Koç Holding 2015 yılında katıldığı küresel HeForShe hareketinden bu yana toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışıyor. Şimdi de Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi’nin Nesiller Boyu Eşitlik Forumu liderleri arasına katıldı. Koç Holding Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl ile Holding’in toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili hedeflerini ve projelerini konuştuk. -Teknoloji ve İnovasyon Eylem Grubu liderliği ne anlama geliyor? 2015 yılında HeForShe hareketine dahil olduğumuzda “Toplumsal cinsiyet eşitliği bir kadın meselesi değil, insan hakları meselesi ve erkekleri de en az kadınlar kadar ilgilendiriyor” diyerek yola çıktık. Mustafa Bey ve Ömer Bey bu hareketin küresel liderlerinden oldular. Bu inisiyatif kapsamında Koç Topluluğu olarak tüm ekosistemimizde cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık geliştirecek projeler yürüttük. Bu sene dahil olduğumuz Nesiller Boyu Eşitlik Forumu ise Birleşmiş Milletler çatısı altında önümüzdeki 5 yıl toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarına yön vermek üzere kuruldu. Biz Koç Topluluğu olarak 5 yıl bu forumun “Teknoloji ve İnovasyon Eylem Grubu” liderleri arasında yer alacağız.
Oya Kızıl Ünlü, “Verdiğimiz 3 taahhütün teknoloji ve inovasyon alanında ülkemizdeki değişimi tetikleyebilmesi için elimizden geleni yapacağız” dedi.
KADINLARI DESTEKLEYECEK -Bu kapsamda açıkladığınız 5 yıllık taahhütlerinizi paylaşır mısınız? İlk olarak, kurum içi kadın girişimcilerin oranı, kadınlar tarafından yönetilen inovasyon fikirleri, kadınların yönettiği girişimler ile iş birliklerini takip ederek gelişme kaydetmeyi hedefleyeceğiz. Buradaki öğrenimlerimizle “İnovasyonda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi” hazırlayarak, küresel çapta yaygınlaştırılmasını sağlayacağız. İkincisi; her bir Koç şirketini toplumsal cinsiyet eşitliği için teknoloji ve inovasyonda küresel taahhütlerini vermeleri için harekete geçirmek olacak. Üçüncü taahhüdümüz kapsamında ise kadın liderliğindeki girişimlerle ortaklaşa çalışmalar yapmak üzere özel bir program başlatıyoruz. "ANLAMSIZ TARTIŞMALARLA ZAMAN KAYBETMEK YERİNE HEDEFE İLERLEMELİYİZ" Oya Ünlü Kızıl, Türkiye’de kadının işgücüne katılım oranının sadece %32.6 olduğunu ve bu oranla OECD’de en son sıralarda yer aldığımızı vurguladı. Kızıl, “Bana göre daha da önemli bir veri; 15-24 yaş grubunda ‘ne eğitimde ne de çalışma hayatında olan’ genç kadınların oranı %35. Bu şekilde devam ettiği sürece ülkemizdeki genç nüfusun en büyük rekabet avantajımız olduğunu söyleyebilir miyiz?” diye sordu. Kızıl, “Özünde bir insan hakları meselesinden ve kalkınmanın ön koşulu olan bir veriden bahsediyoruz. Anlamsız tartışmalarla zaman kaybetmek yerine net hedefler ve yol haritasıyla hızla yol almamız gerekiyor” dedi. TÜRKİYE’DE MÜHENDİSLİK VE TEKNOLOJİ EĞİTİMİ ALAN 5 ÖĞRENCİDEN 4’Ü ERKEK -Bu taahhütleri oluştururken Türkiye’nin Z kuşağı genç kadın çalışanları ile ilgili nasıl bir gözlem yaptınız? Koç Topluluğu’nda çalışanların yaş ortalaması 34. Y ve Z kuşağı oranımız ise yüzde 72. Türkiye’ye baktığımızda ne yazık ki teknoloji alanında okuyup çalışmayı planlayan kız çocuklarının oranının çok düşük olduğunu görüyoruz. Oysa yaşadığımız yüzyılın gereklilikleri gereği, fen, teknoloji, mühendislik ve matematik eğitimi büyük önem taşıyor. Ülkemizde mühendislik ve bilgi teknolojileri alanında eğitim alan 5 öğrenciden 4’ü erkek. Kadınlar bulut bilişim teknolojisi alanında yüzde 14, mühendislikte yüzde 20, veri ve yapay zeka teknolojilerinde ise yüzde 30 oranında istihdam ediliyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun “Geleceğin İşleri Raporu”, özellikle teknolojik beceri gerektiren iş fırsatlarının artmaya devam edeceğini tahmin ediyor. Şifreleme, robotik ve yapay zeka konuları ise en çok talep görecek konular.
Oya Ünlü Kızıl, kadınların ve kız çocuklarının dijital teknolojilerin “hem yaratıcısı hem de kullanıcısı” olabilmeleri için harekete geçtiklerini anlattı.
STANDARTLAR ERKEKLERE GÖRE -Kadınların katılmadığı bir inovasyon süreci kadınları kapsayabilir mi? Çok şaşırtıcı bir veriyi paylaşayım; inovasyon süreçlerinde kadınların ihtiyaçları gözetilmiyor. Şöyle düşünün ki, kadın sürücü sayısı her gün artarken dev otomobil firmaları güvenlik sistemlerinin testinde hâlâ standart erkek vücuduna sahip çarpışma mankeni kullanmaya devam ediyor.