İtalya'nın Bolonya Üniversitesinden Prof. Dr. Nicolo Marchetti'nin başkanlığında, İstanbul Üniversitesinden Doç. Dr. Hasan Peker'in başkan yardımcılığında Türk-İtalyan ekip tarafından sürdürülen kazı çalışmaları kapsamında, hiyerarşik düzende en yüksek görevlilere ait onlarca kil mühürleme bulundu. Geç Tunç Çağı olarak tanımlanan dönemde Matiya adlı bir kadına ait olduğu belirlenirken, bu keşif, ilgili dönemde kadınların da devlet yönetiminde önemli bir ekonomik role sahip olabileceğini gösterdi. Bu mühürlemeler doğrultusunda yapılacak çalışmalarda kadınların devlet yönetimindeki geçmişi de araştırılacak. Kazı çalışmalarında Orta Asur Krallığı'nın önemli tüccarlarından Piradu ile adaş (ya da kendisi) bir görevliye ait mühür baskılarını içeren bir bulla da bulunduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Piradu'nun kimliği, Hitit Devleti'nin yıkılışına doğru bozulan Hitit-Asur ilişkileri ve dönemin bazı olaylarının kronolojisinin çözümlenmesine katkı sunacak. Bu bulgulara ilaveten modern mezarlık alanının hemen altındaki Demir Çağı Mezarlığı'nda antik mezarlara zarar vermesinin önüne geçebilmek adına kurtarma kazıları yürütülürken son iki yıl içerisinde M.Ö. 8 ve 7’nci yüzyılların kültürel ve geleneksel anlayışına işaret eden bulgulara ulaşıldı. Bunlardan biri hiç kuşkusuz, M.Ö. 8'inci yüzyılın ilk yarısında Kral Kamani döneminden Sanai adında birine ait olduğu keşfedilen kireç taşı mezar steli oldu." KAZI EVİ İNŞA EDİLDİ Elde edilen bulguların muhafaza edilmesi için belediye tarafından Karkamış'ta yürütülen bilimsel ve akademik çalışmalar için bir Kazı Evi inşa edildi. Kazı Evi, bulunan eserlerin ilk temizlik ve onarımları için laboratuvar niteliği taşıyor. Alan, bu eserlerin müzeye teslim süresine kadar korunması için kullanılacak. Yapı, açık avlusu ve 2 bin 250 metre kare alan üzerinde bulunuyor. Büyükşehir, Karkamış Antik Kenti'nde yapılan kazılar sonucu ortaya çıkan mimari kalıntılar ile yapıların dış etkenler ve hava koşullarından daha az etkilenmesi amacıyla çatı projesi hazırladı. (İHA)