Türkiye'de ilk defa 2014 yılında İskenderun Körfezi'nde görülen ve yılda 2 milyon yumurta bırakarak çok hızlı çoğalabilen bir tür olan aslan balığı, kısa süreçte Türkiye'nin tüm Akdeniz kıyılarında görülmeye başlandı. Küresel ısınmanın etkileriyle Akdeniz'de hızla çoğalarak mevcut ekosistemi tehdit altına alan zehirli dikenlere sahip aslan balıkları, son yıllarda Ege kıyılarında da sıkça gözlemleniyor. Özellikle kayalık alanlarda sık görülen bir tür olan aslan balığı, önceki gün kuş gözlemcisi ve veteriner hekim Gökçe Coşkun tarafından, Kemer ilçesine bağlı tarihi Phaselis Antik Kenti'nin de bulunduğu sahilde kıyıya sadece 5 metre uzaklıkta ve 1 metre derinlikte görüntülendi. Phaselis'e sık sık gittiğini belirten Gökçe Coşkun, ilk kez 1 metre derinlikte aslan balığıyla karşılaştığını açıkladı. Su altı kamerasıyla aslan balığını görüntülediğini aktaran Coşkun, "Kıyılara bu kadar yakın olmaları tehlike. Zehri, insan öldürebilecek (alerji dışında) kadar olmasa da ciddi reaksiyonlar meydana getiriyor. Kızıldeniz'den gelip kıyılarımızı istila etmeye devam ediyor. Aslan balığının yanında görülen ise uzun dikenli deniz kestanesi. O da Kızıldeniz'den göç eden ve kıyılarımızı istila eden diğer tür. Phaselis'in 5 yılda su altı inanılmaz değişti. Kayaların üzerindeki yaşam neredeyse yok oldu" dedi. "YÜZGEÇLERE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR" Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Rıza Köşker, aslan balığının kıyılara yakın görünmesinin son dönemde sıklıkla duydukları bir durum olduğunu ve dikkatli olunması gerektiğini belirterek, şu uyarılarda bulundu: "Aslan balıkları normalde saldırmaz ama özellikle sırtı ve yanlarındaki yüzgeçlere dikkat etmek gerekiyor. Çünkü o yüzgeçlerde zehir var ve batarsa zehirlenmeye sebep olabilir. Zehirlenme olursa hemen dikenlerin battığı bölgeye sıcak su uygulanmalı. Saldırmaz ama çok yaklaşıp batarsa zehirlenmeye yol açabilir. Kısmi felç yaşanabilir. 13'ü sırtında olmak üzere 18 yüzgeç dikeni zehirli." (DHA)