Denizlili Fatma ve Osman Kamış çifti yıllarca Almanya’da işçi olarak çalışarak birikim yapmaya çalıştı. Osman Kamış bir benzin istasyonunda araç yıkayarak para biriktirdi. Fatma Kamış ise bir oyuncak fabrikasında işçi olarak çalıştı. Çift 90’lı yılların sonunda kesin dönüş yaparak memleketleri Denizli’nin Çivril ilçesine yerleşti, burada çiftçilik yapmaya başladı. Kazançlarını diğer birikimleri ile birlikte Sümerbank’a yatırdı. Banka 1999 yılı sonunda BDDK kararı ile TMSF’ye devredildi. Dönemin TMSF raporunda bankada 248 trilyon liralık boşaltma tespit edildi. Denizli’de de bazı gişe memurları ve görevlilerin yüzlerce mevduat sahibinin yatırımlarını zimmetlerine geçirdiği ortaya çıktı.
Denizlili Fatma ve Osman Kamış çifti.
YILLARCA DİĞER DAVANIN BİTMESİNİ BEKLEDİ Bankaya toplam 11 bin dolar ve 30 bin Mark yatıran Kamış, 2001 yılında Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesine Sümerbank aleyhine dava açarak parasını istedi. Dava devam ederken 2004 yılında Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde gişe memurlarına yönelik ceza davası da açıldı. Hukuk mahkemesi hâkimleri; kendi davalarını karara bağlamak için ağır ceza davasının tamamlanmasını bekleme kararı aldı. Gişe memurlarının yargılandığı davada alınan kararlar yıllar sonra 2013 yılında Yargıtay tarafından onandı. 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne bir yazıyla diğer mahkemeden dosyayı istedi. Bu sırada eşini kaybeden Fatma Kamış mevduatını kurtarmaya çalıştıysa da parasını geri alamadı. 17 yıl boyunca hortumcuların davasını bekleyen Kamış, davanın bitişini göremedi. 87 yaşında hayatını kaybetti.
Fatma Kamış, ölmeden önce kızlarına “Davayı sakın bırakmayın” diye vasiyet etmiş.
DOSYA MAHKEME MAHKEME DOLAŞIRKEN KAYBOLDU Dosyayı 10 yıl bekleyen mahkeme henüz kararını vermeden, dosya başka mahkemelerden de istendi. Benzer nedenlerle çok sayıda mağdurun mahkemelere başvurduğu ve ceza davasını beklediği ortaya çıktı. Tüm yargılama dosyaları önce Denizli’deki 1. Asliye Hukuk Mahkemesince ardından İstanbul, Konya, İzmir ve Denizli’de görülen diğer mahkemelerce istendi. Bir seyyah gibi Türkiye’yi dolaşan dosya nihayet yargı bürokrasisinin kalabalığı arasında kayboldu. 36 celsedir davada bu dosya bulunmaya çalışılıyor. Dosyaya 8 yıldır ulaşılamıyor.

‘Ne olursa olsun bu işin peşini bırakmayacağım’

2019 yılında yaşlılığa bağlı nedenlerle 87 yaşında hayatını kaybeden Kamış hem dosyayı takip eden avukat Bayram Can Çapar’a, hem de kızı Süheyla Kamış’a vasiyette bulunarak dosyanın takipçisi olmalarını istedi. Çapar, Kamış’ın varislerinin vekilliğini üstlenerek davaya bakmayı sürdürdüğünü söylerken, “Ne olursa olsun bu işin peşini bırakmayacağım. Fatma Teyze ile çok iyi anlaşırdık. Parasını geri almayı çok istemişti” diye konuştu.
Avukat Bayram Can Çapar
ANNEMİN VASİYETİ OLDUĞU İÇİN ÖNEMSİYORUZ Fatma Kamış’ın kızı Süheyla Kamış (49) babasını 2005 yılında annesini de 2019 yılında kaybettiğini belirterek, “Banka hortumlanıp batınca mağdur oldular. Annem ve babam gurbetçi insanlardı. Fabrikalarda emekçi olarak çalışıp birikimlerini getirmişti. Annem vefat etmeden önce davayı takip etmemizi vasiyet etti. Bu davayı parası pulu için değil annemin vasiyeti olduğu için önemsiyoruz. İnsanlar cezasını çekti, hatta dışarı çıktı ama biz hâlâ mağduruz. Hakkımız olanı istiyoruz. Kimseden fazladan bir şey istemiyoruz. Annem çok uğraştı ama ömrü yetmedi. Bana ‘Devam et , davayı sakın bırakma’ dedi. O yüzden peşini bırakmadım. Hep inancım var. Hakkımızı alacağız” diye konuştu. 2001 yılından beri süren dosyaya ilk bakan avukatın vefat ettiği, ikinci vekilin emekli olarak mesleği bıraktığı, üçüncü vekilin noter olduğu ortaya çıktı. Dosya şimdi genç avukat Çapar’ın elinde sonuçlanmayı bekliyor.