Yazdığı kitaplarla dikkat çeken senarist yazar Tuğba Sarıünal, sağlık bilimleri eğitiminin ardından hayallerinin peşinden gitmeyi seçti ve senaristlik eğitimi aldı. 14 kitap yazan, editörlük ve derlemeler yapan Sarıünal en son yazdığı Fil Saati kitabıyla ses getirdi. - Oyunculuk ve mankenlik deneyiminiz de oldu. Bu deneyimler kariyerinizin neresinde? Oyunculuk için bir ömür ve gönül vermeniz gerekiyor. Sadece bir oyunculuk deneyimim oldu çünkü hayalimde hep kamera arkası ve senaristlik vardı. Mankenlik ise Best Model yarışmasından ibaret oldu benim için. GÖZLEM YAPIYORUM - Güzelliğiyle dikkat çeken bir kadın olarak, oyunculuk mankenlik gibi görsel işleri bırakıp neden yazarlık? İnsanlar hayallerini seçemezler; hayaller insanları seçerler. Yetenek sizi sıradan olanın önüne geçirirken; çalışmak sizi yetenekli olanların da önüne geçiriyor. - 14 kitabınız var. Beslendiğiniz kaynaklar neler? Okumak, gözlem yapmak ve sorgulamak… Bu üçlünün dünya üzerindeki her mesleğe katkısı olacağını düşünüyorum. Aklınıza gelebilecek her türden kitabı okumaya özen gösteriyorum. DERİNDEN ETKİLENDİM - Korona, yangınlar, seller… Sizi nasıl etkiliyor bu günler? Kitaplarınıza, yazılarınıza yansıyor mu ruh haliniz? Maalesef çok zor günlerden geçiyoruz. “Acı hissediyorsan canlısın, ancak diğerlerinin acısını hissedebiliyorsan insansın” diyor Tolstoy. Hissettiğimiz acılar ve ekonomik sarsıntılar sadece uğraşlarımıza ve işimize değil hayatımızın geneline yayılmış durumda - Yaşadığımız bu zor günleri kaleme alacak mısınız? Bir yazarın yaşadığı toplumdan soyutlanabileceğine inanmıyorum. Temas ettiğiniz pek çok şey zihninizde dönüşüme uğrayarak bir şekilde ürettiklerinize sirayet ediyor. Neyi, nasıl ve hangi tarafından kaleme alırım bilemiyorum ancak derinden etkilendiğimi çok net görebiliyorum.

Bilim, sıkıcı bir kavram değildir

- Son kitabınız Fil Saati nasıl ortaya çıktı? Yabancı ülkelerin bizlere sattığı eğlence içerikli teknolojinin bilimle ilgisi olmadığını ve bilimin sıkıcı ve korkulacak bir kavram olmadığını anlatma çabasıyla yola çıktım. El Cezeri Şırnak-Cizreli bir âlim. Robot biliminin kurucusu. Dönemin hükümdarı Selahaddin Eyyubi için bir saat tasarlar. Su tankıyla çalışan bu saat, gece ve gündüz farklarını hesaplayabiliyor.

Sosyalleşmek bir ihtiyaçtır

- Dizilerde olduğu gibi kitaplarda da psikolojik vaka ve psikologlar artmış durumda. Yaşadığımız dönemle mi ilgili bu durum? İnsan ilişkilerinin de derin bir dönüşümden geçtiği bir yüzyılın içindeyiz. Sayımız çoğaldıkça yalnızlığımız artıyor, yaşam alanları birbirine yaklaştıkça daha fazla izole oluyoruz. Oysa sosyalleşmek insan için bir ihtiyaç. Bireyselliğimizi ilan ederken toplumdan kopmamaya ve bencilleşmeden kendimizi sevmeye çabalıyoruz.