2016’da belediye başkanlıklarına kayyum atanması uygulamasına karşın, 8 yıldır uygulamalara sessiz kalan muhalefet, yasa değişikliği için harekete geçti. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, terör bağlantılı suçlarla ilgili görevden uzaklaştırma işlemlerinin yalnızca yargı kararına dayanmasını zorunlu kılıp hem güvenlik hem de hukukun üstünlüğü prensiplerini bir arada korumayı hedeflediklerini söyledi. Yarın İYİ Parti Grup Başkanı Dr. Turan Çömez tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulacak olan Belediye Kanunu’nun kayyum uygulamasıyla ilgili maddelerinde değişiklik yapılmasını öngören yasa teklifine, muhalefet partileri de destek olacak.
NELER DEĞİŞECEK?
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, yasal düzenlemeyi şöyle açıkladı: “Görevden uzaklaştırma kararı, karar tarihinden itibaren en geç üç iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte Danıştay Başkanlığı’na sunulur. Danıştay, dosya üzerinden inceleme yapmak suretiyle, kararın hukuka uygunluk ve ölçülülük açısından değerlendirilmesi amacıyla üç iş günü içinde görüşünü bildirir. İçişleri Bakanlığı, görevden uzaklaştırma kararına ilişkin tüm bilgi ve belgeleri gecikmeksizin Danıştay’a sunmakla yükümlüdür. Belediye başkanının görevden uzaklaştırılması durumunda, belediyenin harcamaları, personel istihdamı ve ihale onayları, İçişleri Bakanlığı tarafından, büyükşehir ve il belediyelerinde vali, ilçe ve belde belediyelerinde kaymakam onayına tabi tutulabilir.”
Keyfi yönetimin önünü açıyor
“Kayyum atamalarına ilişkin mevcut düzenlemeler keyfi idari işlemlerin önünü açıyor. Terörle mücadele gibi hassas bir gerekçe gösterilerek yapılan kayyum atamaları, yargı kararı olmadan sadece idari bir değerlendirmeye dayanmakta ve bu durum hukuki güvenlik ilkesini ihlal etmektedir. Terörle mücadelede hukuk devleti ilkelerinden taviz verilmemesi esastır. Önerdiğimiz değişiklikte, terör bağlantılı suçlarla ilgili görevden uzaklaştırma işlemlerinin yalnızca yargı kararına dayanmasını zorunlu kılarak, hem güvenlik hem de hukukun üstünlüğü prensiplerini bir arada korumayı hedefliyoruz.”
Yerel demokrasiyi zayıflatıyor
Belediyeye kayyum atamasının yerel demokrasiyi zayıflattığını belirten Dervişoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: Kayyum atamaları, belediyelerin idari ve mali özerkliğini ortadan kaldırarak, merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki idari vesayet yetkisini aşırı ve keyfi bir şekilde kullanmasına yol açıyor. Oysa idari vesayet yetkisi istisnai bir yetki olup yalnızca kanunda belirtilen sınırlar çerçevesinde kullanılabilir. Ancak mevcut düzenleme, İçişleri Bakanı’na geniş bir takdir yetkisi tanıyor ve bu yetki demokratik denetimden yoksun bir şekilde kullanılıyor.
Mevcut yasa, belediye başkanlarının ve belediye meclislerinin görevden uzaklaştırılmasını, idarenin tek taraflı kararına bırakmış. Bu durum, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen ‘Demokratik devlet’ ilkesiyle çelişiyor.”