Birleşmiş Milletler, 31 Mart’tan bu yana Libya’ya silah ambargosu kapsamında IRINI adlı bir operasyon yürütüyor. Bu çerçevede geçen hafta Alman askerleri “Rosaline-A” adlı Türk ticaret gemisine Akdeniz açıklarında havadan düzenledikleri operasyon ile baskın yaptı. Libya’ya silah götürdüğünden şüphelenilen gemi arandı, kaptan ve mürettebat alıkonuldu. Aramalar sonucu, gemide silah bulunamadı. 10 YIL ÖNCESİNİ HATIRLATTI Türkiye bu baskına sert tepki gösterirken, silahlı Alman timinin helikopter ile gemiye yaptığı baskın, tam 10 yıl önce abluka altındaki Gazze’ye insanı yardım götüren Mavi Marmara gemisine, İsrail askerlerinin benzer operasyonunu da gündeme getirdi. 31 Mayıs 2010 günü yaşanan bu olay aradan 10 yıldan fazla süre geçmesine rağmen Türk- İsrail ilişkilerinde de dönüm noktasını oluşturdu. Üstelik bu baskın biri çifte vatandaş 10 Türkün ölümü, 56’sının da yaralanması ile sonuçlanmıştı. 37 ÜLKEDEN GÖNÜLLÜ 31 Mayıs günü sabahın erken saatlerinde, 6 uluslararası sivil toplum kuruluşunun organize ettiği 6 bin tonluk insani yardım, İsrail ablukası altındaki Gazze yolundaydı. 5 gemilik filo, insani yardımla birlikte 750 yardım gönüllüsünü de taşıyordu. 37 ülkeden gelen gönüllüler arasında milletvekilleri, gazeteciler, sanatçılar ve Nobel Barış ödüllü aktivistler de vardı. Ancak Mavi Marmara gemisi öncülüğündeki 5 yardım gemisi uluslararası sularda İsrail askerlerinin baskınına uğradı. Gemi, 7 Ağustos 2010 tarihine kadar Aşhod Limanı’nda alıkonuldu. İçindekiler ise sınır dışı edilip Türkiye’ye gönderildi.
Emin Özgönül İsrail-Gazze sınırındaki Erez Sınır Kapısı’nda...
18 BİN YIL HAPİS Avrupa Parlamentosu baskını kınarken, Birleşmiş Milletler’in Mavi Marmara baskınıyla ilgili raporunda, İsrail askerlerinin eylemleri sonucunda zarara uğrayanların, bu zararının tazmini istendi. En sert tepkiyi doğal olarak Türkiye gösterdi. Büyükelçimizi geri çekerken İsrail’in özür dilemesi istendi ve tazminat talebinde bulunuldu. 70 yıllık Türk-İsrail ilişkileri bir kez daha derin kırılma yaşarken, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde dönemin İsrail Genelkurmay başkanı, deniz ve hava kuvvetleri komutanları hakkında müebbet hapis ve toplam 18 bin yıl hapis istemiyle dava açıldı. YASA İLE DAVA DÜŞÜRÜLDÜ Ancak olayın üzerinden 6 yıl geçtikten sonra 19 Ağustos 2016 gecesi sabaha karşı TBMM’de bir yasa benimsendi. Yasa, 12 gün sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanıp yürürlüğe girdi. İsrail ile bir anlaşma yapılmış, bu ülkenin Mavi Marmara mağdurları için 20 milyon dolar tazminat ödemesi benimsenmişti. Türkiye’de ise İsrail aleyhine açılan tüm davalar ile İsrailli komutanlar hakkındaki davanın düşmesi öngörülmüştü. Daha sonra bu olay nedeniyle İsrail aleyhinde dava açılsa da tazminatlar Türkiye tarafından karşılanacaktı. AKP hükümetinin getirdiği bu anlaşmayı içeren kanun tasarısına CHP’nin yanı sıra MHP de karşı çıktı. MHP sözcülerinin, “Yargı yolunu kapatan ve Mavi Marmara şehitlerinin ruhunu incitip, ailelerinin de feryadına neden olan bir anlaşma” sözleri halen tutanaklarda duruyor. Ancak dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın imzasının bulunduğu tasarı 209 AKP Milletvekilinin oyu ile sabaha karşı 04.35’te benimsendi.  Anlaşma uyarınca 20 milyon dolar tazminatı kabul eden Türkiye, müebbet hapis ve 18 bin yıl hapis istemiyle yokluklarında yargılanan İsrailli yetkililerin davasını rafa kaldıracaktı. Anlaşmada Gazze’ye ambargonun sona erdirilmesine yönelik bir madde olmaması ve İngilizce metinde, tazminat yerine, “Lütuf” anlamına gelen “Ex Gratia” teriminin kullanılması da tartışma yarattı. Bu gelişmelerin ardından 2010’da geri çekilen Büyükelçimizin yerine 7 yıl sonra yeni bir diplomatımız da aynı statüde Telaviv’e atandı. Saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerine İsrail’in verdiği tazminat 7 yıl sonra ödenebildi. Ancak yaralananlar bu tazminattan yararlanamadı ve “Ölmeyene tazminat yok” eleştirileri geldi. 10 yıl önce Mavi Marmara, 10 yıl sonra Rosaline A...  Sonuçları ve açtığı yara farklı olsa da ikisi de Türk gemilerine uluslararası sularda yapılan iki baskın...
Mavi Marmara öncülüğündeki 5 gemi, abluka altındaki Gazze’ye insani yardım götürüyordu. Gemide 37 ülkeden 750 gönüllü vardı.

BASKINA BÖYLE GİTTİLER

31 Mayıs 2010... Gece saat 03.00’te içinde 560 yolcu bulunan Mavi Marmara’nın etrafı sarıldı, 30 Zodyak bot ve helikopterlerden inen İsrail askerleri gemiyi ele geçirdi. Çok sayıda mermi deliğinin olduğu gemi, iki ay boyunca alıkonuldu.
Gazze sınırını bekleyen İsrail askerleri...

MAĞDURLARIN HUKUK MÜCADELESİ SÜRÜYOR

Mavi Marmara gemisine düzenlenen baskında yaralanan vatandaşların, yerel mahkemelere açtığı davalar, saldırının uluslararası sularda meydana gelmesi ve mahkemenin başka bir devleti yargılama yetkisinin bulunmadığı gerekçeleriyle reddedildi. Ayrıca İsrail ile yapılan ve kanunlaşan anlaşmaya da dikkat çekildi. Mağdurlar bu davadan elleri boş dönerken, temyiz üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kararı ise farklı oldu. Daire, yerel mahkemelerin verdiği kararları bozdu. Halen devam eden bu davalar yaralı mağdurların lehine sonuçlanırsa, onların tazminat talepleri Türkiye tarafından karşılanacak.