Z kuşağı pandeminin bedelini, yalnızlaşma, daha fazla ekran süresi ve ağır stres olarak ödüyor. Dijital çağa doğan nesil olarak tanımlanan Z kuşağı, sosyal medyada daha fazla zaman geçiriyor ve bilgi kirliliği ruhsal yorgunluklarını artırıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Zeynep Maçkalı, Z kuşağı için bilgisayar oyunlarının bir sosyalleşme aracına dönüştüğünü belirtti. MOTİVASYON KAYBI Maçkalı, “Sosyal izolasyonu kendi hallerinde yaşıyorlar. Z kuşağı, ‘sosyal medya gençliği’ olarak görülse de bu dönemde sosyal medya kullanımının kaygı, depresyon ve intihar riskini arttırdığı da dikkat çekiyor. Sosyal medyanın bilgi almak için de kullanıldığı bu dönemde maruz kalınan bilgilerin fazlalığı ruhsal bir yorgunluk yaratıyor” dedi. Üniversite hayatlarına çevrimiçi olarak başlayan veya devam etmek durumunda kalan üniversite öğrencilerinin bu sürece uyum sağlamakta zorlandıkları görülüyor. Maçkalı, “Uzakta olmak izolasyon hissini daha da artırıyor ve yalnızlaşma hissinden daha fazla muzdarip olunuyor. Bu süreçte olumsuz duygu hali daha sık hissediliyor. Dikkati sürdürme ve konsantrasyonda zorluk yaşanıyor. Motivasyon düşüyor” diye konuştu. İŞ KAYBI STRESİ Zeynep Maçkalı’nın verdiği bilgilere göre araştırmalar pandemi sürecindeki karantina uygulamalarının psikolojik sağlığın bozulmasına ve ruhsal sıkıntıların artmasına yol açtığına işaret ediyor. Maçkalı, “İşgücüne dahil olan birçok gencin işini kaybetmesi ya da böyle bir riski yaşaması, gençlerin stresini daha da artırıyor” bilgisini paylaştı.
Zeynep Maçkalı

Pek çok genç ailesi ile yaşamaya geri döndü

■ Ailelerinden bağımsızlaştıkları, eğitim ve kariyer anlamında artık kendileri için adımlar attıkları bu dönemde pandeminin etkisiyle pek çok üniversite öğrencisi ebeveynleriyle yaşamaya geri dönmek durumunda kaldı. ■ Pek çok araştırmada dikkati çeken bir bulgu da gençlerin pandemi sürecinde uyku düzenlerinin değişmesi oldu. Birçok genç daha fazla uyuduğunu, önemli bir bölümü de uyku kalitesinde azalma olduğunu belirtti. ■ Uzmanlar uyku süresindeki artışı, yalnızlıkla işlevsel olmayan bir baş etme yolu şeklinde değerlendirirken bu durumun gençlerin akademik performanslarının düşmesine neden olduğu vurgulandı.