İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’ye kayıtlı üyelerin katılacağı ön seçim sonucu partisinin cumhurbaşkanı adaylığı için adımını atmış olacak. Yasa gereği, adaylık için asıl kararı, CHP milletvekilleri verecek. Açıkçası herkes İmamoğlu’nu şimdiden Cumhurbaşkanı adayı olarak görüyor, kutluyor. Ancak İmamoğlu, şu anki durumunu “adaylık” değil, “süreç” olarak niteliyor ve “Çünkü adaylığın oluşması için önce bir yönerge açıklanacak. Sonra yol arkadaşlarıyla istişare edip, o takvim geldiğinde bunu tam anlamıyla kamuoyu duyduğunda ifade edebiliriz. Şu anda sadece bir süreci takip ediyoruz” diyor. İmamoğlu, “Olgun bir biçimde güçlü ön seçim olmasını” diliyor.

BU, DEMOKRASİ DEVRİMİDİR

İmamoğlu, ön seçimin Türkiye’de siyasetin eksenini değiştireceğine, inanıyor ve şunları söylüyor:

“Siyasi partinin üyeleri, araya hiç kimseyi koymadan yol haritası belirleme konusunda en üst seviyede bir makam tercihi ile ilgili planlamadır. O bakımdan ‘Demokrasi devrimi’ diye niteliyorum. En önemli kutlama böyle bir demokrasi devriminin partimiz tarafından yapılmasıdır. Adaylar muhtemelen önümüzdeki hafta gibi netleşecek. Ondan sonrası Allah kerim.”

SİYASET YASAĞI GETİRİLİRSE

Ekrem İmamoğlu denilince “Devam eden davaları var. Siyaset yasağı getirilirse ne olacak?” sorusu akla geliyor. Cevabı şöyle oldu:  

“Bu tehditlere bakarsak önümüzü görme gayreti gerçekten körleştirir. 2019 adaylığımdan önce bile bunlar konuşuluyordu. Beylikdüzü Belediye Başkanlığım üzerinden şu yapılacak, bu yapılacak deniliyordu. Ama tereddütsüz dahil olduk. Sonra hayatımızdan davalar hiç eksik olmadı. Bir şey bulamadılar, uydurdukları bir davayla karşımıza dikildiler. Bunlar benim konsantrasyonumu bozmuyor. Vaktimi çalıyor mu? Mecburen çalıyor.

İMKANSIZI SUNDULAR

Baksanıza aynı güne (11 Nisan) üç tane dava koymuşlar. Bir insan kendi davasına gitmek istese, imkansızlığı önümüze sunmuş oldular. Masumiyet karinesini yerle bir eden ve yargılama düzeni, sistemi darmadağın eden ve de ‘Asla böyle bir dava olmaz’ diyeceğimiz davalarla yargılanan bir durumdayım. Aldığımız ya da alacağımız kararların hiçbirinde ‘Buna göre karar alalım’ diye bir duygu yok. Kararları milletimiz, demokrasimiz, partimiz menfaatine en doğru şekilde alma yönünde kararlıyız.”

DURUŞMALARA GİDECEK Mİ?

İmamoğlu, aynı gün üç davadan yargılanacağına göre, hangi dava duruşmasına katılacak? İmamoğlu’na bunu sorduğumda şunları söyledi:

“Hiçbirine gitmeyi düşünmüyorum. Bir gereklilik yoksa avukatlarımız gereken savunmayı yapacaktır. Herhalde korktular ayrı ayrı günler olursa on binlerce insan yığılır baş edemeyiz, o yüzden üçe bölelim diye düşündüler.”

GÜNDEMİMİZDE OLAN

CHP kulislerinde, CHP’nin muhtemel Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’nun, mevcut aday gölge bakanları değiştireceği, yeni bir kabine ile yola çıkacağı konuşuluyor. İmamoğlu’nun açıklaması şöyle oldu:

“Bunların hiçbiri şu an gündemimizde yok Saygı Bey. Daha adaylığımızı açıklamadık. Kaldı ki bunlar tabiri caizse bir olay çıkartmak, milletin beynini kurcalama çabasıdır. Bu süreçte, çok düzenli, intizamlı bir şekilde olmuş olan şeyi olduğu gibi anlatan şeffaf bir dönemi arzuluyoruz. Partimizde de öyle, kendi aramızda da öyle, kamuoyuna dönük de öyle.

MUHALİFLERLE GÖRÜŞECEĞİM

Bu bakımdan bugünden bu mevzular konuşulmaz. Daha partimizin önünde bir ön seçim, parti programı kurultayı var. Aday belirlendikten hemen sonra muhalif partiler, muhalif aktörler, STK’larla görüşmeler var.

