2020 yılı bütün dünyada gözle görülmeyen bir düşmanla sağlık ordusunun savaşına sahne oluyor. Bu savaş henüz bitmedi ama sonunda sağlık ordusunun galip geleceğine kuşku yok. Peki bu süreçte ülke olarak ne yapmalı, nelere dikkat etmeliyiz? İşte Prof. Dr. Karaman’ın önerileri…
Prof. Dr. Murat Karaman: "Pandemi insanlığa çok önemli bir mesaj vermiştir; insanoğlu, din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet fark etmeksizin eşit ve birdir"
Hıfzısıhha Enstitüsü açılmalı - Ülkemizde başta İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Kocaeli, Adana olmak üzere birçok büyükşehirde artan hasta sayıları nedeniyle kamuda hastane servislerinin, yoğun bakımlarda yoğunluğa dair hastane yöneticilerinden, yerel yöneticilerden, tabip odalarından, sağlık ve meslek örgütlerinden bilgiler kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Durumun her geçen gün daha da kaygı verici boyuta ulaştığını ve aylar öncesinde uyardığımız tsunaminin yaşandığını biliyoruz. Daha fazla yurttaşın yaşamını yitirmemesi için Covid-19’a yönelik önlemler çerçevesinde, pandemi süreci başından sonuna kadar ele alınmalı ve aşağıdaki önerilerim ivedilikle hayata geçirilmelidir. - Öncelikli olarak Cumhuriyet’imizin en önemli miraslarından biri olan Hıfzısıhha Enstitüsü ivedilikle yapılandırılarak açılmalıdır. Dünyanın bu pandemiden kurtulmasını sağlayacak aşılar neden bizim ülkemizin bilim adamları tarafından, bizim kaynaklarımız ile üretilmesin. Böyle bir kurumun ülkemizi dışa karşı bağımsız hale getireceği aşikardır. Yarım kalan tedaviler devam etmeli - Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşlarına karşı vazifesi, eşitlik ilkesini temel alarak, tüm vatandaşlarına, yeterli seviyede antikor oluşturacak ve uzun süre devam ettirebilecek aşıyı ücretsiz olarak sağlamak olmalıdır. - Pandemi sebebiyle tedavisi yapılamamış, gerekli rutin kontrolleri aksamış, diğer risk grubundaki vatandaşlarımız acilen mercek altına alınmalıdır. Özellikle kanser hastalarımızın kemoterapi tedavisine acilen başlanılmalıdır. Psikolojik destek verilmeli - Pandemi döneminin en önemli sonuçlarından biri de, toplumun psikolojik sağlığındaki sorunlardır. 65 yaş üstü vatandaşlarımız toplumdan tecrit edilme ve ölüm korkusu ile hayata küserken, çocuklarımız hem okullarından, hem de arkadaşlarından uzak kalmışlardır. Aile Sağlık Merkezleri aracılığıyla tüm topluma psikolojik destek sağlanmalıdır.

Uzaktan eğitimin devam etmesi şart

Ekonomik Destek Paketi: Vatandaşların zorunlu harcamalarına (su, elektrik, ısınma, vb.) devlet tarafından destek verilmeli, kredi borçları vb. nizami sürede ertelenmelidir. Devlet destekleri kapsamında sadece vatandaşların şahsi harcamalarının ötelenmesi yeterli olmayacaktır. Eğitim: Okulların uzaktan eğitim ile bir süre daha devam etmesi bir zorunluluk halini almıştır. Bu eğitim-öğretim yılının tamamen uzaktan egitim ile tamamlanması gerekir. Bunun için gerekli tablet, bilgisayar ve internet baglantilari ucretsiz olarak öğrencilere temin edilmelidir. Mobil Test Merkezi: Mobil PCR test ve tanı istasyonları kurulmalı ve böylece belirlenmiş pandemi hastanelerine yığılmanın önüne geçilmesi hedeflenmelidir. Antikor testi: Aşılamadan sonra IgG antikor seviyesinin düzenli aralıklarla ölçülmesi şarttır. Bu konuda bir an önce Sağlık Bakanlığı’na bağlı tüm hastanelerde güvenilir antikor testi için planlama yapılmalıdır. Dengeli Beslenme: Tüm toplum kesimlerinin fiziksel mesafe, hijyen, beslenme, dinlenme, sağlıklı ortamlarda fiziksel aktivite vb. bulaşı engelleyecek ve bağışıklığı güçlendirecek önlemleri almasına yönelik barınma, gıda temini, sağlıklı çevre, ulaşım, haberleşme, sağlıklı çalışma koşullarını önüne koyan sosyal adaleti öngören radikal düzenlemelere gidilmelidir.

