Akıl almayı da vermeyi de sevmem
- Filminizin afişinde ‘Aşk acısının en romantik hali’ yazıyor... Gerçekten de öyle mi?
İrem Sak: Bizim filmimizde aşkın en romantik, en eğlenceli halini yansıtıyoruz. Elbette acılı sahneler de bulunuyor. Bu tam bir romantik komedi.
- “Acılı sahne” dedin, sen hiç aşk acısı yaşadın mı?
İ. S.: Evet, aşk acısını yaşadım. Severken, birlikteyken ve ayrılınca çekilen aşk acılarını çok iyi bilirim.
Uraz Kaygılaroğlu: Ben evliyim ve babayım (gülüyoruz).
- Biraz canlandırdığın karakterden bahseder misin, Defne nasıl biri?
İ. S.: Defne, oynaması eğlenceli bir rol oldu benim için. Enerjisi çok yüksek bir karakter. Hayatımda hiç yapmadığım bir şeyi Defne bana kamera önünde yaptırdı.
- Nedir o?
İ. S.: Bir arkadaşımın ayrıldığı sevgilisiyle yeniden barışmasını, buluşmasını sağladım. Gerçek hayatta asla yapmam. Arkadaşımın sevgilisiyle barışmasını sağlamak gibi bir görevi yüklenmem. Akıl almayı da, vermeyi de sevmem.
- Defne bu konuda çok iyi galiba?
İ. S.: Defne, muhteşem bir operasyonla ayrılan iki sevgiliyi buluşturuyor. Murat Boz’un, yani filmdeki rolüyle Mehmet’in yalnız arkadaşı ve sırdaşı değil, yaşam koçu da oluyorum.
- Uraz senin oynadığın rol de aynı misyonu yüklenmiş bir arkadaş değil mi?
U. K.: Mehmet’in (Murat Boz) ortağı ve arkadaşı Kurt rolündeyim. Defne’nin kurduğu barıştırma timinde gönüllü olarak yer alıyor.
Korkunç filmler gerçek oluyor
- Yaşadığımız olaylar milletçe hepimizi derinden yaraladı. Güldürmekten vaz mı geçmeli yoksa güldürmek için daha çok mu çabalamalı?
İ. S.: İnsanlarımızı daha çok güldürmek için çabalamamız gerekiyor. Hiç gülmeyelim, somurtalım ve hep ağlayalım mı? Sürekli acıyı çağırmanın yararı yok. Zombili, kıyametli filmlerden de vazgeçmeliyiz. Bakın, bütün korkunç filmler gerçek oluyor, kuleler yıkılıyor, köprüler patlatılıyor, suikastlar yapılıyor.
- ”Görevimi yaparım” diyorsun...
İ. S.: Evet, işimi yaparım. Hem de mış gibi yapmam mis gibi yaparım.
U. K.: İnsanların yüzünü güldürebiliyorsak ne mutlu bize...
- Ne sıklıkla ağlarsınız?
İ. S.: Eskiye oranla daha çok ve daha sık ağlıyorum. Biz oyuncular hassas insanlarız. Haberler bile etkiliyor beni. Bu yüzden ağlamamak için haberleri izlemiyorum.
U. K.: Ben en son kızım Ada dünyaya gelince ağladım. Daha ziyade mutluluktan ağlıyorum.
Her sağlıklı kadın gibi Murat Boz hayranıyım
- Gerçekten de koyu bir Murat Boz hayranı mısın?
İ. S.: Her sağlıklı kadın gibi Murat Boz hayranlığım vardır. Filmde arkadaş olduk, çok iyi bir insan. Bir gün onunla müzikalde oynamak, şarkı söylemek isterim.
- Bu filmi izlemek için sinemaya gidenleri neler bekliyor?
İ. S.: Sinemaya giden herkes bu filmi izlerken çok eğlenecek, çok gülecek. Haziran ayında çekildiği için de kışın ortasında yaz keyfi yaşayacaklar.
U. K.: Çok güzel iki kadın arasında olan yakışıklı bir adamı izleyecekler.
Ailece izlenip gülüp eğlenilebilecek bir film bu.
Tatilsiz çalıştığım için bir ara kalbim sıkıştı
- Önce ‘Dedemin Fişi’ şimdi de ‘Dönerse Senindir’... 2016 İrem Sak için çok iyi bir yıl diyebilir miyiz?
İ. S.: İki film de çok güzel oldu. 2016 benim için yoğun ve güzel geçti. ‘Güldür Güldür’ ekranda devam ediyor, Craft Tiyatro’daki ‘Hepimizin Öyküsü’ adlı oyun da sürüyor. Geçen yaz ‘Martı’ adlı bir festival filminde oynadım. Çalışmak bana iyi geliyor.
- Uraz sen de ekranda çok yoğunsun. Dizi, yarışma…
U. K.: ‘Baba Candır’ dizisi devam ediyor. ‘Kuyruk’ adlı yarışma programını sunuyordum ama sonunda ‘Kuyruk’u bıraktım (gülüyor). Çünkü dinlenmem gereken günde onun için kamera önüne geçiyordum.
Tatilsiz çalıştığım için bir ara kalbim sıkıştı, gözlerim karardı. Sağlığım daha kıymetli.
Niye tepki gösterdiler anlamadım
- Filmi çekerken eğlendiniz mi?
İ. S.: Bu filmin seti inanın çok eğlenceliydi. Kimse oradan ayrılmak istemiyordu.
- Bu senin ilk sinema filmin mi?
U. K.: Evet, ‘Dönerse Senindir’ benim ilk sinema filmim oldu. Dizilerden çok daha keyifli, insan rolüne çok daha iyi konsantre olabiliyor.
- Hemşireler, Murat Boz’un acil müdahale sahnelerine “Biz seks objesi değiliz” diyerek tepki gösterdi. Haklılar mı?
İ. S.: Murat Boz’un hemşirelerle olan sahnesi hem mizah yüklü hem de hayal. Ayrıca o sahneleri Murat yazmadı, filmi de yöneten o değil. Niye ona tepki geldi anlamadım.
U. K.: Hemşireler ve hosteslerle ilgili tüm dünyada mizahi bir algı bulunuyor. Filmimizin iyi niyetinden kimse şüphe etmemeli.
