İstanbul Ataşehir’de DasDas’ın sahnesinde perde açan ‘Ben Varım’ adlı müzikli oyun için buluştuk Didem Balçın’la. Peter Lund’un yazdığı, Tuğrul Tülek, Yeliz Kavuncu, Erdem Akakçe, Iraz Yöntem’in oynadığı ve Ümit Aydoğdu’nun yönettiği Ben Varım adlı müzikli oyun 12-13-26 ve 27 Şubat tarihlerinde Ataşehir DasDas’ta perde açacak. Balçın’la bu müzikli oyunu ve hayatın mucizelerini konuştuk. - Didem Balçın, bu müzikli ilginç oyuna nasıl Ben Varım dedi? Sevgili ortağım Mert Fırat ‘Bir oyun var, şunu bir okur musun, çok güzel’ dedi ve ben de beğenince bu müzikli oyunun startı verilmiş oldu. Oyunumuzun prömiyerini 23 Ocak’ta DasDas’ta yaptık. BİR İLKİ YAŞIYORUM - Kasiyer (Yasmin) rolü sanat hayatında bir ilk diyebilir miyiz? Doğrusunu isterseniz sanat hayatımda kasiyer rolünü hiç oynamamıştım. Ben Varım adlı bu müzikli oyunda bir ilki yaşıyorum. Hem şarkı söylüyorum hem oynuyorum. Yasmin, para kazanmak için durmadan çalışmak zorunda olan bir kız. Söz konusu olan günümüz insanının çaresizliği. Babası hasta, annesi, kardeşi ve kocası da onunla ilgili değil. Ağır dram olabilecek bir oyun ama biz müzikle danslarla seyirciye tatlı bir şekilde sunmaya çalışıyoruz.
Didem Balçın, projelerini Yüksel Şengül’e anlattı.
- Bir mucize hayaliyle mi yaşıyor Yasmin? Hamile kalınca hayatı için büyük bir değişim olacağını düşünüyor. Kim bilir, mucize belki de bebeğin kendisi. Bundan sonraki olayları tiyatroya gelenler izlesinler, fazla ipucu vermek istemiyorum. Yaşadığımız şu hayatta herkesin mucizelere ihtiyacı var. GÜÇLÜLER SEVİLİR - Bir insan her zaman “Ben Varım” diyebilir mi? Hayatta hepimizin en büyük isteği ‘Ben Varım’ diyebilmektir. Ne kadar varız, ne zaman varız! İnsan, sevilip sevilmediğini güçsüz olduğu anda anlıyor. Güçlüyü zaten herkes seviyor. - DasDas’ı konuşalım... Muzaffer Yıldırım, Mert Fırat, Harun Tekin, Koray Candemir ve benim ortaklığımda kurduğumuz DasDas’ın yeni mekanında ikinci yılı. Şener Şen’in Zengin Mutfağı ile açılışı yaptık. Burda üretim hiç durmuyor. Devamlı çalışmak beni diri tutuyor. HEP ÇALIŞTIM - Ankara’dan İstanbul’a 16 yıl önce geldin... Hedeflerinin yüzde kaçına ulaşabildin? Ankara’dan İstanbul’a gelirken öyle büyük hedeflerim olmadı. Geleceğimi garantiye alıp kendi kanatlarımla uçmanın telaşı içindeydim. Önüme büyük hedefler koymadım. Ben hep çalışmayı hedefledim, boş kalmamak en büyük idealim oldu. Önce çalıştım, sonra hedeflerime ulaştım. - Yeni bir dizi olacak mı? Kuruluş Osman’a yeniden girdim. Bu benim Selcan Hatun olarak diziye üçüncü girişim oldu. - Çakallarla Dans’ın altıncısı çekilecek mi? Amacı Olmayan Grup adlı bir film çekildi ve beni konuk oyuncu olarak çağırdılar. Ben de ‘Yeni bir Çakallar serisi başlıyor’ dedim. Bundan sonra Amacı Olmayan Grup seri olarak çekilebilir. Ama bu arada Çakallarla Dans’ın 6.’sı çekilirse mutlu olurum.