IMF, Türkiye hakkında yazdığı raporda önce övdü sonra dövdü...
Överken, “2023 ortasından itibaren ekonomi politikalarındaki değişikliklerle Türkiye adeta sıkı kemerleri taktı, kriz rüzgarlarını büyük ölçüde dindirdi ve güveni artırdı” diye başladı. Ardından “Cari açık düşüşe geçti, rezervler kabardı, Moody’s bile Türkiye’nin risk notunu artırdı” diyerek kafamızı okşadı.
Peki ya vatandaşın hali raporun neresinde yazıldı? Aman, kimin umurundaydı!
★★★
IMF hem büyümenin hem de enflasyonun bu yıl ve gelecek yıl düşmesini bekliyor. Sıkıntı yok düşer tabii de geliri artmadığı sürece ne faydası var millete?
İşin komik tarafı, İstatistik Kurumu’nun hesaplama şablonuna göre istersen bütün gün yataktan kalkma, karpuz gibi yat yine büyür bu ülke... Öyle ayarlanmış bir kere...
Anlaşılan sıkı para politikaları, iç talebi biraz sıkıştıracak ama büyüme durmayacak. Peki kim büyüyecek? Fakiraneler değil herhalde... Tabii ki malikaneler büyüyecek yine...
★★★
IMF, satır aralarına cümleleri dans ettirerek risklerin ufaktan can sıkabileceğini de ima ediyor.
“Enerji fiyatları fırlar mı, Ortadoğu kaynar mı, Ukrayna’daki durum etkiler mi” derken, enflasyonu düşürme çabaları arasında başka baş ağrılarıyla da uğraşabilirsiniz diye de ekliyor.
Ama merak etmeyin, “sıkı politikalar” sayesinde tüm bunların üstesinden geliriz. Tabii büyüme yavaşlarken kredi riskleri ve döviz borçlanması gibi tatlı, minik sıkıntılar yaşamazsak.
★★★
IMF, satır aralarında uyarılarda bulunuyor; “Hani bir vergi reformu yapsanız, üzerine harcamaları kıssanız, KDV’yi birleştirseniz, kayıt dışılık azalsa ya...” Ne güzel olur valla...
Biz ise yıllardır bunları söylüyoruz ama “şimdi icat çıkartma” cevabını alıyoruz. Belki IMF deyince yaparlar.
Nitekim açıklanan Orta Vadeli Program, IMF’ye sunulan bir niyet mektubuydu... Dünya Bankası’nın Türkiye’ye sağlayacağı 35 milyar dolarlık borç, IMF onayına bağlıydı.
★★★
Tabii ki bu dünyada hiçbir şey karşılıksız değildir... Türkiye’yi çok sevdikleri için kesenin ağzını açmadılar.
Orta Vadeli Program’da bazı taahhütler gizlenmişti. Kimse “Ağa, bunu neden buraya yazdın?” diye sormadı tabii...
Programda, kaçak göçmen ve sığınmacıların istihdamı için yasa çıkarılacağı taahhüt ediliyordu. Amacı, bu kişilerin Türkiye’de kalıcı hale gelmelerini sağlamaktı. Kısmen başarıldı.
★★★
Şimdi yeni Orta Vadeli Program hazırlanıyor. Bakalım kaçak göçmen ve sığınmacılar için bu sefer ne yazacaklar?
İstatistik Kurumu verilerine göre bile geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 29 iken, kaçak göçmen ve sığınmacılara yasayla istihdam sağlamak ne demek? Bu ülkenin vatandaşlarını sevmemek!
Nitekim gizli bilgi değil ki... Yıllardır dile getiriyorlar niyetlerini... Beğenmeyen seçerken düşünecekti!