Komedinin usta kalemi Gani Müjde Sözcü HaftaSonu’na konuştu: Nasrettin Hoca’nın torunlarıyız, gülmek bize yakışıyor kardeşim. Kaygısızlar, Ruhsar, Hayat Bilgisi, Yahşi Cazibe, Pis Yedili. Ortak özellikleri hepsinin Gani Müjde’nin kaleminden çıkması. Gani Müjde ile komediden siyasete gündemi konuştuk. - Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi? Ne kadar boş işlerle uğraştığımızı anladım. Yazmak, çizmek filan iyi güzel tamam ama ekmek yapmanın daha önemli olduğunu kavradım. Bir fırıncı hayatın devamına bir fizik profesöründen, yönetmenden, bankacıdan daha fazla katkı yapıyormuş. Alışverişleri ben yaptım örneğin. Oğlum dışarı çıkmadı. Amerika’da okuyan kızım geldi, hâlâ sarılamadım. Sinemaya gitmek, tiyatro salonlarında arkadaş sohbetleri yapmak, kıyılara yolculuk ne kadar değerliymiş onu anladım.
Televizyon dünyasına çok sayıda yıldız kazandıran Gani Müjde “Kaçırdığınız da oldu mu” sorusuna şu yanıtı verdi: Jim Carrey kaçtı elimden maalesef… Ha ha ha… Valla onlarda o cevher vardı zaten. Ben sadece ortaya çıkmalarına aracı oldum.
- 3 aylık karantina sürecini üreterek mi geçirdiniz? Hayır hayır. Kesinlikle tersi oldu. İki satır bile yazı yazmadım. Beni negatif etkiledi yaşananlar. Ekmek yaptım, pizza yaptım, börek yaptım ve doğal olarak göbek yaptım. - Etrafınızda olup bitenlere kayıtsız kalamıyorsunuz. Başıma bir iş gelir diye korkmuyor musunuz? Herkes korkar. Cesaret korkusuzluk değil, korkuya rağmen doğru bildiğinden şaşmamaktır. Ben 12 Eylül darbesinin ağır şartlarında ve yasaklarında mizahçı oldum. Her gün binlerce tehdit alan Gırgır dergisinde yaza çize bugünlere geldim. Doğru bildiğimi babam olsa da söylerim. Çocuklarıma kitaplarım, filmlerim ve saygın bir soyadı bırakmak isterim. ‘Memleket isterim yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
Ekose ceketli Gani Müjde, Arabesk filminin galasında Şener Şen ve Müjde Ar’la. Gani Müjde’nin yeni hedefi Barbaros’un filmini çekmek.
- ‘Siyasi mizah yapmayı düşündünüz mü? Aslında elimi siyasetin üzerinden hiç çekmedim. Yıllar önce televizyonlarda Tansu Çiller’i karakter olarak yapmıştık örneğin. (Başbayan) Ama bir kez olsun televizyonun patronunu arayıp “Kaldırın kardeşim şu diziyi” demedi. Şimdi yapılabilir mi sizce. Yeni Türkiye’nin siyaset erbabı daha alıngan, daha hoşgörüsüz artık. Dünyada da öyle aslında. Ama kendileri kaybeder. Dünya kendisini güldürenleri hayırla yad ederken; ağlatanları unutmayacak.

EYY SİYASET ERBABI KOLLAYIN KENDİNİZİ!

- Bir şeyleri değiştirmek ümidiyle siyasete girmek aklınızdan geçti mi? Aslında hep düşündüm ama uzak durdum. Eski fotoğraflarımı tararken eksik olanı buldum. Ekose ceket. Erdoğan’dan Davutoğlu’na, İnce’den Babacan’a tüm siyasetçilerin ortak alameti farikasıydı ekose ceket ama bende yoktu. İlk kez paylaşıyorum. Meğer varmış. Yıllar önce senaryosunu yazdığım Arabesk filminin galasında çektirdiğim bir resim bu. Artık hazırım. Eyy siyaset erbabı kollayın kendinizi.
Gani Müjde “Komedi benim tercihim oldu ama dramın da kralını çekerim” diyor.

BEN SİYASETÇİ OLSAM BÜTÜN KOMEDYENLERİ SEFERBER EDERDİM

- Türkiye’de “Güldürmek gülmekten daha zor demiştiniz” Oysa bu kadar sıkıntının yaşandığı ülkede en çok gülmeye ihtiyacı olan bizler değil miyiz? Hep söylediğim bir şey var. Ben siyasetçi olsam bütün komedyenleri seferber ederdim. “Ben milletin yüzünü güldüremiyorum siz güldürün bari” diye. Şaka yapmıyorum, gülmek total mutluluğu artırıcı bir şey. Kendini iyi hissettirir insana ve acıya dayanıklı hale gelir insan. Yani gülen eğlenceli bir toplumu bazı sıkıntılara ikna etmek daha kolaydır. Alın size iyi bir örnek: Küba. Birçok şeyleri yok ama mutlular. Sokaklarda dans ediyor Kübalılar. Bizim milleti televizyondaki dram dizileri manyak ve mutsuz ediyor. Sonra akşam çıkıp benzine zam açıklamasını dinliyor. Kral olsan, siyasette bitersin. O yüzden -akıl vermek gibi olmasın ama- liderlerin komedyenlere ihtiyacı var bu ülkede. Asık suratlı liderlerin zaten artık hiç şansı yok. Ali kıran; baş kesen günleri geçti. Nasrettin Hoca’nın torunlarıyız biz. Gülmek bize yakışıyor kardeşim.