Burdur'da Salda Gölü’nde oluşan insan kaynaklı kirliliğe tepki gösteren Salda Gölü Koruma Derneği Başkanı Gaziosman Şakar basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Yeşilova ilçesi ve Doğanbaba Köyü’nün kanalizasyon sularının topraktan süzülerek, Salda Köyü’nün kanalizasyonunun suyunun da açıktan dereden göle aktığına dikkat çekildi. Ayrıca açıklamada, 2019 yılında resmi kayıtlara göre 1 milyon 500 bin kişinin Salda Gölü’ne geldiği, gölü görmeye gelenlerin çoğu suya girdiği, suya girenlerin, teri, kiri, güneş yağı, idrarı ve diğer kirliliklerin gölde kaldığı aktarıldı. Millet Bahçesi'nin göle daha çok insan gelsin diye yapıldığını belirten Şakar şunları söyledi: - Göle ne kadar çok insan gelirse, göl o kadar çok kirlenecektir. Salda Gölü 1989 yılında 1. derece sit bölgesi ilan edildi. 1. derece sit bölgesi ilan edildikten kısa süre sonra, devletin yetkilileri, korunması gereken bu yeri devletin başka kurumlarına tahsis ederek kullanıma açtılar. Salda Gölü ve çevresi için hiçbir zaman yönetim planlaması yapılmadı. Plansız, programsız kullanıma açılan Salda Gölü ve çevresi hızla kirlendi. Kullananların inisiyatifine bırakılan göl ve çevresi, özellikle Halk Plajı denilen yer, çadırların, kulübelerin, karavanların ve benzerlerinin olduğu çok kötü yerleşim yeri görünümü aldı. - Burası kimin gelip, gittiği, kimin ne yaptığı belli olmayan yer oldu. Yönetim planlaması yapmayan devlet, buradaki kirliliği yıllarca görmedi. 2019 yılında devleti yönetenler, kendi yönetimsizliklerini bahane ederek, göl çevresini Ö.Ç.K. bölgesi ilan ederek ve millet bahçesi projesi ile Salda Gölü çevresine yapılaşmaya açtı. Millet bahçesinin ilk planları göl kenarını beton yığınına çeviriyordu. Milyonlarca insan göl kenarında gece, gündüz kalacaklar, gölde suya girecekler, gölü istedikleri gibi kullanacaklardı. - İtirazlarımız, açılmış olan davalar ve kamuoyunun baskısıyla yetkililer bizlerin sayamayacağı kadar çok plan değişikliği yaptılar. Çivi çakmayacağız dedikleri yere, kepçelerle, kamyonlarla, daldılar. Çivi yerine özel matkaplarla deldikleri hidromanyezitlere (kil tabakasına) çelik kazıklar çakarak ahşap binalar yaptılar. Bu yapılanlarla göl korunmadı. Göl çevresindeki doğal yapı ve göle yeraltından gelen su yolları bozuldu. Bizler halen millet bahçesi projesinin iptal edilmesini istiyoruz. Çünkü millet bahçesi hidromanyezitlerin ve beyaz kumların üzerine yapıldı. Millet bahçesi insanların gölde suya girmelerini teşvik etmekte, daha çok insanı göle çağırmaktadır. - 10 Temmuz 2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan koruma amaçlı imar planları askıya çıkarıldığı  Bu planların hükümlerinde yer alan maddelerde ‘Salda gölü çevresinde koruma amaçlı plan kapsamında kalan yapılara alt yapı, kanalizasyon, arıtma tesisi kurulmadan ruhsat ve iskan verilemez’ Denilmektedir. Ama millet bahçesi projesi bitirilerek hizmete açılmak üzere. Bitirilen millet bahçesi projesinin davası devam etmekte. Dava sonucu beklenmeden millet bahçesi bitirildi. Kamu kaynakları boşu, boşuna israf edilmektedir. Millet bahçesi projesinden önce Salda Gölü çevresinde, Salda Gölüne akmakta olan derelerin önüne iki tane gölet yapımına başlandı. Çevreciler bu göletlerin yapılmaması için davacı oldular. - Davalar devam ederken su akmayan derelere yapılan Kayadibi göleti bitirildi. Salda göletinin yapımı devam ederken mahkeme göletlerin yapılmaması için karar vererek sonuçlandı. Buralarda yok edilen kamu kaynaklarının hesabı sorulmadı. Burada harcanan kamu kaynakları müteahhitlere peşkeş çekildi. - Yeşilova’nın Kayadibi Mahallesi ile Doğanbaba Köyü arasında Yalı mevki olarak bilinen yerde 1985 yılında Orman İşletmesince fidan evi olarak yapılan, sonra kullanılmadığı için virane olan ev Özel İdare tarafından tadilat ve çevre düzenlemesi adı altında on dekar yerde beton ve taş duvarlardan oluşan inşaat yapıldı. Ö.Ç.K. ve sit bölgesi olan, bu yer içinde T.C. Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Burada da hukuki durum sonuçlanmadan inşaat tamamlandı. Mahkemeler, millet bahçesi projesini ve orman evi inşaatını iptal ederse buralarda harcanan kamu kaynaklarının hesabını kim verecek.