Sezaryen doğum anestezi altında önce karına ardından rahime yapılan bir cerrahi kesi sonrasında gerçekleştirilmesidir. Son 30 yılda büyük artış gösteren sezaryen doğum sebepleri ile ilgili merak edilenleri haberimizde bulabilirsiniz... SEZARYEN DOĞUM SEBEPLERİ Ablatio plasenta: Plasentanın rahim içine yapıştığı yerden erken ayrılması sonucu oluşur. Şiddetli kanama olabilir. Bebeğin yaşamını tehlikeye sokacak kadar ciddidir. Rahim yırtılması: Her 1,500 doğumda yaklaşık 1'inde uterus hamilelik veya doğum sırasında yırtılır. Bu, annede kanamaya neden olabilir ve bebeğin oksijen kaynağını etkileyebilir. Bu acil sezaryen için bir nedendir. Makat gelişi (ters duruş): Bebek makat pozisyonundayken, belirli durumlarda vajinal doğum yapılabilse de, sezaryen doğum genellikle tek seçenektir. Bununla birlikte, eğer bebek sıkıntı yaşıyorsa veya kordon prolapsusu varsa sezaryen gerekir. Bebek prematüre ise sezaryen de yapılabilir. Transvers duruş (yan duruş): Bebeğin rahimde yan yatması ve doğumun yaklaşıp doğum pozisyonunu alamaması durumudur. Doğum ağrıları sırasında kordon sarkması,kol sarkması, ayak gelişi ve rahmin yırtılması ihtimalleri mevcuttur. Kordon sarkması: Göbek kordonunun değişik sebeplerden dolayı beklenmedik zamanda rahim ağzından vaginaya sarkmasıdır. Acil bir durumdur sezaryen yapılması olup hızlı bir şekilde sezaryen yapılmalıdır. Bebek kalp atımlarının bozulması: Bebeğin doğum sırasında veya gebelik esnasında oksijensiz kalıp sıkıntıya girmesi ile olur. Kalp atımlarında bozukluk görülür. Teşhisi NST ile konur. Geçirilmiş rahim- vagina operasyonları sonrası: Gebe kalmadan önce yapılmış myom ameliyatları (myomektomi), rahim anomalilerini düzeltici operasyonlar veya vaginada darlığa sebep veren ameliyatlar (vaginoplasti ameliyatı) sonrası sezaryen tavsiye edilmektedir. Mekonyum: Bebeğin sıkıntıya girip dışkısını (mekonyum) yapması durumunda kalp atışlarında bozulmaya eğilim var ise sezaryen tercih edilebilir. Tekrarlayan sezaryenler: Daha önce bir veya daha fazla sezaryen olmuş ise genellikle ülkemiz şartlarında tekrar sezaryen tercih edilir.Normal doğum da tercih edilebilir. Doktorun yaklaşımı ve gebeliğin şartları karar vermeye yardımcı olur. Baş – pelvis uygunsuzluğu (sefalopelvik disproporsiyon): Doğum kanalı bebeğin geçişi için elverişli değilse sezaryen kararı verilir. 37’inci haftada ultrasonografi ve doktorun vaginadan yaptığı muayene ile bebeğin tahmini doğum ağırlığı ve annenin doğum kanalı yapısı (çatı) birlikte değerlendirilerek tanı konulabilir. Doğumun ilerlemesinin durması: Rahim, ağız kısmını tamamen açacak şiddette kasılmayabilir ya da bebeğinin başı leğen kemiğine sığamayacak kadar büyük olabilir. Bu da doğum sürecini yavaşlatabilir ya da durdurabilir. İri bebek: Bebek çok iri ise omuz takılması ve haznede yırtık olabileceği, acil sezaryen veya vakum takılması gerekebileceği için önceden sezaryen kararı verilebilir. Diyabet: Diyabetik anne adaylarında iri bebek olma ihtimali ve doğum yaklaştıkça bebeğin sıkıntıya girme olasılığı arttığı için sezaryen tercih edilebilir. Preeklampsi- Eklampsi: Anne ve bebek yaşamının risk altında olduğu bu durumda hastalığın tedavisi doğum olduğu için sezaryen gerekebilir. Annenin ciddi hastalıkları: Kalp hastalığı, geçirilmiş kalp veya beyin ameliyatı, beyin anevrizması, ciddi ortopedik problemler, bel fıtığı gibi doğumda ıkınmanın veya efor harcamanın sakıncalı olduğu durumlarda sezaryen tavsiye edilir. Doğum kanalını tıkayan oluşumlar: Myomlar, vaginadaki kistler çocuğun başının doğum kanalından ilerlemesine engel olabileceği için sezaryen önerilebilinir. Çoğul gebelikler: İkiz gebeliklerde her 2 bebek de baş ile doğum kanalına yönelmişse normal doğum denenebilir. Diğer tüm durumlarda sezaryen yapılması önerilir. İkizden daha fazla çoğul gebeliklerde ise sezaryen tercih edilir. İleri yaşta gebelik: 37 yaşın üzerinde olan ve daha önce doğum yapmamış hamilelerin pelvis kemikleri daha dar olduğu için normal doğum risklidir. Bebeğin doğumsal anomalileri: Yaşamla bağdaşan ve normal doğum sırasında bebeğin zarar görebileceği omfalosel, spina bifida gibi anomalilerde sezaryen tercih edilmektedir. HPV-Kondilom: Aktif HPV lezyonlarının varlığında veya taşıyıcılığının şüphelenildiği durumlarda normal doğum sırasında bebeğe geçme ihtimali olduğu için sezeryen tercih edilebilinir. [old_news_related_template title="Sezaryen doğum nedir? Riskleri nelerdir?" desc="1881 yılında Alman jinekolog Ferdinand Adolf Kehrer tarafından gerçekleştirilmiş olan sezaryen, normal doğumun gerçekleşememesi, doğum süresinin çok uzaması, bebeğin büyüklüğü veya konumu, annenin sağlık sorunları gibi bazı nedenlerden dolayı tercih edilir. Peki, sezaryen doğum nedir? Riskleri nelerdir?" image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2019/08/01/iecrop/shutterstock_579753694_16_9_1564657787.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/hayatim/yasam-haberleri/sezaryen-dogum-nedir-riskleri-nelerdir-1szcu/"]