Şehir Plancıları Odası Adana Şubesi’nce, Mersin’in merkez Akdeniz İlçesi Karaduvar mahallesinde yapılması planlanan ve önemli ölçüde çevre kirliliği yarattığı öne sürülen Polipropilen Tesisi için dava açıldı. Danıştay’a açılan davada tesisin kurulacağı alan için hayata geçilen Cumhurbaşkanlığı'nın Özel Endüstri Bölgesi yönündeki kararının öncelikle yürütmenin durdurulması ve takiben iptaline karar verilmesi istendi. "TESİSİN ÜRETECEĞİ KİRLİ HAVA İNSANLARI TEHDİT EDİYOR" Şehir Plancıları Odası Adana Şubesi adına Avukat Koray Cengiz tarafından Cumhurbaşkanlığı’nın davalı gösterildiği dava dilekçesinde, Özel Endüstri Bölgesi ilan edilen alanın ilgili bakanlık ve Büyükşehir meclisince onaylanan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında Sanayi ve Depolama Alanı, Serbest Bölge birinci derecede yol olarak planlı olduğunu vurguladı. Aynı alanın 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nda ise Sanayi Alanı, Serbest Bölge ve Belediye Hizmet Alanı, Park ve Yeşil Alan ve Otoyol olarak planlı olduğunu dile getirilen dilekçede şu ifadelere yer verildi: “Kent merkezine yaklaşık 4.2 km mesafede, Özgürlük, Çay, Çilek, Karaduvar, Karacailyas ve Kazanlı mahalleri gibi yaşam alanlarına 100 metre mesafede kurulması planlanan tesisin üreteceği kirli hava burada yaşayan halkın sağlığını doğrudan tehdit edecektir. Söz konusu sahanın doğusunda yer alan mahalleler tesisten olumsuz etkileneceğinden, burada yaşayan halkı yerinden etme riski taşımaktadır. Ayrıca Tesisin üreteceği kirli hava bölgede etkili olan rüzgârlarla birlikte kent merkezinde çalışan nüfusu da tehdit eder hale gelecektir.” BALIKÇILIĞI BİTİRECEK İDDİASI Tesisin üreteceği kirli havanın, bölgedeki tarımsal üretimi, özellikle de Karaduvar’da balıkçılığı olumsuz etkileyeceği, zamanla bitmesine yol açacağı vurgulanan dava dilekçesinde olumsuz etkisi şöyle belirtildi: “Polipropilen Tesisi’ne yaklaşık 10 km mesafede yer alan Mersin Tarsus Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi’ne yapılacak yatırımların hayata geçmesi daha da güçleşecek, kentin sahip olduğu bir turizm potansiyeli daha yitirecektir. Mersin’in iş hacmini büyütecek olan 36 hektarlık Serbest Bölge genişletme alanına tesis kurularak iş ve aş alanlarının gelişimi engellenecektir. Tesis ağır kirlilik oluşturan sanayi alt yapısı ile güçlü karayolu ve demiryolu bağlantıları bulunan, ülke ve bölge ekonomisine önemli katkılar sunan, Mersin Limanı’nın verimliliğini olumsuz etkileyecektir. Ayrıca bölgede liman ve serbest bölgenin yük taşımacılığından kaynaklı kentin doğu girişinde trafik sorununu daha da arttıracak, çözümsüz hale getirecektir. Sonuç olarak yer seçimi, bilimsel ve teknik gerekçelerle örtüşmeyen Polipropilen Tesisi bünyesinde barındıracağı ağır sanayi altyapısı itibariyle Mersin kentinde telafisi mümkün olmayan ekolojik ve ekonomik tahribatlara yol açacaktır.” DAHA ÖNCE DE DAVA AÇILMIŞTI Bir süre önce ise Mersin Barosu ve Mersin Çevre Derneği’nce Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açılmıştı. Duruşma istemli açılan davada, tesisin hukuka aykırı olduğu ve kentte ciddi zararlar verebileceği ifade edilerek Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) olumlu raporunun iptali ve yürütmenin durdurulması talep edilmişti, MERSin