34 yıldır maddeye hayat veriyor
Heykelleri dünyanın pekçok ülkesinde sergilenen Sesalan aynı zamanda bir kız çocuğu annesi. Yani çocuk da yaptı kariyer de...
Dünyanın çeşitli ülkelerinde eserleri bulunan heykel sanatçısı Nilhan Sesalan, Balkan göçmeni bir ailenin ortanca çocuğu olarak İstanbul’da doğdu. Babasının işleri sebebiyle Edirne’ye yerleşti. Maddi zorluklar nedeniyle üniversite eğitimini iki yıl ertelemek zorunda kaldı. Bu süreçte kız kardeşi Fetiye ile birlikte Sultanahmet’te gittikleri bir resim galerisi, heykel sanatçısı olma serüveninin başlangıç noktası oldu. Atölyenin sahibi ‘Muhakkak resim okumalısınız’ dedi.
Sesalan sonrasını şöyle anlattı: Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin sınavları iki ay sonraydı. Bölümlerin hepsini gezdik ve heykel yapmayı yani maddeye biçim verebilmeyi öğrenmek istedik. Aradan 34 yıl geçi. Tam da bugünlerde kızım Asya yetenek sınavlarına girerken geçmişim ile kızımın heyecanı arasında yoğun duygular yaşıyorum.
Bugüne kadar Finlandiya, Almanya, Fransa, İtalya ve Türkiye’de sergiler açan Sesalan ayrıca pekçok ülkede dış mekanlar için büyük ölçekli taş, bronz ve ahşap heykeller yapmış. Aynı zamanda bir kız çocuğu annesi de olan Sesalan, hem anne hem de sanatçı olmayı şu sözlerle ifade ediyor: 2001 yılında kızım Asya dünyaya geldi. Aynı yıl ilk büyük taş heykelimi yaptım, adı ‘Asya Yaprak Ağacı’ oldu. Şimdi Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde. 9 aylık bebeği olan her anne bilir, iliklerinize kadar yorgun hissedersiniz. Aklım sürekli yavrumdaydı ama içimdeki ses Asya’nın annesi Nilhan olmam gerektiğini durmadan tekrarlıyordu. Bu sebeple Asya atölye çocuğudur. Doğduktan 20 gün sonra atölyeye gitmeye başladık. Bazı günler o uyurken ben çalıştım, bazı günler beraber uyuya kaldık. Asya çocukken çocukluğuma ve tüm çocuklara, genç bir yetişkin olduğunda da gençliğime ve tüm gençlere kendimi daha yakın hissettim.