Mantar araştırmacısı Naim Güleç, mantar zehirlenmeleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Güleç, "kurtlanan mantarın yenilebileceği" ve "böceklerin yediği mantarların zehirli olmadığı" yönündeki bilgilerin zehirlenmelere sebep olabileceğine dikkat çekti. "ONLARI TANIMAYA ÇALIŞALIM" Naim Güleç, şunları söyledi: "Mantarlardan korkmayalım. Onları tanımaya çalışalım. Mantarları araştırırken hem zevkli bir hobi edinmiş oluruz hem de doğada bolca vakit geçiririz. Zehirli köygöçüren mantarını salyangoz yediğinde ona bir şey olmazken, insanlar yediğinde ölümle sonuçlanabilir. Sebebi çok basit. Böceklerin, salyangozların sindirim sistemleri ile insanlarınki farklıdır." "Mantarları yakından tanımak isteyenler öncelikle doğru bilinen yanlışları öğrenmekle işe başlamalı. 'Kurtlanan mantarlar yenilebilir', 'böceklerin yediği mantarlar zehirli değildir', 'ağaçta çıkan mantarlar yenilebilir', 'sütlü mantarlar zehirsizdir', 'güzel kokan mantarlar yenilebilir' gibi genellemelerden kesinlikle uzak durulmalıdır." "İLK ÖNCE EN ÖLÜMCÜL MANTARLAR ÖĞRENİLMELİ" "Bir diğer konu ise önce en ölümcül mantarlar, ardından ise kolay tanımlanabilen en lezzetliler öğrenilmelidir. Mantarları hobi edinecek bir kişi öncelikle bilimsel birkaç kitap edinmeli ve detaylı incelemelidir. Ardından yerli ve yabancı kaynakları internet üzerinden taramalı ve okunmalıdır. Ormana gittiğinde ise doğru tanımlama için mantarları kökleriyle birlikte bir bütün olarak toplamalı ve öyle tanımlamaya çalışılmalıdır. Kitaplara ulaşmak zorsa sosyal medyadaki mantar gruplarında fotoğraflar paylaşarak tanımlama konusunda destek alınabilir." "Bir mantar doğru tanımlansa ve türünden emin olunsa dahi ilk kez tüketiliyorsa en fazla 40-50 gram yenilmelidir. Ayrıca her zaman tükettiğimiz bir mantar dahi olsa her mantar türünden birkaç adet bir kenara ayrılmalıdır. Herhangi bir zehirlenme durumunda bu mantarları doktora gösterdiğimizde en azından nasıl bir zehirlenme olduğu kolayca tespit edilebilir ve ona göre destekleyici tedavide bulunulabilir." "ZEHİRSİZKEN ZEHİRLİ OLMAZ" "Şemsiye mantarları, saplarındaki yüzüklerin hareket edip etmemesine göre tanımlanabilir. Şemsiye mantarlarına göre daha küçük ebattaki lepiota mantarlarının saplarındaki yüzük ise hareket etmez. Makrolepiota yerine lepiota mantarlarını 'Bu da büyümemiş bir şemsiye mantarı' diye toplarsanız ve yerseniz, o zaman ölümcül bir zehirlenmeyle karşı karşıya kalırsınız." "Yine calocybe gambosa, yani kokulu cincile mantarı çok lezzetlidir. Hem görsellik hem de koku olarak ona çok benzeyen Entoloma sinuatum mantarı vardır. Biri yayladaki çimenlerde yetişir, diğeri ormanda. Biri ilkbaharda çıkar, diğeri sonbaharda. Bu detayı bilmeyen bir kişi 'Memleketimde yediğim kokulu cincile mantarını İstanbul'da yedim, beni zehirledi' diyor. Halbuki farklı bir tür. Bu da şöyle bir yanlış algıya sebebiyet veriyor. Bir yerde yetişen bir mantar, başka bir yerde zehirli olabilir. Bu mikoloji bilimi bakımından mümkün değil. Hiçbir mantar zamanla zehirsiz iken zehirli olmaz." "Başka bir yanılgı da 'yan yan yetişen zehirli bir mantarın zehirsiz mantarı zehirliye çevirdiği' ifadesi. Maalesef tıp profesörlerimiz dahi bunu söyleyebiliyor. Belki bunu halkı korkutarak mantarlardan uzak tutmak için yapıyorlar ancak yanlış bilgi yayılıyor ve zamanla doğru gibi algılanıyor. Mikoloji bilimine göre zehirli bir mantarın zehirsiz bir mantarı etkilemesi mümkün değil." (İHA)