Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin 'Doğa ve İnsan' konulu paneli Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Dünya Çevre Günü nedeniyle düzenlenen panele usta sanatçı sanatçı Ediz Hun konuşmacı olarak katıldı. OSMAN GÜRÜN: "GÜZELLİKLERİMİZİ KORUMAK VE GELECEĞE TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ" Panelde yurttaşlara seslenen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, çevreye yapılan yatırımın geleceğe yapıldığını belirtti. Başkan Gürün, “Değişen iklim şartları ve her geçen gün daha da büyüyen küresel problemler geleceğimizi tehdit altına alıyor. Bunun önüne geçmek için çevreye karşı duyarlı olmalı, koruyucu projeler üretmeliyiz. Muğla’da çevreyi koruma adına büyük yatırımlar yaptık. Güzellikleri koruma ve geleceğe taşıma adına yeni projeleri de hayata geçireceğiz. Vatandaşların hizmet olarak önem listesinde olmayan ama bir şehir için olmazsa olmaz katı atık tesisleri, hafriyat alanlarını kısa sürede hayata geçirdik. 6 adet tekneyle denizden atıkları topluyoruz, rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri için ODTÜ’ye teknik rapor hazırlatarak meclisten geçirdik. Bu diğer kurumlar için de bir örnek teşkil ediyor. Çevreye yaptığımız her yatırımın geleceği koruma adına atılmış bir adım olduğunun bilincinde olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. TEMA VAKFI BAŞKANI DENİZ ATAÇ: "SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA KATILIN" Panelde birçok sivil toplum kuruluşunun temsilcisi de yer aldı. TEMA Vakfı adına söz alan Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, çevre bilincinin mutlak surette artırılması gerektiğini vurgladı ve çevre adına mücadeleye koyulanların mutlaka bir sivil toplum kuruluşuyla hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. HERKESİN BÜYÜK TEDİRGİNLİĞİ: GÖKOVA KÖRFEZİ'NİN İMARA AÇILMASI Panelde an çok dikkat çekilen konu ise cennet Gökova Körfezi'nin yok olma tehlikesiydi. Muğla Belediye Başkanı Osman Gürün başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarınrın temsilcileri, bireysel olarak çevre mücadelesi veren yurttaşlar ve basın mensupları Gökova’nın imara açılmasının geri dönüşümü olmayan tahribatlar yaratacağını, yanlıştan dönülmediği takdirde dünyada eşi benzeri bulunmayan kıyıların, koyların tahrip edileceğini ve bu tahribatın geri dönüşümünün mümkün olmadığını yineledi. MUÇEP: "DOĞA KORUMA ALANLARIMIZIN DERECELERİ DÜŞÜRÜLDÜ VE KALDIRILDI" Öte yandan Muğla Çevre Platforumu, Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir bildiri yayınladı ve Gökova Körfezi'nin imara açılması ve Okluk Koyu'ndaki inşaatın yarattığı tahribata dikkat çekti. Bildiride şu ifadelede yer verildi: "Kamuoyunun bildiği gibi, bizler, Muğlalılar, yaklaşık 1.5 yıldır Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın doğal koruma alanlarımızı yeniden değerlendirerek betonlaşmanın önünü açmasına karşı ayaktayız. Bakanlık, bir gayrımenkul şirketine ihale ile hazırlattığı 'Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu'na dayanarak doğa koruma alanlarımızın neredeyse tamamının koruma derecelerini düşürdü, ya da tamamen kaldırdı. Üstelik bu rapor, vatandaşın anayasal bilgi edinme hakkını hiçe sayarak kamuoyu ile paylaşılmadan, adeta 'kozmik oda'larda kilit altına alarak hazırlatıldı. Uluslararası sözleşmelerle korunan biyolojik çeşitliliğimizin, Özel Çevre Koruma Bölgeleri’mizin böylesine ciddiyetsiz çalışmalarla talana açılması, yalnızca biz Muğlalıları değil, tüm Türkiye’yi ve dünya kamuoyunu ilgilendirmektedir. Bu konu, Muğlalılar tarafından Avrupa Parlamentosu’nun gündemine de taşınmış ve Avrupa Parlamentosu tarafından Türkiye Hükümeti’ne mektup gönderilerek savunma istenmiştir. Bu mektuba yaklaşık bir yıldır cevap verilmemiştir. "OKLUK KOYU'NDA İNSAN AKLINA SIĞMAYAN BİR YAZLIK SARAY İNŞA EDİLİYOR" Muğla genelinde ortaya çıkacak büyük ekolojik kırımların ilk ayağı olarak Gökova Körfezi’ndeki doğa koruma alanlarından 17 no’lu paftanın, yani Gökova ÖÇKB’nin koruma derecelerinin düşürülmesi onaylanarak yürürülüğe girmiştir. Buna bağlı olarak da ilk tahribat, Okluk Koyu’ndaki mütevazı Cumhurbaşkanlığı Konutu yıkılıp yerine, insan aklına, vicdanına sığmayan boyutlardaki bir yazlık saray inşaatı ile başlatılmıştır. Yaklaşık 50 bin ağaç kesilmiş, binlerce kamyon beton dökülmüştür. Eşsiz güzellikteki Okluk Koyu beton duvarlarla çevrilmiş, orman yolu onbinlerce ağaç kesilerek dört şeritli protokol yolu açılmıştır. Onbin m2 deniz alanı doldurularak lüks yatlar için liman yapılmaktadır. Okluk’ta başlayan yıkım ne yazık ki henüz bir başlangıç! Eğer bu yıkım durdurulmazsa, gelecek nesillere Cennet Muğla değil; betonlaşmış, çölleşmiş, yaşama imkanı kalmamış bir Muğla bırakacağız. Bu, yalnızca Muğlalıların değil; tüm Türkiye’nin, insanlığın ortak utancı olacaktır. Biz Muğlalılar, Türkiye ve Dünya kamuoyuna sesleniyoruz: Bu yıkıma seyirci kalmayalım, utanca ortak olmayalım. Gelin hep birlikte “dur” diyelim ! ÇŞB, bugün Muğla’da başlattığı, ama tüm Türkiye’nin doğa koruma alanlarında planladığı yıkım projesini durdursun ! Enerji politikaları termik ve nükleer santrallardan vazgeçecek şekilde yenilensin ! Maden ocaklarında ÇED süreçleri işletilsin"....