Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan evli ve bir çocuk babası 56 yaşındaki Timuçin Binder, geleneksel denizciliği canlandırmak istediklerini belirterek, “1930’ların sonuna kadar var olmuş, 12 metrelik motorsuz, yelkenli bir ticaret kayığı projesini hayata geçirerek yelkenli kayıkla, Ege’nin yelken dönemi denizciliğini ve özellikle de yelken armalarını araştırmak, bu alanda çalışmalar yaparak kitap ve belgeseller yayınlamak, atölye ve seminerler düzenlemek ve böylece geleneksel denizciliği canlandırmak istiyoruz. Kayığımız farklı yelken armaları deneyebilecek şekilde tasarlandı. Yelken denizciliğini çalışan bir araştırma kayığı olarak faaliyette bulunacak” dedi. KAYIĞIMIZ GİDEREK YIPRANAN DOĞA VE GEZEGENİMİZİN SESİ OLACAK
FOTO: SÖZCÜ
Bodrum’da geçen haziran ayında yapımına başlanan ve yaklaşık 250 bin TL'ye mal olacak, 12 metrelik tek direkli yelkenli thrandil tipi tekneye Kayık 1934 adını verdiğini belirten Timuçin Binder, nisan ayında teknenin yapımının tamamlanacağını söyledi. Binder, “Asıl amaçlarımızdan biri doğrudan deniz, doğa ve insan ilişkisi. Geleneksel yelken denizciliği insanı doğayla buluşturan bir denizcilik türüdür. Çeşitli atölye ve seyirlerle modern yaşama alternatif sakin, yavaş ve etik bir yaşam tarzını tanıtmak istiyoruz. Doğaya ve gezegenimize duyarlılığı arttırmak, daha az ve bilinçli tüketerek diğer canlı ve cansızlarla dayanışma içinde onları da gözeterek yaşayabileceğimizi anlatmak, bu düşünce ve yaşam tarzını yaymak için çalışmalar düzenleyeceğiz. Kayığımız giderek yıpranan doğa ve gezegenimizin sesi olmaya çalışacak.  Amaç, sadece bir geleneksel denizcilik anıtı yapmak değil, bu yelkenliyle bu hedefler doğrultusunda sürekli faaliyetlerde de bulunmak” diye konuştu. GELENEKSEL DENİZCİLĞİMİZİ KORUMAK ZORUNDAYIZ Denizci bir ailenin 5. kuşak kaptanı olan Timuçin Binder, küreselleşmenin kontrolden çıktığı günümüzde kültürlerin giderek özgünlüklerini yitirdiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti; “Oysa farklılıklar insanları değişik seçeneklerle tanıştırarak daha zengin ve sürdürülebilir bir dünya sunma potansiyeli taşıyor. Geçmişten öğrenebileceğimiz ve tekrar kullanıma sokabileceğimiz çeşitli pratikler ve değerler olduğuna ve dolayısıyla kültürel özgünlüklerin korunması gerektiğine inanıyoruz. Denizcilik, özellikle geleneksel denizcilik de yöremiz ve denizimiz için korunması gereken son derece önemli bir kültürel varlığımız.  Amacımız, denizciliğin en doğal hali olan geleneksel yelkencilik üzerinden bu gidişe karşı yerel bir direniş noktası oluşturarak hem doğaya duyarlılığı arttırmak ve geliştirmek hem de başka varlıklarla paylaştığımız bu gezegenle uzlaşma, uyum ve dayanışmaya dayanan bir yaşam tarzını teşvik etmek. Kayığımız, geleneksel denizcilik kadar doğal denizcilik de diyerek sakin, yavaş ve etik bir yaşam alternatifine öncülük edecek. Bu mesajın daha güçlü ulaşması için de motorsuz bir yelkenliyle yola çıkmayı seçtik” MOTORSUZ TEKNE İLE GİRİT ADASINDAN BODRUM’A 90 YIL ÖNCEKİ GÖÇÜ CANLANDIRACAĞIZ Binder, projenin tamamlanmasının ardından motoru olmayan tek direkli yelkenli tekne ile Bodrum’a 150 mil uzaklıktaki Girit Adası’na giderek, oradan 90 yıl önceki mübadele dönemindeki Giritli Müslümanların Bodrum’a göçünü canlandıracağını belirterek “Teknoloji ilerledikçe kültürümüzden doğamızdan beklide biraz insanlığımızdan uzaklaşıyoruz. Bugün üzerinde çalıştığımız tekne yüz yıllarca Ege ve Akdeniz’de ticari amaçla kullanıldı, mübadele döneminde insanlar bu tekne ile Girit’ten Bodrum’a göç etti. O günleri yeniden canlandırıp mübadele günlerinin heyecanını ve anılarını yaşatacağız. Yaptığımız tekne Anıt Tekne olarak Bodrum'da yetişen geleceğin denizcileri içinde iyi bir eğitim teknesi olacak” ifadelerini kullandı. Binder projede tekne yapım ustası Mehmet Uyav ile birlikte Bodrum Deniz Müzesi kuruluşunda yardımcı olan Zehra Denizaslanı, Deniz Müzesi Müdürü Selen Cambazoğlu’nun aktif olarak yer aldığını söyledi.