Reyhan Kuvel, Türkiye’nin ender kadın pilotlarından biri… Airbus 320 yolcu uçaklarından, Gulfstream’a kadar her tip uçakta deneyimi olan ve halen özel bir havayolu şirketinde çalışan Reyhan Kuvel, 48 yıllık hayatında havada yaşamadığı tehlikelerle, yerde karşılaştı. Bir trafik kazasında kırılmadık kemiği kalmadı. İyileşti, gökyüzüne döndü, bu kez de göğüs kanserine yakalandı. Onu da yendi ve yaşadıklarını “Kanatlar Özgürlük İster” adlı kitabında topladı. Gökyüzü ile önce hostes sonra da pilot olarak tanışan Reyhan Kuvel, film gibi hayatını SÖZCÜ HaftaSonu’na anlattı: ALMANCININ KIZI: Çocukluğum Beykoz’da anneannemin bahçe içerisindeki evinde geçti. Babam Almanya’da işçiydi. Çocukken havada uçak gördüğümde pilot olmanın hayalini kurardım. Üniforma giyilebilen mesleklere o yaşlardan beri hayranlığım vardı. Kendimi pilot kıyafetleri içinde hayal eder, düşlere dalardım. Liseden kurul kararıyla zar zor mezun oldum. Sonra İngilizce kursuna yazıldım ve bu benim havacılık sektörüne adım atmamı sağladı. Bir havayolu şirketinde hostes olarak işe başladım. Mesleğimin keyifli tarafları çoktu ama bir o kadar da zorlukları vardı. Mesela görev nedeniyle kendi nikahımı kaçırdım. Anne olmaya çok az zamanım varken dahi havadaydım. PİLOT OLACAĞIM: Hosteslik severek yaptığım bir meslekti, ama içimdeki pilot olmak isteği gün geçtikçe artıyordu. Arabamı sattım, kredi çektim ve maliyetli bir iş olan pilotaj eğitimine başladım. Ama üniversite diplomasına ihtiyacım vardı. Bir yandan uçuşlara katılıyor, diğer yandan açıköğretim fakültesinde okuyor, bir yandan da çocuk büyütüyordum. Eğitimler nihayet bitti ve çalıştığım şirketin pilot kadrosuna alındım. ‘Hayatta hiçbir şey için geç değildir’ sözünün canlı örneği oldum. Havayolu şirketleri kapanıyor, yenileri açılıyor, uçaklar değişiyor ve sürekli yeni uçak tip eğitimleri alarak kendimi geliştiriyordum. AFGANİSTAN GÖREVİ: Çalıştığım özel havayolu şirketinin Afganistan-Türkiye arasındaki seferlerinde pilot olarak 6 ay süreyle görev yaptım. Ölümle yaşam arasında gelip giden hayatlar, terör, açlık, sefalet ve cehaleti gördüm. Uçuşlarımız uzun süre iptal oluyor, otelde hapis hayatı yaşıyorduk. Afganistan’da beni mutlu eden tek şey, askerimizin oradaki varlığıydı. Binlerce kilometre uzaklıktaki bu ülkede, Kabil Havalimanı’nın kontrolü NATO’ya bağlı Türk gücündeydi. Kısa sürede havalimanında tanınır olmuştum. Afgan kadınları için ise maalesef kötü bir örnektim.

ADIMINI HOSTES OLARAK ATTI

15 Eylül 1972’de İstanbul’da doğan Reyhan Kuvel, Rizeli ailenin üç çocuğundan biri. İlköğretimini İstanbul Beykoz’da tamamlayan Kuvel, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Havacılık sektörüne 1992’de Onur Havayolları’nda hostes olarak başlayan azimli kadın, Air Lanka Havayolları’nda İstasyon müdürü ve dispatcher olarak görev yaptı. 2007’de pilotaj eğitimini tamamladı. World Focus Havayolları’nın pilot kadrosuna dahil oldu. ACM Air Charter adlı havayolu firmasında görev yapan ve Gulf-4 uçağının sorumluluğunu üstlenen Kuvel’in, Ceren adlı bir kızı var.

Atatürk’ün değerini bir kez daha anladım

Afganistan’da olduğu günleri anlatan Kuvel, “Orada kadınların hiçbir hakkı yoktu. ATATÜRK’ün bize verdiği değeri bir daha anladım” dedi. AFGANİSTAN’DA KADIN OLMAK: Orada kadın olmanın hiçbir değeri yoktu. Konuşma hakları bile ellerinden alınmıştı. Bir zamanlar bizimle aynı hayatlara sahipken, yıllar içinde, hatalı politikalar sonucu yaşamları altüst olmuştu. Orada yaşadıklarımdan sonra ATATÜRK’ün bize verdiği hakların önemini bir kez daha anladım.
Sektöre 1992’de başlayan Pilot Reyhan Kuvel Gulf-4 uçağının sorumluluğunu üstleniyor. Kuvel, “Yaşadıklarım bana dimdik ayakta kalmayı öğretti” dedi.
TEHLİKE YERDE DAHA ÇOK: Afganistan’da konsolosluğumuzun bombalandığı gün ambulanslar çalışmış, siren sesleri durmamıştı. Ülkeme dönünce ben de bir ambulansa binmek zorunda kalacağımı bilmiyordum. Afganistan’daki terörden kurtulup, İstanbul’da trafik terörüne yakalandım. Aracım hatalı sollama yapan bir TIR ile çarpıştı. Kırılmadık kemiğim kalmadı. İşe dönmem uzun zaman aldı. İnsanın başına başka ne gelebilir ki diye düşündüğüm zamanlardı. Bir süre sonra da göğüs kanserine yakalandım. Dubai’deki eğitimlerim yeni bitmiş, ciddi emek harcamıştım. Neler hayal ederken başıma ne gelmişti. Pes etmedim. Uçuşlarım ile tedavim aynı zamanda devam ederken bu hastalığı yendim. Yaşadıklarım bana dimdik ayakta kalmayı öğretti.