Fotoğraf: Mustafa KIZGINYÜREK Dünyanın en hızlı büyüyen otel gruplarından birisiniz. Türkiye için hedefleriniz globalle aynı mı? Radisson Hotel Group™, dünyanın en büyük otel gruplarından biri. Halen dünya çapında faaliyette veya yatırım aşamasında 1.400'den fazla otelimiz var. Türkiye de yıllardır gelişme odağımızdaki ülkelerden biri olmuştur. Son yıllardaki bazı zorluklara rağmen Türkiye konusunda hep kararlı bir otel işletmecisi olduk. Ülke genelindeki turizm potansiyeline inancımız da devam ediyor. Bu yıl pazarda olumlu bir toparlanmaya tanık olduk. Hem gelecekteki performansın hızla ivme kazanmasını, hem gelecek aylarda başka gelişme faaliyetlerinin gerçekleşmesini bekliyoruz. Pek çok farklı markanız var ama Türkiye’de sadece iki markanızla faaliyetlerinizi sürdürüyorsunuz. Türkiye’de bir Radisson Red açmayı planlıyor musunuz? Türkiye'deki markalarımızın varlığı, markamızın tarihiyle iç içe geçmiştir. İlk iki markamız olan Radisson Blu ve Park Inn by Radisson, ülkede başarıyla lanse edilmiş ve artık pazarda açık ve net biçimde tanınmış bulunuyor.  Radisson Blu, Avrupa'nın en büyük üst lüks markası olmanın yanı sıra Türkiye'de 13 otelle temsil ediliyor ve İstanbul'un da en büyük markası. Park Inn by Radisson ise stressiz deneyimler, iyi yemek ve enerjik ortamlar sunan üst orta sınıf otel markamız. Radisson Hotel Group, henüz yakın bir zamanda bölgeye ve Türkiye'ye Radisson Collection, Radisson ve Radisson RED dahil yeni markaların geleceğini duyurdu. img_7373 Her yeni markanın Türkiye'de büyüme potansiyeli olduğuna inanıyoruz ve şimdiden ülke genelindeki fırsatları değerlendiriyoruz. Radisson RED®, geleneksel olana ilginç bir yorum getiren lüks bir seçkin hizmet otel markasıdır. Radisson RED otelleri, hem seyahatseverler hem de lokaller için sosyal bir merkez haline gelme hedefiyle şehirlerin önemli merkezlerinde hizmet vermektedir. Bu nedenle İstanbul ya da İzmir gibi şehirlerin bu marka için ideal olacağına inanıyoruz ama bu aşamada, özellikle de zorlayıcı ekonomik koşullar altında herhangi bir projeyi henüz netleştirmedik. Genç bir kadın lider olarak genç çalışanlara yönelik gelişim planlarınız neler? Genç çalışanların şirkette geliştiğini görmek istiyorum. Onlar için doğru yapı ve gelişim planlarını sağlamak önemli. Genç yeteneğini geliştirmeye ve elde tutmaya inanan bir şirkette çalıştığımız için şanslıyız. Şirketin ticari işlevinde bir mentee programı uygulanıyor. Burada fikir, otellerimizdeki veya bölge destek ofislerimizdeki liderlerimizin bir mentorluk ortamında becerilerini daha da geliştirme fırsatı bulmalarını ve böylece ticari bilgileriyle daha çok uzmanlaşmalarını sağlamak veya daha kapsamlı liderlik rolleri için potansiyellerini keşfetmektir. Yerel ve uluslararası ölçekte pek çok otelcilik okulu ile işbirliği yapıyoruz ve bu gençlerden mümkün olduğu kadar çoğunu işe almaya çalışıyoruz. Şirketimizin üst düzey yöneticilerinden bazıları gerçekten de bu otelcilik okullarından veya staj programlarından gelmiştir. Orta Doğu, Afrika ve Türkiye’de 101 tesisin sorumluluğunu üstleniyorsunuz. Türkiye’yi nasıl görüyorsunuz? Türkiye bu yılki başarı hikayelerimizden biri oldu ve işler son 6-12 ayda çok pozitif yükseliş gösterdi. Artan iç turizmin Türkiye'deki tüm otellerimize fayda sağladığını görmekten memnunuz. Ayrıca, İstanbul'daki otellerimizde Orta Doğu bölgesinden pek çok ziyaretçinin kaldığını da gördük. Orta Doğu'da güçlü bir varlığa sahip olmamız da kesinlikle buna yardımcı oluyor zira seyahat edenler markayı tanıdığı için İstanbul gibi pazarlardaki faaliyetlerimizi destekliyor. Daha önce de belirttiğim gibi, İstanbul'da güçlü bir varlığa sahibiz ve dünyanın kültür başkentlerinden biri olan bu şehirde turizmin gelişmeye devam edeceğini umuyoruz. img_7363 Türkiye’de kaç oteliniz var? Ülkede başka yatırımlar yapmayı planlıyor musunuz? Bugün itibariyle, 20 otel ve 3.500'ü aşkın oda ile faaliyet gösteriyoruz. İnşaat aşamasındaki 3 otelin tamamlanmasıyla toplam olarak yaklaşık 800 oda daha portföyümüze eklenecek. Türkiye'deki başarı hikayemizin başladığı İstanbul'da halen faaliyet halinde ve yatırım aşamasında olan 14 otelimiz bulunuyor. Radisson BLU, dokuz otelle İstanbul’un en büyük markası oldu ve şehri “İstanBLU” haline getirdi. Türkiye'de markalarımızı ileriye