama sürenizi 30 saniye (30’’) olarak seçiyorsunuz.  Son olarak da tripod titremesin diye süreli çekim modunu açıyorsunuz (self-timer) ve “Klik!”. Oyun başlıyor. Gece fotoğrafının en güzel yanı, gözlerimizin göremediği şeyleri bize göstermesi. Açık kalan objektiften içeri tam otuz saniye boyunca etrafımızda ne ışık varsa giriyor. Tam da bu sebepten, isterseniz ışık boyaması ile fotoğraflarınızı zenginleştirebilirsiniz. Örneğin elinize bir fener alıp, önünüzde duran arkadaşınızın üzerine bu feneri bir süre tutarak, onu bilinmeyen bir gezegende araştırma yapıyor gibi gösterebilirsiniz. Aynı yöntemle tam yanınızda duran karanlık ağacı, uzayıp giden sahili ya da denizi de feneri gezdirerek aydınlatabilirsiniz. Fenerle havaya resim çizebilirsiniz. Gece fotoğrafı çekmek, otuz saniyelik bir resim yapmak gibi. Üç dört fotoğraf çektikten sonra mantığını anlayıp, ışıkla oynamaya başlıyorsunuz. Eğer fotoğraflarınızın daha da etkileyici olmasını istiyorsanız, bir göl ya da deniz kenarını da seçebilirsiniz. Bu büyük su kütleleri gecenin karanlığında dev yansıtıcılar olarak çalışacağından, fotoğraflarınızın tam iki katı aydınlık olmasına olanak verirler. Eğer size poz verecek bir arkadaşınız da varsa, feneri ona verip sevdiği bir yıldız takımına doğru otuz saniye hareketsiz ışığı tutmasını da isteyebilirsiniz. Bu da sanki elde dev bir ışıkla gökyüzünü aydınlatıyormuş gibi fotoğraflar elde etmenizi sağlar. Eğer güzel fotoğraflar çektiyseniz yapacağınız son bir şey kalıyor. Bilgisayarınızla ya da telefonunuzdaki fotoğraf işleme programı yardımıyla elde ettiğiniz imajları, çok daha etkileyici fotoğraflara dönüştürmek. Bunun için Instagram ve benzeri fotoğraf programlarını ya da tercihen Adobe Lightroom isimli programı kullanabilirsiniz. Bu programlarla yapacağınız ayarları çok üstünkörü anlatmak gerekirse, onlar da şu şekildedir: Fotoğrafın Clarity ayarını açtıkça yıldızlar daha belirgin görünür. Şayet görüntü istediğiniz kadar aydınlık değilse çok kontrollü bir şekilde parlaklığı da (Exposure) açabilirsiniz. Renk doygunluğunu (Saturation ve Vibrance) açtıkça renkleriniz kuvvetlenir. Yüksek ISO’dan kaynaklı oluşan grenleri ise Noise Reduction ile azaltabilirsiniz. İnsan gözünün görmediği etkileyici fotoğraflar çekmek aslında balık tutmakla resim çizmek arasında bir uğraş. Sizden yıldızların altına uzanıp düşlere dalacağınız zamanınızı alıyor, ama karşılığında seneler boyu bakıp bakıp, “of ne güzel bir geceydi” diye iç geçirip, yepyeni hayaller kurmanızı sağlayacak hediyeler veriyor. Tekniğini çözmek ise bisiklete binmek gibi, başta biraz karmaşıkmış gibi geliyor ama dengesini anladığınız anda gerisi sadece hayal gücünüze ve gecenin hangi rengini resmetmek istediğinize kalıyor. Bol yıldızlı geceler ve iyi eğlenceler... Yazı ve fotoğraflar: Tunç Süerdaş