Afyonkarahisar’ın Çay İlçesi, Eber Beldesi sınırları içerisinde yer alan 150 kilometre karelik yüz ölçümüyle eskiden Türkiye’nin 12’nci büyük gölü Eber, kuruyarak neredeyse ovaya dönüştü. Kurumaya neden olarak gölü besleyen su kaynaklarının kesilmesi, fabrika atıklarının fazlalığı, küresel ısınma ve bilinçsiz su kullanımı gösterildi. “SU KAYNAKLARININ KESİLMESİ BUNU HIZLANDIRDI” Akarçay ve Sultandağları'ndan gelen kaynak sularla beslenen ve denizden 966.98 metre yükseklikteki Eber Gölü, bir zamanlar kuş cenneti görünümünde ve yüzeyinde su çiçekleriyle bezenmiş bir bahçe iken bugün yanına yaklaşılmayacak kadar kirletilmiş ve suyu azalmış durumda. Bundan birkaç yıl öncesine kadar kenarında piknik yapılan sandallarla balık avlanan huzurlu bir göl olduğunu belirten CHP’nin Çay İlçe Başkanı İsmail Güneş “Eber Gölü'ne akan fabrika atıkları, Afyon Sanayi arıtma tesisi atıkları zamanla balık ölümlerine yol açmasının yanı sıra çevreye dayanılmaz koku yayıyor. 10-15 yıl öncesine kadar su derinliği 7-8 metreyken şu anda 3.5-4 metreye kadar düştü. Su kaynaklarının kesilmesi bunu hızlandırdı.Eskiden gölün ortasında, rüzgarın etkisi ile yer değiştiren küçük adacıklar bile susuzluktan karaya oturdu.” diye konuştu. EBER SARISI VE NİLÜFERLER FOTOĞRAFLARDA KALDI Tatlı su balıkları sazan, turna, dere kaya balığı, gümüşi havuz balığı ile ıstakoz ve yengecin bol miktarda olduğunu da belirten Güneş şöyle devam etti: “Göl, göç yolu üzerinde olup 160 çeşit kuşun yeri aynı zamanda en doğal üreme alanlarıydı. Özellikle sadece bu bölgede görülen koruma altındaki Eber Sarısı (sadece Akşehir ve Eber gölleri alt havzasında yaşayan, türü yok olma tehlikesi altında bulunan ve "baklagillerin kraliçesi" olarak adlandırılan piyan-meyan bitkisi) ve nilüferler fotoğraflarda kaldı. Gölün ortasında rüzgarın etkisi ile yer değiştiren küçük adacıklarıyla görülmeye değerdi. Gölün etrafındaki 13 köyün geçim kaynakları olan balıkçılık, kındıra otu, kamış ve göl turizmini doğrudan etkilendi. Dünyanın en lezzetli kaymaklarının üretildiği bu bölgedeki manda yetiştiriciliği de artık tehlike altında. Sözde Eber Gölü 1994 yılında Ramser Sözleşmesi ile koruma altına alınmıştı ama bu sadece kağıt üzerinde kaldı”