taşımaya İstanbul dışındaki pazarlardaki iş ve tatil destinasyonlarında daha fazla büyümeyi öngörüyoruz. Bu yıl iki yeni açılışımız olacak. Ordu ve Samsun'daki tesislerimizin ardından Trabzon'da bir Radisson BLU ile Karadeniz kıyısındaki varlığımızı daha da güçlendiriyoruz. Ayrıca, Radisson BLU Vadistanbul ile İstanbul'da bir başka önemli açılış yapacağız. İş ve sosyal yaşamınızı nasıl dengeliyorsunuz? İş ve kişisel yaşam arasında bir denge kurduğunuzdan emin olmak bence çok önemli. Yolculuk yapmayı çok seviyorum ve işim gereği sıkça seyahat edebildiğim için çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Zaman bulduğumda Lübnan’daki ailemi ziyaret ediyorum veya yeni destinasyonlar keşfediyorum. Türkiye'yi seviyorum ve hatta geçen yıl tatilim sırasında yazları çok güzel olan Bodrum'da zaman geçirdim. Seyahat etmenin, yeni fikirler için ilham almak, yeni insanlarla tanışmak veya yeni kültürleri deneyimlemek olsun işime yardımcı olduğunu görüyorum. Dubai'deyken arkadaşlarım ile zaman geçirmeyi ve orada bolca bulunan yeni restoranları denemeyi seviyorum. İş ve sosyal yaşam arasında denge kurmak açısından kendinize zaman ayırmanız gerek. Genellikle erken (sabah 5 gibi) uyandığım için henüz insanların çoğu güne başlamadan önce oldukça fazla işi hallettiğimi düşünüyorum. E-postalarımın çoğunu o saatlerde okumuş ve cevaplamış oluyorum! Günlerim çoğunlukla iş toplantılarıyla dolu olduğu için dinlenmek ve sosyalleşmek için bana sadece akşamları kalıyor. img_7409 Dengeli liderlik programını bize detaylarıyla anlatır mısınız? Grubun Dengeli Liderlik girişimi, işyerinde çeşitliliği ve kapsayıcılığı destekliyor. Çeşitliliğimizi kutluyor, her birimizi benzersiz kılan özelliklerimize saygı gösteriyoruz. Bizi farklı kılan özelliklere daima değer verilen çalışma ortamları yaratmaya inanıyoruz. Bu farklılıkların sadece yaş ve cinsiyet gibi görünür farklılıkları değil, inançlar gibi daha az görünür olanları da yansıttığını kabul ediyoruz. Mevcut düşünce yapısı dışında düşünmek ve şirket genelindeki üst düzey pozisyonlarda kadınların temsilini artırmak istiyoruz. Kadın liderlerimizin bireysel güçlü yönlerinden yararlanmak istiyor ve işimizin her seviyesine toplu katılımlarını aktif biçimde teşvik ediyoruz. Dengeli Liderlik programı, üç ana iş akışını kapsıyor: 1 Yeteneğimizin şirket içinde kalmasına ve liderlik pozisyonlarına geçmesine yardımcı olmaya odaklı Resmi Programlar. 2 Kişilerin kariyerleri boyunca farklı ihtiyaçları olduğunu kabul eden politika değişiklikleri. 3 İnsanlarda önyargıların ve kalıpların olduğunu anlayan davranışsal değişimler. Resmi Programlar - Yeteneğimizin şirket içinde kalmasına ve liderlik pozisyonlarına geçmesine yardımcı olmaya odaklı çeşitli tam gelişmiş programlar veya pilot aşamasındaki programlarımız var. ‘STEPS’, kurumumuzun sadece yüksek potansiyelli kadınlara odaklanan, kendi potansiyellerini tanımaları için onları teşvik eden, Genel Müdür seviyesine ve ötesine ilerlemeleri için onları güçlendiren liderlik programıdır. Dengeli Liderlik Merkezi ile işbirliği içinde düzenlenen STEPS programı, kadın çalışanları yeni beceriler kazandırarak ve yetenekleri, tutkuları ve kapasiteleri hakkında farkındalıklarını arttırarak güçlendirmek için tasarlanmış bir dizi atölye çalışmasını içeriyor. img_7437 Politika değişiklikleri - Kadın liderlerimizin gelişimi ve elde tutulması söz konusu olduğunda, herkes için uzun vadeli kariyer planlamasına odaklanarak sürdürülebilir ve kalıcı değişime inanıyoruz. Buna karşılık, kıdemli pozisyonlarda çalışan kadınların örnek olarak liderlik etmelerini ve gelecek için olumlu rol modeller olmalarını, böylece şu konuları kapsayan bir kültürü geliştirmemize yardım etmelerini istiyoruz: Çalışma koşullarına daha esnek bir yaklaşım Aktif, kişiselleştirilmiş ve anlamlı gelişim planları Mobiliteye daha esnek bir yaklaşım Davranışsal değişimler - Toplumda var olan bu önyargıları ele almak amacıyla Dengeli Liderlik kitimiz her çalışandan kendi önyargılarını tanımasını istiyor ve her bağlamda önyargılarla nasıl mücadele edileceği konusunda fikirler veriyor. Bu kiti tüm müdürlere ve yöneticilere sunuluyor. Kültürel farklılıkları çok geniş kapsamda ele aldığımızdan emin olmak için yöneticilerimizi bu kiti yerel örneklerle güncellemeye teşvik ediyoruz.