GÜÇLÜ PARLAMENTER SİSTEM

Bu kadar katılımcı bir modelle şekillenecek bir Türkiye geleceği tahayyülüm var. Tüm bunlar olgunlaşacak ondan sonra böylesi bir iktidarın oluşmasıyla ilgili gelecekte güçlü bir parlamenter sistemi, güçlü bir kuvvetler ayrılığı düzeninin oluşacağı bir döneme hazırlayacak kapsayıcı bir kadrolaşma çalışmaları olacaktır.

Ben bunu ‘Milletin evlatlarıyla bu ülkeyi yöneteceğimiz bir dönem olsun’ diye tarifliyorum. Bütün bunlar varken gölge kabine gibi konuları konuşmak, yani masada hiç olmamış düşüncelerin dile getirilmesini çok kasıtlı buluyorum. Gündemimde bu sıraladığım konular var.

BİZ, ÇALIŞKAN İNSANLARIZ

Adaylığını açıklamasından sonra belediye çalışmalarının ihmal edilebileceği yorumları da yapılıyor. İmamoğlu’nun bu konuda görüşü ise şöyle:

“Hiç öyle bir şey yok. Biz çalışkan insanlarız. Bu işe soyunacak kişi bu planlamayı yapacak kişidir.

GÜNLERİMİZİ ÇALDILAR

Biz nelerle uğraşmıyoruz ki. İşte yargı vs. işimizi mi aksatıyoruz? Hayır, hiç aksatmadık Allah’a şükür. Günlerimizi, aylarımızı çaldılar, belediyelerimize el koydular ama ona rağmen asla görevimizden hiçbir şey eksilmedi.”

İmamoğlu, SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi ve yazarımız Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı.

GELİN, BÖYLE MÜCADELE EDELİM

Belediye başkanları, siyasi parti genel başkanı, eski siyasetçiler, gazeteciler tutuklanıyor. Vatandaş üzerinde baskılar hissettiğini öne sürüyor. Bu konuda İmamoğlu şu açıklamayı yaptı: 

“Medya da zor durumda. Kısıtlamalar, tutuklanmalar, baskılar yaşanıyor. Hiçbirinin ülkemize faydası yok. Uluslararası camiaya baktığımızda bu yapılan işlerin her birisi bir değer kaybı, itibar kaybıdır. Böyle olduğu sürece ülkede gerçekten ekonomi düzelmez, enflasyon düşmez, yoksulluk büyür. Dolayısıyla biz istiyor ve diliyoruz ki bütün bunları bir kenara bırakın, mertçe mücadele edelim. Dürüst bir biçimde, şeffaf bir biçimde mücadele edelim. Millet de ona göre kararını versin. Ben iktidarı mertliğe davet ediyorum, etmeye de devam edeceğim.”

Çocuklar ve gençlerin geleceği için

“Bu zor günlerinin geride kaldığı, başta çocuklarımızın, gençlerimizin mutlu olduğu bir geleceği hazırlayacak aktörler olacağız.”

Aynı güne üç duruşma

“Baksanıza aynı güne üç tane dava koymuşlar. Yani bir insan kendi davasına gitmek istese, imkansızlığı önümüze sunmuş oldular.”

ÜLKE MENFAATİ İÇİN YAN YANAYIZ

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la ilişkilerini sordum. Başkan, çok net olarak şunları söyledi:

“Biz gerçekten ülke menfaati için yan yana olan, duran, birbirini sevgiyle, saygıyla karşılayan yani başta genel başkanımız olmak üzere Mansur Yavaş Başkanımız hatta diğer bütün dostlarımızın saçının teline bile zarar gelmeyecek şekilde bir yol tariflemeyi hassasiyetle planlıyoruz. Kaldı ki burada Mansur Yavaş başkanımız tabii ki çok özel bir noktada. Benim için de, Ankara halkı için de, milletimiz için de öyle. Dolayısıyla Mansur Yavaş Başkanımız da dün de yan yanaydık bugün de yan yanayız, yarın da yan yana olmaktan büyük onur ve gurur duyarım. Hep birlikte milletimizin bu zor günlerinin geride kaldığı,  gerçekten milletimizin, başta çocuklarımızın gençlerimizin mutlu olduğu bir geleceği hazırlayacak aktörler olacağız. Başarı hepimizin ve milletimizin olacak. Böyle bir döneme hep beraber yürüyoruz inşallah.”