FQA, YÖK'ün sitesinden "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi"nin kaldırılmasına, "Toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesiyle bilgi üretmeye devam edeceğiz" başlıklı bir açıklamayla tepki gösterdi. İşte, o açıklamanın satırbaşları:  "Dünya genelinde farklı coğrafyalarda farklı biçimlerde ve araçlarla seyreden muhafazakar otoriterleşmenin cinsiyetçi ve eşitlik karşıtı baskıları üniversite eğitiminde de etkisini artırıyor. Bu durum toplumsal cinsiyet eşitliği ve Akademik düşünce özgürlüğü açısından karnesi hiçbir zaman parlak olmayan Türkiye üniversite sisteminde de artarak gözlemleniyor. Türkiye’de Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç’ın 18 Şubat 2019 tarihinde yaptığı, toplumsal cinsiyet eşitliğini 'Türkiye’nin değerleriyle mütenasip değil' gerekçesiyle redden açıklaması, iktidarın muhafazakar, otoriter ve ataerkil uygulamalarından vazgeçmeyeceğini bir kez daha kanıtladı. Bu açıklamayla bu defa bu ilkeyi temel alan veya reddetmeyen üniversitelerdeki kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları merkezleri programları hedef gösterilmektedir. Varolan birimler toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde etnik, dini, sınıfsal eşitsizlik ilişkilerini sorgulayan bilgi üretiminde ve barış içinde bir arada yaşama koşullarının oluşturulması arayışında merkezi role sahiptirler. Feminist ve kadın hakları savunucusu akademisyenlerin çabalarıyla kurulmuş, kadın hareketinin akademideki yansıması olarak tarihsel öneme sahip birimlerdir bunlar. Hükümetin toplumsal cinsiyet meselesini bir numaralı düzenleme alanı olarak işaret ederken, eşitlik kavramına karşı alerjisini de tekrar açığa vurmuş olması ayrıca endişe vericidir. 'ÜRETİMİMİZ BU İLKE DOĞRULTUSUNDA DEVAM EDECEK' Ne yazık ki, bugün pek çok ülkede benzer gerilemeler ve yasaklar yaşanmaktadır. Türkiye’deki tüm bu gelişmeler küresel değişimin bir parçası. Ancak tüm bunlara karşı özgür düşünce üretiminden yana olan, kadın haklarını ve toplumsal cinsiyete dayalı eşitlik ilkesini savunan ve eleştirel bilgi üretiminde bu ilkelerden hareket eden, tüm araştırmacı ve aktivistler küreselleşerek güçlerini birleştirmekten ve otoriter-eril zihniyete dur demekten vazgeçmiyorlar ve geçmeyecekler. Bizler Feminist ve Queer Araştırmacılar (FQA) olarak toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine, düşünce özgürlüğüne, kadın, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet ve cinsel kimlik duyarlı farklı hareketlerin ve özellikle feminist akademisyenlerin ve aktivistlerin yıllara yayılan eşitlik ve hak mücadelelerinin birikimlerine dönük saldırı niteliğindeki bu girişimleri kınıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini tedavülden kalkmayacak bir ilke olarak savunmaktan vazgeçmeyeceğimizi taahhüt ediyor ve üretimimizi bu ilke doğrultusunda yapmaya devam edeceğimizi beyan ediyoruz."