Deri vücudumuzun en büyük, en fazla göze çarpan ve dış etkilere en fazla maruz kalan organıdır. Ultraviyole ışınları deride kırışıklık ve lekelenmeler gibi hasarlar oluşturur. Bu durum kozmetik olarak deri yaşlanması olarak tanımlanır. Öte yandan beslenme alışkanlıklarının deri üzerine etkisini inceleyen birçok bilimsel araştırma bulunmaktadır. Bu araştırmalara baktığımızda deri yaşlanmasında; genetik faktörler ve diyet alışkanlığının önemli düzeyde belirleyici olduğu görülüyor. KIZARTMA VE UN UYARISI Peynir, yeşil yapraklı sebzeler, meyveler, baklagiller, yumurta, limon, sarımsak, az yağlı yoğurt, balık gibi Omega-3 yağlarından zengin ürünlerle beslenen gruplarda daha az düzeyde deri kırışması ve yaşlanması olduğu görülmektedir. Süt, kahve, alkol, işlenmiş et, puding/reçel vb. rafine şeker içeren tatlılar, doymuş yağ asitlerinin yoğun olduğu gıdalar, beyaz un, patates, makarna, kızartmalar ise kırışıklık oluşması açısından yüksek riskli gıdalardır.
Burhan Engin
YAŞLANMAYI HIZLANDIRIR Yüksek glisemik yüklü karbonhidratlar (şeker, çikolata, mısır, pilav, ekmek) şeker ve şekere dönüşümü kolay olan besinlerdir. Deri yaşlanmasını hızlandırırlar. Kandaki şeker miktarı arttıkça deri yaşlanması da doğru orantılı olarak hızlanmaktadır. Yetersiz su alımı ve sigara da deri yaşlanmasının hızlanmasında önemli olan faktörlerdir. GENÇ GÖRÜNMEK İÇİN... Cildi gençleştiren kaynaklar ise şöyle sıralanabilir... C vitamini: Yüksek anti aging özellliğiyle bilinen C vitamini serbest radikallerle savaşarak deri hücrelerinin gençleşmesine katkıda bulunur. Aynı zamanda derinin nem oranının korunmasında ve derideki kollajen sentezinin artırılmasında önemli bir faktördür. C vitamini sıklıkla portakalda bulunuyor şeklinde bilinse de kivi, kırmızıbiber, dolmalık biber, çilek ve brokoli önemli gıdasal kaynaklarıdır. E vitamini: E vitamini de fotoyaşlanma ve UV sonrası deri hasarını önler. Derinin nem tutma kabiliyetini artırır. E vitamininden zengin yiyecekler zeytinyağı, balık yağı, fındık, ceviz, tahıllar, yeşil sebzelerden ıspanak ve marul, lahana, deniz ürünlerinden somon balığı, sardalya ve yumurta sarısıdır. A vitamini: Antioksidan vitaminlerden bir diğeri olan A vitamini de deri yaşlanmasının önüne geçmede önemli bir yere sahiptir. Hücrelerin güçlenmesini, derinin daha parlak ve canlı görülmesini sağlar. Özellikle yeşil sebzeler A vitamini için önemli bir kaynaktır. Fitokimyasal kaynaklar: Son yıllarda yapılan araştırmalarda çeşitli farmakolojik özelliklere sahip meyve, sebze ve çayların zengin fitokimyasal kaynaklar olduğu gösterilmiştir. Örneğin üzüm çekirdeğinde bulunun prosiyanidinler, kuru elma-erik ve çayda bulunan polifenoller bunlara örnektir. Bu kimyasalların antioksidan özellik olarak C ve E vitamininden daha güçlü bir şekilde UV ışınlarına bağlı oksidatif hasarı önlediği gösterilmiştir.