Meslek hastalığı olarak kabul edilmeli

2020’de çok konuştuğumuz ve artık acilen sonuca ulaşması gereken bir konu ise Covid-19’un bir meslek hastalığı olarak kabul edilmesidir. Sağlık Bakanlığı kayıtlarında olan Covid-19 hastası sağlık çalışanlarının sayıları düzneli açıklanmalı ve bunlar otomatik olarak meslek hastalığı statüsüne alınmalıdır. Bu kayıt ve bildirimin doğrudan SGK için bir “illiyet bağı” delili oluşturduğu konusunda mevzuatımızda gerekli değişiklikler ivedilikle yapılmalıdır. Böylece Covid-19 pandemisi ile mücadele sırasında vefat eden veya hastalanarak mağduriyet yaşayan sağlık çalışanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi ve zararlarının tazmin edilmesinin önü açılmalıdır.

Şehirler arası denetim artırılmalı

Halka Vitamin Desteği: Bunun yanı sıra, salgının başından beri belirtilen D Vitamini seviyelerinin önemi de dikkate alınarak, halk sağlığı uzmanları tarafından ihtiyacı olan vatandaşlarımıza ücretsiz D Vitamini ve C Vitamini, Çinko gibi gerekli diğer vitamin ve minerallerin ücretsiz olarak sağlanması önem arz etmektedir. Tüm bu uygulamalar için bir Beslenme Bilim Kurulu oluşturulması ve tüm ülkede ekonomik ve sosyal boyutları da dikkate alınarak bu kurulun yerel belediyelerle çalışması sağlanmalıdır. 4 Haftalık Kapanma: Hızlı bir şekilde 4 hafta boyunca sağlık, belediye hizmetleri, temizlik ve gıda satışı dışındaki nüfus hareketliliği oluşturan ve zorunlu olmayan faaliyetler en asgariye indirilmelidir. Yurtdışı Giriş - Çıkış Kuralları: 4 hafta boyunca ülkeye giriş çıkışlarda çok sıkı tedbirler uygulanmalıdır. Aşı üretimi ve yaygınlaştırılıp pandemi sonlanıncaya kadar uluslararası seyahatlerde uygulanması gereken standart tedbirler geliştirilmelidir. Şehirlerarası Giriş-Çıkış Önlemleri: Enfeksiyonun şehirlerarası bulaşısını ve transferini engellemek için keyfi şehirlerarası yolculuğun önüne geçmek gerekir. Otobanlardaki şehir giriş-çıkışlarındaki gişelerde OGS-HGS sistemlerine entegre olacak bir HES KODU tarama sistemi entegre edilmelidir. Genetik testi: Covid19’a yakalanan ve solunum desteği gereken Türkiye‘den 60 hasta, dünyadan 600 hastanın genomları incelendi. Bu inceleme sonunda hastalarda interferon sinyal iletim yolunda bozukluk saptandı. Hastalar Tip1 interferon üretemiyordu. Buna bağlı olarak hastalığı ağır geçiren yada ölenlerin interferon 1 yolu bozukluğuna bağlı olarak antikor üretemediği yada kaliteli üretemediği bulunmuş oldu. Bu bilgiye bağlı olarak Sağlık Bakanlığında yeni bir düzenlemeye gidilmesi ölümleri durdurabilir hatta hastalığa yakalanmayı önleyebilir. Ailesinde Covid19 nedeniyle vefat olan yada solunum cihazına bağlanma gereği duyan hastaların Covid19 geçirmemiş aile bireylerine bu genetik test yapılmalıdır.