Dünyanın en saygın üniversiteleri, öğrenci kabullerinde akademik başarının yanı sıra spor, sanat, sosyal faaliyet, kendini iyi ifa­de edebilme gibi birçok farklı özelliğe de bakıyor. ABD’nin en prestijli 8 üniversitesinin dahil oldu­ğu Sarmaşık Ligi’ndeki Columbia Üni­versitesi’nden 2,5 milyon lirayı aşkın tam burslu erken kabul alan Eray Baykal da tüm bu özellikleri taşıyan bir genç… 18 yaşındaki Baykal, ‘başarı tesadüf değildir’ sözünü doğrulayan başarı öyküsünü anlattı… Bize kendini tanıtır mısın? 6 yaşıma kadar Fethiye’de, sonra­sında 8 yıl da Antalya’da yaşadım. Ortaokulun son iki yılını Antalya’da okuduktan sonra TEOG’daki başarımla İstanbul’daki SEV Amerikan Koleji’nde (SAC) burslu okumaya hak kazandım. 18 yaşındayım, erkek ikiz kardeşim ve benden bir yaş küçük kız kardeşim var. Annem turizm sektöründe çalışıyor. Babam ise inşaat işi ile uğraşıyor. Uzun zamandır annemle ayrılar. Kendisi yurt dışında yaşıyor.
Eray yaz aylarında Antalya’daki otellerde stajyer olarak da çalıştı.
KENDİME GÜVENİM ARTTI Columbia Üniversite­si’nden kazandığın burs neleri kapsıyor? Yurt dışında ilk baş­vurduğum üniversite olan New York’taki Columbia Üniversite­si’nden erken ve tam burslu kabul aldım. 4 yıl boyunca toplam 2,5 milyon TL’yi aşkın (yıllık 77.400 dolar) burs alacağım. Ulaşım, kitap, konaklama, harçlık, sağ­lık ve yemek masraflarım gibi temel yaşam ihtiyaç­larım ile eğitimimin tama­mını kapsayan bir ihtiyaç bursuna uygun görüldüm. Columbia Üniversitesi’nde mühendislik bölümünde oku­yacağım. Başarı sırrın nedir? Lise boyunca kendimi çok yönlü tutmaya çalıştım. Sanat, spor, tekno­loji ve bilim alanlarında çalış­malarım oldu. Lisemdeki Bad­minton takımında yer almak bana “takım ruhu” bilincini ka­zandırdı. Bateri ve piyano çalı­yorum. Özellikle bilim ve mate­matik alanlarına ilgi duyduğum için çok sayıda etkinliğe katıldım. Okulumun teknoloji ve inovasyon merkezi olan SAC X-Zone’daki yöne­tici rolüm bana çok şey kazandırdı. Eskiden kendine yeterince güven­meyen ve büyük kararlar vermekten kaçınan bir çocuk olarak, böylesine sorumluluk gerektiren bir rolü üst­lenmiş olmak bana çok şey kattı. GÖNÜLLÜ ÇALIŞMALARA KATILDI Okul dışındaki zamanlarını nasıl değerlendirdin? Sosyal sorumluluk projelerinde yer aldım. Hepsi benim için çok anlamlı. Bunlardan en çok değer verdiklerim­den biri “Hayat’a Sarıl Lokanta­sı”ndaki gönüllü çalışmam. Projem bittikten sonra da 8 ay daha her hafta cuma günleri “Hayat’a Sarıl”a gidip, gönüllü olarak evsizlere yemek ser­visi yaptım. Aklıma takılan birçok soru­nun, hayattan bek­lentilerimin cevabı­nı burada gönüllü çalışırken cevapla­dım. Burada birçok insanın hikayesini dinledim ve hepsi de beni farklı nok­talardan etkiledi, şu anki kişiliğim üzerinde çok bü­yük bir etkisi oldu. Yaz aylarında An­talya’daki otellerde stajyer olarak te­mizlik, mini barcılık, mutfak gibi bölümler­de çalışarak en az bir ay geçirdim. Bazen ya müş­teriler ya başka çalışanlar tarafından eşitsizliklere maruz kaldım ve hakkımı sa­vunmam gerekti. Bu çalışmalar bana unutamayacağım deneyimler kattı.

En büyük desteği annesi ve kardeşleri

Eray Baykal, lise hayatı boyunca yaptığı çalışmaların kendisine çok şey kattığını belirtti. “Matematik araştırmam, Badminton takımında olmam, Columbia Üniversitesi’nden kabul almamdaki etkenlerden birkaçı… Bu çalışmaları, kendimi geliştirmek için ve severek, inanarak yaptım” dedi.