Kaleme aldığı ilk kitabı ‘Aniden’in heyecanını yaşayan Faruk Baydar, üç yıl önce yazmaya başladığı kitabın yaşadığı kayıplar sonucu ortaya çıktığını söyledi. Faruk Baydar’la ‘Aniden’e ve kitaplara dair konuştuk… Sanat Yönetmeni olarak tanıyoruz sizi ancak hakkınızda çok az bilgi var, neden? 1991 grafik bölümü mezuniyeti sonrası, 25 yıl yerel ve uluslararası reklam ajanslarının kreatif bölümlerinde grafik tasarımcı, sanat yönetmeni, kreatif direktör, yönetici olarak çalıştım. Ajansta, her işin ekipçe yapılması ve o işlerin emeği geçen herkesin portfolyosunda olması sebebiyle, sadece tasarladığım kitap kapaklarına yer verdiğim instagram hesabım orangebookcover var. Çok satan ve ünlü yazarların kitap kapaklarını tasarlamaya ne zaman başladınız? Beş yıl önce hiç bitmeyen mesaileri bırakıp, tamamen ev-ofis moduna geçtiğim zamanlarda başladım. Film seçerken, ilk posterine bakanlar olduğu gibi vizyona girmesini beklediği filme giderken posterini sevenler de var. Kitap kapağı da biraz böyle gibi, ölçülebilir tek doğrusu yok, varsa da ülkelere, kültürlere göre farklılık gösterebiliyor. Kapak tasarımı sadece ön kapaktan ibaret değildir, sırtı ve arka kapağıyla birlikte bir bütündür. Kitabı satın alma aşamasında, arka kapak açıklama bilgisini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyorum. Kitap kapağı tasarlarken nelere dikkat ediyorsunuz?  Kitabın kapağı bana göre, sadece satın alma esnasında değil, aldıktan sonrasında, okuma süresi ve kitaplıktaki sırt görüntüsüyle bu sürecin gayet yeterli bir unsurudur. Türkçe’ye çeviri kitaplarda, İtalyanca ya da Fransızca baskısıyla pişti olmamak için diğer dillerdeki kapakları mutlaka araştırıyorum, önce ne yapmayacağımı bilmem gerekiyor. Aynı yazarın birkaç kitabını birden seri kapak yapmak, beni iki üç kat daha fazla yoruyor ama çıkan sonuçla birlikte uçup giden yorgunluk oluyor.

GEÇMİŞ ZAMAN ARTIK YOKTUR

‘Aniden’ isimli kitabınız çıktı. Nasıl başladınız yazmaya? Üç yıl önce  hiç beklemediğim ani bir kayıp haberi, o güne kadar ki tüm değerli kaybettiklerimi depreştirdi, yazmaya başladım ve kitap basılana kadar da devam ettim. Bu süreçte maalesef ki ithaf sayfasına yeni isimler eklenmeye devam etti. Kitabın son sayfasına kadar, aniden olan o olayın adı hiç geçirilmeden, etrafında olanlar, hissedilenler yazıldı. Çıkış noktası ve içeriği vermek istediği mesaj nedir?  ‘Olan oldu, olacaklar oluşuyor’ yıllar önce bir kenara yazdığım nottu.  İnsanlar bugünkü akıllarıyla, dün yapmadıkları şeyi yapan başkalarının, bugün bir takım olumlu unsurları yaşamaları sebebiyle, dünkü kendi akıllarına hakaret ettikleri bir dünyada yaşıyorlar. Oysa ki bugün de yarının öncesi, Augustinus’un dediği gibi “Geçmiş zaman artık yoktur, gelecek zaman henüz yoktur…” Şimdiki zaman, varlığını bu yok oluşuna borçlu. ‘Aniden’ de yaşanan şu anla ilgili. Kitapta alt alta sıralananlar, başkaları sebebiyle tecrübe ederek bildiklerimiz. Yepyeni bir şey söyleme gayreti yok ‘aniden’ kitabının. Kitabın arka kapağında “Senden önce buralar sensizdi, Senden sonra da sensiz…” diyorsunuz. Hangi duygularla yazıldı? “Hiç yoktan iyidir” bir şeye, duruma razı olma halidir, yoksa da yoktur ama var olanı kaybetmek hiç aynı değildir. Aniden kaybetmenin yarattığı his boşluktur, eksikliktir, kabul edememektir, üzüntüdür.