Bodrumlular onu ‘Aksona Mehmet’ olarak tanıyor. 71 yaşındaki Mehmet Baş, ilçenin son sünger avcısı olarak şimdiden Bodrum tarihine geçti. Sırada ise dünya tarihi var. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) hazırladığı “Yaşayan İnsan Hazineleri Envanteri”ne girmesi için yapılan başvurunun sonucunu bekliyor. 6 yaşından beri denizlerde olan Baş, bu mesleği, yaşadıklarını ve Bodrum’u anlattı: - Sünger avcılığı zordur. Tam 50 yıl bu denizlerde 80 metrelere kadar daldım, iyi eğitim aldığım için vurgun yemedim. Ama Ege ve Akdeniz kıyılarımız, Yunan adaları yüzlerce süngercinin vurgun yiyerek ölümüne neden olmuştur, kıyılar süngerci mezarları ile doludur. KIZ VERMEZLERDİ - Sünger avlayanlara kız vermek istemezlerdi. Sünger avcılığını bırakanların aileleri kurban keser, mevlüt okuturdu. Sünger avcılığını bırakanlar 1960’lı yılların ardından turist taşımaya başladı. O zamanın tekneleri şimdi milyon dolarlık yatların önünü açtı. Sünger avcıları olmasaydı, mavi yolculuk olmazdı. Çünkü sünger avcıları temiz denizin olduğu en güzel koyları bilir, turistleri oralara götürürdü. - Yunanistan ve birçok ülke süngerden büyük kazanç sağlıyor. Buna rağmen çok yanlış bilgilerle sünger avcılığını 2005’te yasakladık. Sünger tarlalarında hasat yaparsanız o bölgeleri canlı tutarsınız. Avcılığını yasaklayarak süngeri koruyamaz, bitirirsiniz. Dünyanın en kaliteli süngerleri bizim denizlerimizde ama avcılığını yasaklayan ilk ve tek ülkeyiz.   - Ben geçmişteki tüm süngercilerin sesi, onların derinlerde bıraktığı nefes olmaya çalışıyorum. Gökova’ya Ege’ye açıldığınızda esen tüm rüzgarlarla o sünger avcılarının sesini duyarsınız. KORUMAYI BECEREMEDİK - Rahmetli Mustafa Koç, Ata Demirer, Tuba Ünsal ve Cem Boyner ile sık sık dalış yaptım, sünger tarlalarının yerini gösterdim. Ata halen dalıp bu güzelliklerin korunmasına dikkat çeker. - UNESCO onayladıktan sonra bu listeye girmeyi başaran ilk Türk denizcisi olacağım. Süngerciliğimizi öldürdük, denizlerimiz can çekişiyor, üç yanımız denizlerle çevrili ama tam olarak yararlanamadığımız gibi korumayı da beceremedik. Süngercilik ve balıkçılık gibi değerlerimizi koruyarak yaşatabiliriz, yasaklayarak değil. Bu nedenle keşke Bodrum’un son süngercisi olmasaydım. Ömrüm yettiğince denizlerimizi korumaya, kollamaya devam edeceğim.

HAYALET AĞLAR DENİZİN DÜŞMANI

Aksona adlı teknemle açılıp oğlumla denizdeki hayalet ağları temizliyoruz. Her dalışta 600 kg. - 1 ton arası ağ çıkarıyoruz.

50 YIL SONRA DENİZDE CANLI KALMAYACAK

- Denizlerimiz çölleşiyor. Atıklar, betonlaşma, rant uğruna bir bir yok olan koylar... Tedbir almazsak çok değil 50 yıl sonra çocuklarımız bu denizleri de göremeyecek, deniz canlılarını ise sadece müzede görebilecekler. Bu nedenle Bodrum’a süngerciler anısına yapılacak bir müzeye elimdeki tüm materyalleri bağışlamaya hazırım. Bodrum’daki eski birkaç süngerci teknesi ile limanda canlı bir süngerci müzesi kurulabilir.