İstanbul Çevre Konseyi Kurucu Genel Sekreteri Zafer Murat Çetintaş, Bahçeköy ve Zekeriyaköy’e nakledilen ağaçların içler acısı durumunu yerinde inceledi. Ağaçlar, çevrecilerin itiraz ve eylemlerine rağmen sökülmüş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise bu ağaçların kurumayacağını iddia etmişti. Taşınan ağaçları geçen şubat ayından bu yana takip ettiğini beliren Zafer Murat Çetintaş, kurumuş ağaçların görüntüledi ve videolu açıklama yaptı. İşte Çetintaş'ın çevre isyanı
Dolmabahçe - Levazım - Baltalimanı - Ayazağa karayolu tünellerinin ilk etabının yapımı için Maçka Parkı’nda bulunan ağaçlar sökülmüş, ağaç söküm işlerini gerçekleştiren İBB, "Çalışma alanı içerisinde toplam 199 ağaç bulunmakta, bu ağaçların 85 adedi Maçka Parkı içerisinde yer almaktadır. Maçka Parkı’ndaki 3.500 metrekare alanda bulunan 85 ağaç, Sarıyer Mehmet Akif Ersoy Tabiat Parkı’na dikilecektir. Park dışında kalan 114 ağaç da farklı bölgelere nakledilecektir” açıklamasını yapmıştı. 79f6ee644d81f043089d0784d2e312fa GERÇEK DIŞI GÖRSELLERLE HALKA YALAN SÖYLENDİ Ağaçların sökülmesine tepki gösteren Maçka Platformu ise söküm işleminden binlerce canlının etkileneceğini belirterek, “İBB yenilediği görsellerle, hazırladığı tanıtım broşürüyle toplam 199 ağacı taşıyacağını, bölgenin eskisinden daha yeşil olacağını iddia etti. Parkın projeden etkilenmeyeceğinden bahsetti. İBB bölgeyi üst geçitlerle, tünel giriş çıkış yollarıyla, katlı geçişlerle nasıl bir beton-yol kaosuna çevireceğini gerçek dışı görsellerle saklamaya çalışıyor, halka yalan söylüyor. Yaklaşık yüzyıllık ağaçların Maçka Parkı’nın bir parçası olduğu gerçeğini yok sayarak parkın bir kısmına boş arazi muamelesi yapıyor. Tünele giriş ve çıkış noktaları parkın hangi bölümüne yapılırsa yapılsın parktaki ağaçları ve parkın doğal yapısını zedeleyecek. Binlerce canlı etkilenecek. Tünel projesinin Maçka Parkı’na ve bölgesine zarar vereceği açıktır. Halka sormadan, dava süreci devam etmesine rağmen başlatılan çalışmalar hukuksuzdur. İBB parkımıza kast ederken herkesi Maçka Parkı’nı savunmaya çağırıyoruz” demişlerdi. 592daf304193d68a65b08ef3bdac60d0