Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde bir aya gelen çevreciler, konu ile ilgili basın açıklaması yaparak verilen raporların iptalini istedi. Mersin Çevre ve Doğa Derneği, Mersin Tabip Odası, Mersin Çağdaş ve Yaşamı Destekleme Derneği, İçel Sanat Kulübü, Mersin Elektrik Mühendisleri Odası, Mersin Barosu, Mimarlar Odası, Sosyal Demokrasi Derneği, Tarsus Çeksam ve Mersin Atatürkçü Düşünce Derneği’nin imzaladığı basın açıklamasını Avukat Semra Kabasakal okudu. Avukat Kabasakal, halkın, yerel yöneticilerin STK’ların, meslek odalarının tüm itirazlarına rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bölgede kurulması planlanan balık çiftliklerinde kullanılacak çeşitli kimyasallar, ilaçlar, antibiyotikler, GDO’lu yemler ve ölü balıklar ile Mersin’de denizin çöplüğe dönüştürüleceğini öne sürerek, tüm bunlara rağmen 20 şirketin ÇED olumlu raporunun onayladığını hatırlattı. Raporun içeriği incelendiğinde bilimsellikten uzak, içerik bilgileri ve hesaplamalarının yanlışlarla dolu olduğunu öne süren Kabasakal, “Raporlar kopyala-yapıştır yöntemiyle hazırlanmış olup Çevre ve Şehircilik Bakanlığının balık çiftlikleri konusunda bilgisiz olduğu ortaya çıkmıştır. Şirketlerin rantı uğruna kamu kaynaklarımızı zarar uğratacak olan balık çiftliklerinin kurulum kriterlerine bakıldığında bölgemizin iklim şartları ve denizimizin akıntı hızının uygun olmadığı görülmüştür. Akıntı hızının uygun olmamasından kaynaklı, balık çiftliklerinde kullanılacak malzemelerden ve çiftliklerin kıyıya yakın kurulum planından dolayı denizimizin çok kısa sürede kirleneceği ortadadır” dedi. Balık Çiftliklerinin kurulum kararlarının 2008 yılında alındığını hatırlatan Kabasakal, “Mersin bir turizm merkezidir. Balık Çiftlikleri 2008 yılında alınan eski bir kararla kurulamaz. Bölgenin turizm sektörü 2008 yılından günümüze kadar çok gelişmiştir. Balık çiftliklerinin kurulacağı bölgeler turizm bölgeleri 1.derece doğal ve arkeolojik sit alanları olarak ilan edilmiştir. Bu nedenle Mersin Valiliği'nin 2008 yılında almış olduğu karar güncel değildir. Güncel olmayan bir kararla Balık Çiftliklerinin kurulması yasalara aykırıdır” diye konuştu. DAVALAR SÜRÜYOR Balık Çiftliklerinde kullanılan yemlerin GDO’lu olduğunu ve Çed raporlarında tesislerde ölen balıkların balık yeminde kullanılacağının da yazılı olduğunu savunan Kabasakal şunları söyledi: “Ölü balıkların balık yeminde kullanılacak olması yasa ve insan sağlığı koşullarına aykırıdır. Onaylanan ÇED Raporları, ÇED kanunu ve yönetmeliklere, ayrıca ülkemizin taraf olduğu Uluslararası Bern, Barselona ve CITES Sözleşmelerine ve Uluslararası Doğayı Koruma Birliğine (IUCN) aykırı olup kurulması planlanan balık çiftliklerinin bölgeye vereceği toplam kümülatif etki değerlendirilmesi yapılmamıştır. Balık çiftlikleri bölgemizde turizmi ve insan sağlığını olumsuz etkileyecektir. Bizler Anamur, Aydıncık ve Silifke’de kurulum planı yapılan balık çiftliklerinin bölgemize vereceği zararı engellemek, yaşam alanlarımızı korumak için 20 şirketin olumlu ÇED raporlarının iptali için mahkemeye dava açtık. Balık çiftliklerine karşıyız. Doğal balıkçılığın geliştirilmesini ve denizimizin temiz kalması için mücadele etmeye devam edeceğiz.”