Röportaj: Birgan BİLEKE Yasemin Conker, çıktığı içsel yolculuğun sonunda hayattan daha çok keyif alan, üretken bir insan olmanın yöntemini keşfetmiş. Bu yöntemi seminerler yoluyla insanlarla paylaşan Conker, şimdi de kitabı ‘İyi Oldum’la herkese mutlu olmanın ipuçlarını veriyor… - Kitabınız hayırlı olsun. ‘İyi Oldum’u kaleme almaya karar verdiğiniz ilk anı bizimle paylaşır mısınız? İki seminerimi Youtube’a yükledik. Bir akşam, seminerimi Youtube’da dinlediğini ve uyku problemi olduğunu söyleyen biri, sesimi çok yatıştırıcı bulduğunu, beni dinlerken uyuyakaldığını söyledi. Gülüştük ve ona amacımın insanları uyutmak değil uyandırmak olduğunu söyledim. Telefonu kapattığımda da kitabı yazmaya karar verdim. - İçsel bir yolculuğa çıktığınızı söylüyorsunuz. Değişmeniz gerektiğini size işaret eden olaylar hangileri oldu? Birçok konuda kendimi yeterli ve güçlü zannediyor, benim dışımda herkesin değişmesi gerektiğine inanıyordum. O zamanki eşimin ruhsal olarak tedaviye ihtiyacı olduğuna inanıyordum ve ona iyi geleceğine inandığım bir seminere sırf ona eşlik etmek için birkaç kere gittim. Gidiş o gidiş. - Bu seminere katıldıktan sonra hayatınızın değişmeye başladığını belirtiyorsunuz. O seminerde zihninizi on ikiden vuran cümle neydi? "Kendinizi iyileştirmek için Hindistan’a, Tibet’e filan gitmeniz gerekmiyor, kendinize bir sakin köşe bulup orada çalışın…" - Kitabınızda insanlara mutlu olma yöntemleri anlatıyorsunuz. Bunları herkes uygulayabilir mi? İnsanlara mutlu olmaya dair yöntemlerden ziyade kendilerini ruhsal ve bunun yansıması olarak da fiziksel olarak iyileştirmelerinin yöntemlerini anlatmaya çalışıyorum. 7 Hiçbir şey boşuna değil - Günümüzde, hayattan keyif alma konusunda başarılı kişiler bile, ülkemizde yaşanan pek çok olaydan ötürü mutlu olmakta zorlanıyor. Onlara ne tavsiye edeceksiniz? Ne ülkemizde, ne bu coğrafyada, ne de dünyada yaşanan hiçbir şey boşu boşuna olmuyor. Etkileniyorsak içimizden doğru soruları sorarak kendimizi çözeceğiz. Üzülüyorsak, öfkeleniyorsak, acı çekiyorsak, sıkılıyorsak bütün bunlar bize içsel olarak çalışma zamanımızın geldiğini gösteriyor.