Türkiye haftalardır yangın ve sel felaketleriyle mücadele ediyor. Politik tartışmaların içinde kaybolup giden bu mücadelenin gerçek kahramanları, sessizce görevlerini yapıp hayat kurtararak hepimize umut oluyor.  Antalya ve Muğla’daki orman yangınlarını söndürmek için desteğe giden İstanbul İtfaiyesi’nin kahramanları da 12 gün boyunca bölgede cansiperane çalışarak köyleri, ağaçları korudular ve köylülerin alkışlarıyla evlerine uğurlandılar.
İstanbul İtfaiyesi’nin kahramanları, yangın bölgesinde cansiperane savaştı.
O kahramanlardan biri de İstanbul İtfaiyesi 4. Bölge Avrupa Müdür Yardımcısı Abidin Vişne. Alanya bölgesinde görev yapan ekibin lideri olan Vişne, yangın sırasında bir köyü nasıl kurtardıklarını şöyle anlattı: “Alanya bölgesi Kızıldağ mevkiinde vadiden tepeye doğru çıkan yangını tutmaya çalışıyorduk. Sırtın diğer tarafında da köy var. 500-600 metre aşağımızda çalışan ekibin bulunduğu noktadan bir anda alevler yamaca ormanlık alana sirayet etti ve hızlıca tepeye doğru yükseldi. Agresif biçimde de yerleşim yerine doğru ilerlemeye başlayınca tüm ekipler önce geri çekildi. Biz refleksimiz gereği hemen yerleşim yerlerine yönelmek istedik. Orman ekipleri, kolluk kuvvetleri zaten köyü boşaltmıştı. Bize içeri girmememiz telkin edildi, köyün başka çıkışı olmadığını içeri girersek kaçamayacağımızı söylediler. Ben de kendilerine kaçmayı düşünmediğimizi söyledim. Yaşadığımız tecrübeler gösterdi ki bize yangın şakaya gelmez. Ucuz kahramanlığı hiç kaldırmaz.” KÖYDE YANGIN NÖBETİ Vişne şöyle devam etti: “Önce gidip gözlem yaptık. Köyün içinde yollar çok dar, çıkışı yok. Çıkış olan kısımda da yoğun ormanlık alan var eğer tutuşursa 5-6 saat dışarı çıkamayabilirdik. Köylüler evlerini terk etmek zorunda kaldığı için çok üzgündü. Biz köye girmeye karar verdik. Yangını tutabileceğimizi düşündük ve muvaffak olduk çok şükür. Yangının gelme ihtimaline karşı köyde nöbet tutmaya başladık. Bir cami bahçesini karargah haline getirmiştik. Yaşlısı, genci gelip bize dua etti. Köyün kadınları bize evlatlarıymışız gibi davrandı. Görevimizi iyi yaptığımızı ve iyi iş çıkardığımızı düşünüyoruz.”   O ÇARESİZLİĞİ GÖRDÜK İtfaiye Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı Hakan Karabulut da Marmaris’te söndürme çalışmalarına katılan kahramanlardan. Karabulut  “Köyler boşaltılırken insanların çaresizliğini gördük. Karar aldık, ‘Girdiğimiz hiçbir köyü kaybetmeyeceğiz’ dedik. Ciddi tehlikeler de atlatmadık değil. Kah ağlayarak söndürdük yangınları, kah hırs yaparak söndürdük. Ama birlik ve beraberlik vardı orada, bir Kurtuluş Savaşı ruhu vardı” dedi.
İmamoğlu, “Fedakarca görev yaptılar. Çok cesur davrandılar” dedi.

İMAMOĞLU TÖRENLE KARŞILADI

Orman yangınlarına müdahale etmek için 29 Temmuz’da 50 araç ve ekipmanla yola çıkan 295 personel, 12 gün sonra İstanbul’a döndü. İtfaiyeciler, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından törenle karşılandı.
Tişörtü İstanbul’a getiren Ercan “Özel bir yerde muhafaza edeceğim” dedi.

Şehit ormancının tişörtü

Hisarönü’nde yaşlı bir kadın, 15 yıllık itfaiyeci Ahmet Ercan’ı yanına çağırdı. Bir tişört uzatarak “25 yıl önce ölen oğlum da orman görevlisiydi. Bu onun giydiği son tişört. Giy, seni korur” dedi. Ercan, o tişörtü 2-3 gün çıkarmadı. “Tişörtün maneviyatı çok ağır geldi. Babasının isteği üzerine dua okuyarak giydim” dedi.

Savunmasız binlerce hayvan alevlerin ortasından alındı

Antalya ve Muğla’daki orman yangınları sırasında savunmasız binlerce hayvan yanarak hayatını kaybetti. İstanbul İtfaiyesi yangın bölgelerinde alevlerin ve dumanın ortasında kalan savunmasız hayvanlara da yardım elini uzattı. İtfaiyecilerin yangın bölgesinden çıkardığı hayvanlara İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 8 veteriner hekimi müdahale etti. Yaban hayvanları, çiftlik hayvanları ve sokakta yaşayan can dostlarımız bu müdahalelerle hayata tutundu.