Atatürk’ün na’şının 10 Kasım 1953 günü Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir'e taşınması sırasında, gökyüzünde Türk Hava Kurumu’nun Magister tipi dokuz uçakla yaptığı saygı uçuşu sırasında izleyen 18 havacı vardı. Onlardan biri Madelet’ti. Madelet’in sıradışı hikayesi Anadolu’daki kız çocuklarına umut olacak nitelikte…  Kırım’dan Bursa’ya göçmüş, üç erkek çocuğun olduğu bir ailenin tek kızı olan Madelet, Ankara’nın meşhur Soysal Apartmanı’nda büyüdü. Abilerinin Türk Hava Kurumu’nun İnönü Havacılık kampına ve Türkkuşu’na gidip gelmesiyle başlayan havacılık aşkı hiç bitmedi. Madelet, adalet demekti. Adının manasını hiçbir zaman unutmadı; bulutlara dokunurken de, yeryüzüne bakarken de. PES ETMEYEN SAVAŞÇI RUH Dünyanın ilk askeri kadın pilotu Sabiha Gökçen ile tanışan ve onun döneminde Türk Hava Kurumu’nda öğrenci olan Madelet Grabbe Başusta'nın eşi Hüseyin Başusta, “Dünyaya göklerden bakan kız – MADELET ” isimli biyografi romanını anlatırken şöyle diyor: “Madelet’in gerçekten sıra dışı sayılabilecek bir hayat hikâyesi var. İnatçı, savaşçı ve her şartta pes etmeyen bir kadın.  Her canlının bir hikâyesi var. Bu romanında uzun yıllara dayanan öyküsü var. Madelet’in hayatı genç kızlara örnek olsun istiyoruz.”  Abilerinden duyduğu planör kelimesi zihin radarına girmişti genç yaşlarında.  Dünyada üç farklı hava aracını kullanabilen sayılı havacı kadınlardan biridir. Karşılaştığı zorluklar karşısında hiç pes etmedi. “ Korkusuz kız ” derdi ona kimileri, korkusuz değildi şüphesiz ama kararlı ve inançlıydı. Türk Hava Kurumu Kadın Paraşüt Milli Takımı’nda yıllarca görev yaptı. Birçok ülkede yapılan hava gösterilerinde Türkiye’yi başarıyla temsil etti. Zamanın gazete ve dergilerinde kendisiyle ilgili haber ve röportajlar yayınlandı. ANITKABİR'İN ÜSTÜNE KASIMPATI YAĞDIRDI Genç bir paraşütçü adayı olarak, içinde bulunduğu uçaktan, küçük paraşütlere bağlı kasımpatı çiçek demetlerini Anıtkabir'in üstüne bıraktılar. Çiçeklerle süslenen küçük paraşütler anıtkabrin üstüne doğru süzülürken, Atatürk’ün na’şını anıt kabre taşıyan mahşeri kalabalığı gözyaşları ile izliyordu. O günkü heyecanını hayatı boyunca hiç unutmadı. 1955 yılı temmuz ayında, kızların da jet pilotu olabilmesi için Millî Savunma Bakanlığına dilekçe verdi. Dilekçesi kabul edildi. 1955 yılı Ekim ayında da sekiz genç kızımız o zaman İzmir, Güzelyalı’da bulunan Hava Harp Okuluna kabul edildiler. Ancak Madelet o sırada hastalandı ve çok istediği halde jet pilotu olamadı. Bundan sonra hayatı bambaşka yönde gelişti. BAŞARISINI ALMANYA’DA DA KANITLADI Madeletin uçuş aşkı, azmi ve kararlılığı hiç bitmiyordu. Evlendi, Almanya’nın Bremen şehrine yerleşti. Madelet burada cesaretini, azmini gösterdi. Sosyal zekasını, sezgilerini, yeni işler öğrenme merakını burada da denedi ve Almanya’nın önemli inşaat firmalarından birinin kurucu ortaklarından biri oldu. Sayısız evler ve mahalleler kurdu.  Yıllar önce, şirket yönetimini profesyonellere bırakarak, geri kalan ömrünü, ailesine ayırmaya, sosyal projelerin içinde yer alarak ülkesine hizmet etmeye ve eşiyle birlikte dünyayı gezmeye karar verdi. 1999 yılında Almanya’dan yılın iş kadını seçildi. 2001 yılında Federal Almanya Cumhurbaşkanı tarafından Liyakat Madalyası ile ödüllendirildi. 1975 yılında Alman ve Türk kadınların kurucusu olduğu “Bremen Türk Alman Kadınlar Birliği “adlı derneği kurdu. Böylece 1963 yılından sonra Almanya’ya özellikle, Bremen’e gelmeye başlayan Türk işçilerinin ve eşlerinin iki toplum arasındaki entegrasyonu için büyük gayret gösterdi. Onlara sahip çıktı. Çocukları için Hemşirelik, sekreterlik, lisan kursları açılmasını sağladı. TÜRKİYE’DE BREMEN MIZIKACILARI YETİMHANESİ  Madelet Grabbe Başusta, 1999 yılında yaşanan büyük depremi duyar duymaz, Amerika Birleşik Devletleri’nin New Orleans şehrindeki işlerini yarıda bırakarak, hemen ülkesine koştu. Deprem’den sonra kurulan ve yaklaşık 7500 kişinin yaşadığı Emirdağ çadır kentine ilk yardımı götürenler arasında yer aldı. Bir aya yakın bu çadır kentte yaşadı ve bizzat yardımlarda bulundu. Bremen Türk Alman kadınlar derneği ile birlikte büyük bir yardım kampanyası düzenleyerek Adapazarı’nda toplu konut olanı olarak ayrılan Karaman Köyünde Bremen Mızıkacıları Yetimhane ve kreşini yaptırdı. Madelet Grabbe Başusta’nın sıra dışı sayılabilecek hayat hikayesi Televizyon Prodüktörü ve yönetmeni eşi Hüseyin Başusta tarafından ikinci kez kaleme alındı.  Birinci kitabının adı; “MADELET- bulutlara dokunmak” ve ikincisi “Dünyaya göklerden bakan kız- MADELET” isimli biyografi romanı.
Madelet bugünlerde İstanbul'daki evinde huzurlu bir hayat yaşıyor.