Son yıllarda suyunun önemli bölümü çekilen Burdur Gölü'nde suyun rengi bölge bölge kahverengi, buz yeşili ve sarıya dönüştü. Su yüzeyindeki renk değişiminin yanında bazı maddeler de görülürken, sahilde inceleme yapan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle, yaşanan durumun siyanobakterilerden 'Nodularia spumigena' türündeki mikroskobik organizmalardan kaynaklandığını söyledi. Prof. Dr. İskender Gülle, "Bu organizmalar 'mavi yeşil alg' olarak da adlandırılmaktadır. Genel olarak her yıl yaz başından yaz sonuna kadar Burdur Gölü'nde bu alglerin zaman zaman aşırı çoğalması söz konusudur. 2000'li yıllardan bu yana birkaç yıl fasılalarla biz bu durumu görüyoruz. Daha 3 gün öncesinde yoktu bu olay. 3 gün içinde hızlı şekilde gelişmiş" dedi. Sağanak yağışların renk değişikliğinde etkili olduğunu belirten Gülle, "Sudan hafif oldukları için, yani yoğunlukları düşük olduğu için tamamen bütün canlı kitleyi su üzerinde görüyoruz. Rüzgarın kıyıda topladığı birikimlere bakıldığında, bazı yerler kahverengi, bazı yerler daha açık yeşil renkte görülüyor. Özellikle bu algler güneş altında kavrulduktan yani öldükten sonra mavi renge dönüşür. Normal canlı renkleri sarımsı, yeşilimsidir" diye konuştu. BALIKLARA ZARARI OLUR MU? Burdur Gölü için bir tehlike durumunun söz konusu olmadığını kaydeden Prof. Dr. İskender Gülle şu bilgileri verdi: "Gölün suyu evsel amaçla, içme amacıyla kullanılmadığı için doğrudan insan sağlığı üzerine etkisinden bahsetmek söz konusu değil. Su içinde yaşayan balıklar ve diğer omurgasızlar açısından da çok önemi bir tehlikesi yok. Zira daha önce yapmış olduğumuz çalışmalarda normalde toksin içeren bu grubun gölde yaşayan bu türünün toksin içermediğini gördük. Aynı türün Türkiye'de Bafa Gölü'nde yoğun olarak geliştiği bildirilmiştir. Dünyada da Hazar Denizi'nde zaman zaman yoğun olarak görülebiliyor. Baltık Denizi'nde de görüldüğü yönünde çeşitli raporlar var." "15 GÜN İÇİNDE GEÇECEK" Halkın paniklemesini gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını anlatan Prof. Dr. İskender Gülle, şöyle konuştu: "Yaşanan yoğunluk rüzgarla beraber göldeki bütün organizmaların sahile sürüklenmesiyle oluşmuş bir durum. 1 hafta, 10 gün, belki 15 gün içinde bu etki tamamen geçecektir. Tabii bu durum gölün aynı zamanda yaşlanmaya başladığını da gösteriyor. Özellikle insan etkisiyle olan ve bizim 'Kültürel ötrofikasyon' dediğimiz hızlı yaşlanma, yani hızlı zenginleşme durumu söz konusu. 1990'ların sonunda başlayan bu durum günümüzde özellikle gölün su kaybetmesiyle ve yoğun sağanak yağışların çevreden getirmiş olduğu sediman ve fosfor yüküyle biraz daha artmış görünüyor." (DHA) [old_news_related_template title="Marmara Denizi göz göre göre salyaya boğulmuş!" desc="CHP eski milletvekilleri Namık Havutça 10 yıl, Fatma Hürriyet Kaplan ise 6 yıl önce müsilaj tehdidini Meclis gündemine taşıdı. Her iki önerge de AKP tarafından reddedildi. O dönem önlem alınsa, Marmara ölmeyecekti." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/06/14/iecrop/s1istmusilaj1_18239218_16_9_1623635624.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/marmara-denizi-goz-gore-gore-salyaya-bogulmus-6485423/"] [old_news_related_template title="Deniz salyası bitmeden yeni kabus!" desc="Marmara Denizi'ndeki deniz salyası kâbusunun ardından İzmir'in Dikili İlçesi kıyılarında da 'Sargassum' türü yosunlar görülmeye başladı. Biyolog Prof. Dr. Barbaros Çetin, çürümüş yumurta gibi kokan bu yosun türünün deniz ekosistemini hızla çökertebileceğini ve turizm faaliyetlerini sekteye uğratabileceğini söyledi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/06/14/iecrop/fotoiha.izmir__16_9_1623652546.jpeg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/deniz-salyasi-bitmeden-yeni-kabus-bu-kez-de-turizm-cenneti-kiyilar-tehdit-altinda/"]