Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa ve Adalet Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nda (HSK) görev süresi sona erecek 5 üye için seçim sürecini başlatmak üzere toplandı. AK Parti Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt başkanlığında toplanan komisyonda, aday adaylarının başvuru şartlarını taşıyıp taşımadığını değerlendirecek bir alt komisyon oluşturulmasına karar verildi.
AK Parti, MHP, CHP ve DEM Parti milletvekillerinden oluşan alt komisyonun, başvuruları inceleyerek hazırlayacağı raporu 25 Nisan’da Karma Komisyon’a sunması bekleniyor. Bu rapor doğrultusunda belirlenecek 15 aday arasından, 6 Mayıs’ta toplanacak komisyonda Genel Kurul’a gönderilecek isimler seçilecek. TBMM Genel Kurulu'nda yapılacak gizli oylamayla HSK’nın yeni 5 üyesi belirlenecek.
BAŞVURULAR REKOR SEVİYEDE
8-16 Nisan tarihleri arasında TBMM Başkanlığı'na yapılan başvurularda 48 Yargıtay üyesi, 6 Danıştay üyesi, 8 akademisyen ve 39 avukat HSK üyeliği için aday adayı oldu. TBMM, Anayasa gereği HSK’ya 3 Yargıtay üyesi, 1 Danıştay üyesi ve 1 akademisyen veya avukat arasından seçim yapacak.
CHP'DEN USUL TEPKİSİ
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, yalnızca 5 üye için seçim yapılmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek komisyonda usul tartışması başlattı. Tezcan, HSK üyelerinin görev sürelerinin bireysel değil, toplu olarak değerlendirildiğini savunarak, “Görev süresi sona erenlerin yerine yapılan seçimlerin bireysel süre başlatacağı yorumu yeni bir içtihat oluşturur ve Anayasa’ya aykırıdır” dedi.
AKP'DEN ANAYASA TEPKİSİ
Tezcan’ın çıkışına yanıt veren AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı ise Anayasa’nın 159. maddesinin açık olduğunu belirterek, “Boşalan üyelikler için yapılan seçimlerde, yeni üyelerin bireysel görev süresi başlar. Anayasa da, ilgili kanunlar da bu konuda yorum yoluyla farklı bir sonuca varılmasına izin vermez” ifadelerini kullandı.
"YORUM YOLUYLA İÇTİHAT GEREKİR"
DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar ise kanunda net bir hüküm olmadığını belirterek, “Yorum yoluyla içtihat oluşturulması gerekebilir. Hukuk devleti ilkesi ve toplumsal barış açısından bu süreç titizlikle yürütülmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
