- 1974’te Bebek Maksim Gazinosu’nda sahneye ilk adımınızı attınız. 44 yıldır da sahnedesiniz...
Ankara Maarif Koleji’ni bitirip 1967’de Ankara Radyosu’na stajyer olarak girdiğimde çok sevinmiştim. İlk konserimi 1970’te verdim ve iki yıl sonra da ‘Silemezler Gönlümden’ şarkısıyla adımı milyonlara duyurmayı başardım. Sahnede büyük mutluluklar, sevgiler ve coşkular yaşadım. Az sonra Günay’ın sahnesine çıkacağım. İnanın 44 yıl geçse de kalbim ilk günkü heyecanla çarpıyor.
- Sanat hayatınızı ‘Sezen’imin Şarkıları’ albümüyle taçlandırdınız. Neden Sezen Aksu şarkıları?
Yıllarca albümlerimde hep bir Sezen şarkısı okumak istedim ama kısmet olmadı bir türlü. Sonunda Sezen albüm yapacağımı söyleyince “Al bu sandığı, istediğin şarkıları seçebilirsin” dedi.
- Sizin bir de yardım projeniz vardı...
Kızılay’ın 150. kuruluş yıldönümü nedeniyle bedava bir albüm yapıp, konserler verebilirim. Özellikle askerlerimize ve şehitlerimize yardım olsun diye sanatçı dostlarımızı da yanımıza alarak çok güzel projelere imza atabiliriz. İlgililere buradan duyuruyorum.
Artık ölsem de gam yemem
-‘Her Şeyi Yak’ şarkısı aynı zamanda albümün ilk klibi oldu. Ve torununuz Sera gelinlik giydi bu klipte…
Torunumla bir hatıra olsun dedim ve canımın içi, hayatımın çiçeği, biricik aşkım Sera da gelinlik giyerek bana eşlik etti. Sera 18’ine girdi. Evliliğini belki göremem ama dünya gözüyle onu gelinlik içinde gördüm ya, artık ölsem de gam yemem…
Egemen yaşasaydı müzikal yapardık ama kısmet olmadı
- Yıllar önce unutulmaz müzikalleri sahnelere taşıyan Egemen Bostancı ölümünden kısa süre önce size çok önemli bir şey söylemişti. O anı bizimle paylaşır mısınız?
O yıllarda Egemen’in (Bostancı) kurduğu Şan Müzikholü çok önemliydi. Egemen ölmeden kısa süre önce de bana “Şan Müzikholü’nün duvarlarında senin sesin çınlamadan ölürsem gözlerim açık gider” demişti. Yaşasaydı mutlaka bir müzikal yapacaktık ama kısmet olmadı işte…
Safiye Ayla’yı çok kıskandım...
- Sanat hayatınız boyunca bir tek kişiyi kıskandınız; o da Safiye Ayla. Ancak kıskandığınız onun ne şöhretiydi ne de sesi...
Safiye’yi çok kıskandım ama sesini ve şöhretini değil. Onlardan bende de var. Ben onun yerinde olmak ve Atatürk’e şarkı söylemeyi çok isterdim. Safiye’nin yaşadığı o özel anları kıskandım ben. İnanıyorum ki ona şarkılar söyleseydim, Büyük Atatürk de “Muazzez sen 100 yıl yaşa ve Cumhuriyet kadınlarına örnek ol” derdi. Sahnelerde onun sevdiği şarkıları okurken gözlerimi kapatırım ve karşımda beni dinleyen Atatürk’ü görürüm.
-Beğendiniz genç sesler var mı?
Alaturkayı hakkıyla okuyan Ayşe Taş var, TRT Müzik’te ‘Yıldızlar Altında’ programında izleyip dinlediğim Ayşen Birgör var… Yetenekli gençler musiki bayrağını en iyi şekilde taşıyacaklar.
