Koç Üniversitesi'ne her yıl 150 milyon TL aktarıyoruz
Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım SÖZCÜ’ye konuştu: Erdal Yıldırım, “Koç Üniversitesi’nin yıllık işletme açığı yaklaşık 150 milyon TL. Ve bu vakıf tarafından karşılanıyor. Belli bir seviyenin üzerinde eğitim yapmak istiyorsanız bunu yapmak zorundasınız” dedi.
Kasım başında Vehbi Koç Vakfı’na Türk Amerikan Cemiyeti’nin verdiği Onur Ödülü’nün gala gecesini izlemek üzere bir grup gazeteci New York’taydık. Aynı günlerde Metropolitan Müzesi’nde 8 yıl önce açılan Koç Ailesi Galerisi’nde İslam Eserleri kalıcı sergisini de gezme fırsatımız oldu, gerçekten etkileyici. İznik çinilerinden Türk halılarına sayısız parçanın bulunduğu galeriyi, her yıl en az bir milyon kişi ziyaret ediyormuş. Vehbi Koç adına kurulan vakıf 17 Ocak 2019’da 50. yaşına bastı. Bu 50 yılın 23’ünde vakfın genel müdürlüğü koltuğunda Erdal Yıldırım var. Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan ve Semahat Arsel’e ithaf ettiği “Az mı Gittik, Uz mu Gittik?” kitabını yazan Yıldırım’la, Koç Holding yerleşkesi içindeki vakıf merkezinde konuştum.
‘GÜVEN BUNALIMI VAR’
- Vehbi Koç Vakfı nasıl kurulmuş?
Vehbi Bey iş hayatında başarılı olduktan ve belli bir birikim yaptıktan sonra da hemen her iş adamı gibi, hayır faaliyetleri yapıyor. Cumhuriyetin kurucuları açısından vakıflar öncelikli değil, çünkü hem zamanın ruhu hem dönemin öncelikleri her şeyin devlet tarafından yapılmasını zorunlu kılıyor. O nedenle 1930’lardan 1967’ye kadar geçerli olan yasada vakıf sözcüğü bile yok, “tesis” deniyor.
- Sonra nasıl değişmiş yasa?
Vehbi Bey ABD’yi ziyaretlerinde bütün büyük şirketleri kuran insanların hayırseverlik alanında da ne kadar faal olduğunu fark ediyor. Çok büyük üniversitelerin, hastanelerin, müzelerin, ya bu kişiler tarafından doğrudan kurulduğunu ya da desteklendiğini görüyor. Ve bundan çok etkileniyor. Döndükten sonra Türkiye’de arkadaşlarıyla baş başa veriyor, bu işi daha geliştirmeliyiz diyor ve ilk önce yasaya bakıyorlar. Hukukçular, akademisyenler çalışıyorlar ve nihayet bu girişimlerle 1967 Temmuz’da çıkıyor yasa.
- Ne yapar bir vakıf?
Dünyada vakıf gibi gözüküp, aslında ticaret yapan vakıflar var. Mesela Türkiye’de çok az vakıf üniversitesi, kurucusu olduğu vakıftan çok büyük kaynak çekmek zorunda. Bunlardan biri Koç Üniversitesi. Koç Üniversitesi’nin yıllık işletme açığı aşağı yukarı 150 milyon TL. Ve bu tamamen vakıf tarafından karşılanıyor. Belli bir seviyenin üzerinde eğitim yapmak istiyorsanız, öğretim üyelerinizin ciddi araştırma yapmasını istiyorsanız, bunu yapmak zorundasınız. Vehbi Koç Vakfı da kendi kurduğu müesseseleri fonluyor.
- Kitabın bir bölümünde “hayırsever değiliz” diyorsunuz... Neden?
Bir araştırma var, dünyada yaklaşık 140 ülkede şu 3 soruyu soruyorlar; Geçtiğimiz ay tanımadığınız bir kişiye yardım ettiniz mi, herhangi bir kurum için gönüllü olarak çalıştınız mı, herhangi bir kuruma bağış yaptınız mı? Biz Türkiye olarak bu araştırmada 130. çıktık, 100 üzerinden 18 almışız. Bunun da temelinde bir “güven” bunalımı var. Dünya güven endeksinde de ne yazık ki son sıralardayız. Birbirimize de kurumlara da güvenmiyoruz. Bunların tümü birbiri ile alakalı sosyolojik olgular.
- Geçen hafta New York’ta idik beraber, siz de çok değerli bir ödül aldınız Vakıf olarak.
Türk Amerikan Cemiyeti her sene, tıpkı Vehbi Koç Vakfı gibi bir kuruma ya da kişiye ödül veriyor. Bu yıl aslında onlar için de anlamlı bir yıl imiş, çünkü onların da 70. kuruluş yılı.
- Kimdir bu vakıf?
Amerika ile Türkiye arasındaki ekonomik, kültürel ve iş dünyası alanlarındaki bağları geliştirmek üzere Amerika’da faaliyet gösteren en köklü sivil toplum kuruluşu. Türk sanat ve kültür alanlarını vurgulayan programları destekliyorlar. Her sene birlikte katıldığımız bir gala yapıyorlar. Türkiye ve ABD’den diplomatlar, önde gelen iş adamları, sanatçılar, akademisyenler ve düşünce liderlerinin bulunduğu özel ve kamu sektörlerinden 350 misafir, galaya aldıkları biletlerle katkıda bulunuyor. Elde edilen gelir de Türk Amerikan Cemiyeti’nin Türkiye’yle iş birliği içinde yürüttüğü programlarında kullanılıyor.