Röportaj: Birgan BİLEKE - Bugüne dek geçirdiğiniz en duygusal 8 Mart hangisiydi? Yeni kitabımı yazma sebeplerimden biri olan teyzem Gülen Tunguz benim idolümdür fakat maalesef şu an hayatta değil. Türkiye’de kadın hakları mücadelesinde önemli bir yeri olan İlerici Kadınlar Derneği’nin kurucularındandı. 80 sonrası iki buçuk senesini düşünce suçu yüzünden Mamak Cezaevi’nde geçirdi. Özgürlüğüne kavuştuğu gün 8 Mart’a denk gelmişti. Ona sarılışım, birbirimize kavuştuğumuz an hiç aklımdan çıkmıyor. - ‘Yapabilirsin’ adlı kitabınız aynı zamanda ödüllü bir belgesel. Bu belgeseli hazırlama ve kitaba dönüştürme fikirleri nasıl ortaya çıktı? Bu projelerin hikayesi kendi hikayemle başlıyor. 2013 Gezi Eylemleri sonrasında attığım bir tweet yüzünden işsiz bırakılan gazeteciler arasında buldum kendimi ama mesleğime küsmedim. Tam tersine güçlendim ve toplumsal belgeseller çekmeye başladım. İstedim ki ülkeme umut aşılayan, cesaret bulaştıran bir film çekeyim. Değişimi tetikleyen, izledikçe tekrar izleme isteği uyandıran ‘Yapabilirsin’ projesi kadınlardan ülkeye cesaret taşısın istedim. img_5669

Filmin bulaşıcı etkisi yurtdışına da taşındı

- “Belgeselinizi izledim hayatım değişti” diyerek sizinle tanışmaya gelen kişiler oldu mu? Çok kişi bana sosyal medyadan ulaşıp kendi hikayesini anlatıyor. Belgeselimizdeki kadınlar da bu sırada çok hoş bir popülerlik kazandı. Ümmiye Koçak’la konuştum dün akşam; Hollanda’ya gidiyor tiyatro topluluğuyla. Adıyaman’daki müzik öğretmenimiz Ece Apaydın, ‘Yılın Öğretmeni’ seçildi. ‘Yapabilirsin’, 8 Mart’tan itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nin dört ayrı kentinde gösterilerek, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği işbirliğiyle filmimizin bilet geliriyle 83 genç kıza eğitim bursu sağlanacak… Filmin bulaşıcı etkisi yurtdışına da taşındı. - “Cesaret bulaşıcıdır” temasını vurgulayan kitabınızda, sizin bugüne dek cesaret aldığınız kadınlar kimler? Bu kitapta ilk kez kendi hayatımı da yazdım. Annemden tutku, anneannemden sonsuz iyimserlik ve teyzemden aldığım cesaret geniyle yola çıktım. Aslında her savaşçı kadın bir diğerini doğuruyor. “Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz” diyor Mevlana. Kadın kadının gücü olsun istiyorum. ‘Yapabilirsin’ cesaret ağına daha çok kadın kardeşimiz katılsın. - Toplumda kadının bugünkü yerini nasıl tanımlıyorsunuz? Umudun kadınlardan doğacağına inanıyorum. Yeter ki özümüzdeki cesareti keşfedelim ve adım atalım. img_3052

9 ayrı coğrafyada yaşayan 9 kadın

- Kitap ve belgesel arasındaki en büyük fark nedir? Belgeselimizin süresi 43 dakika. Fakat 9 ayrı coğrafyada yaşayan 9 kadına gittiğimde tanık olduklarımı, hayatlarını, belgesele sığmayan kelimelerini kitaplaştırmak gerekti. Bu kitap, filmi izlemeyenlere de ulaşabilir diye düşündüm. Kitabı okuduğunuzda hangi kadının ışığı içinizde parlayacak merak ediyorum. - Kitapta yer alan 9 kadını seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz? Her biri mucizevi dokunuşlar yapmış kendi hayatlarında. Üstelik sadece kendilerini değil, çevrelerini de değiştirmeyi başarmışlar. Cesareti bulaştıran kadınları seçtim! Her kadın, en yakınındaki kadından aldığı cesaret geniyle dünyaya geliyor. Ama o kadar çok başkalarının ne dediğiyle ilgileniyoruz ki, içimizdeki cesaretle bezeli özümüzü dinlemeyi unutuyoruz. Yeter ki içimizdeki özümüze kulak verelim; işte o zaman içimizdeki gücü fark edeceğiz ve harekete geçeceğiz. Harekete geçince neler olduğunu bu 9 kadının hikayesini okuyunca göreceksiniz. yapabilirsin_kapak

Ülkenin geleceği Atatürk’ün dediği gibi gençliğe emanet

- Sıradaki projeleriniz neler? Sıradaki belgeselimin konusu gençler. Bu ülkenin geleceği, Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi gençliğe emanettir. O zaman biraz onları anlamak gerek… Havalar iyileşir iyileşmez çekimlere başlıyorum. - Türkiye’de yapılmış ve kadınlara yönelik en başarılı projenin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Türkan Saylan’ın öncülüğündeki Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin genç kızlara eğitim bursu vermesi, AÇEV’in okuma yazma bilmeyen kadınlara yetişkin okuryazarlığıyla gönüllü eğitimcilerle yaptığı okuma yazma öğretme eğitimleridir. Bir kadın değişirse toplum değişir, kadın gülerse toplum güler… İbrahim Betil’in adını söylemeden geçemeyeceğim. Toplum Gönüllüleri Vakfı’nı kurarak, Türkiye’ deki birçok gencin diğer gençler için faydalı işler yapmasına öncülük etti. Bir insanın hayatında ufak da olsa küçük bir değişiklik yaptığınızı hissetmekten başka büyük mutluluk yoktur. fullsizerender-5