SAĞLIKLI BİR YAŞAMIN 5 ALTIN KURALI

Huzurlu ve mutlu bir hayat sürmenin yolu, hiç şüphesiz sağlıklı olmaktan geçiyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, tüm insanların ortak görüşü de bu şekilde. O yüzden boşuna demiyorlar 'her şeyin başı sağlıktır' diye. Kendinize uzun ve kaliteli yaşam haritası çizmek ise, hiç de düşünüldüğü kadar zahmetli değil. Aşağıda bahsedeceğimiz 5 basit adımı uygulamaya koymanız harika bir başlangıç için yeterli olacak.

Düzenli ve Dengeli Beslenin

Beslenme demek sadece karnımızı doyurmak anlamına gelmiyor elbette. Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri ayırt etmeksizin dozunda tüketmek gerekiyor. Özellikle vitaminler açısından oldukça zengin olan sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmeye özen göstermeli, yemek seçme huyumuzdan vazgeçmeliyiz. Çünkü tüm vücut sistemimizin doğru çalışması beslenmeye bağlı. Yaşlanmayı geciktirmek, daha uzun ve sağlıklı yaşamak, hastalıksız bir hayat geçirmek istiyorsanız düzenli ve dengeli beslenmeyi alışkanlık haline getirin, bol su içmeyi ihmal etmeyin.

Stresten Uzak Durun

Ruh ve beden sağlığımızı etkileyen en önemli faktörlerden biri de stres. İş hayatı, ilişkiler, ekonomik problemler... Günümüzde bizi strese sokan ve üzen öyle çok durum var ki, bunlardan kaçınmamız kulağa imkansız gelebilir. Ancak stresin neden olduğu depresyon gibi psikolojik rahatasızlıkların yanı sıra, fiziksel olarak sistemimizde yol açtığı hastalıkları da göz ardı etmemeliyiz. O yüzden her zaman 'önce ben' demeyi öğrenmemiz gerekiyor, biz iyi olmazsak çevremize de bir faydamız olamaz. Stresten kaçınmak için size en iyi gelen şey ne ise onu yapın, istemediğiniz yerde ya da insanlarla bulunmayın, kalbinizi ve bedeninizi dinlemeyi öğrenin.

Hareket Edin

Hayatta kalmak için yemek ve su ne kadar önemliyse, hareket etmek de o derece önemli. Kemik ve eklemler, kan damarları ve genel dolaşım hatta solunum sistemimiz hareket etmediğimizde gitgide çöküyor. Bu nedenle günlük egzersizlerimizi yapmak hayati önem taşıyor. Çünkü kuvvetlenen kaslar, kemik ve eklem yapısıyla birlikte özellikle kadınlarda, ileri dönemde osteoporoz riskine karşı koruma sağlamış oluyor. Spor yapmak için vakit bulamamaktan şikayet etmek yerine, hayatınızı daha hareketli bir hale çevirmeye çalışın. Asansör yerine merdiven kullanın, işten çıkınca yürüyün, sabah yataktan çıkınca basit esneme hareketleri yapın. İlk başta zor gelse de, unutmayın hepsi sizin sağlığınız için...

Meditasyon Yapın

Ruh ve beden sağlığımızı nasıl koruyacağımızı biliyoruz ancak zihinsel olarak güçlü olmazsak, yapmak istediğimiz pek çok şeyi uygulamaya koymakta zorlanabiliriz. Bunun için de meditasyonu hayatınızın bir parçası haline getirmelisiniz. Genellikle bu konuda ne yapabileceğimizle ilgili bilgili değiliz ya da anında sonuç bekliyoruz, ancak bunun uzun soluklu bir hayat felsefesi olduğunu unutmamak gerekir. Ayrıca meditasyon denince akla sadece bir odaya kapanıp gözleri kapatmak gelmesin. Herkesin meditasyon hali farklı olabilir. Kimi karanlıkta kalınca içine dönebiliyorken, bazıları resimle, kimileri okuyarak, spor yaparak veya dans ederek özünü bulabilir. O yüzden özgür olun ve ruhunuzu duymaya çalışın.

Probiyotik Tüketin

Bilindiği gibi vücudumuzda yer alan ikinci beynimiz aslında bağırsaklarımız, o yüzden sağlığımızı etkileyen en önemli organlarımızın başında geliyor. Probiyotikler de; yeterli miktarda tüketildiklerinde bağırsak florasını geliştirerek sağlığımızı olumlu yönde destekleyen mikroorganizmalar. Probiyotiklerin düzenli kullanımı, bağırsak florasının sağlıklı kalmasını sağlayarak hastalıklara yakalanma riskini azaltıyor. Böylece bağışıklık sistemi de güçlü kalıyor ve vücut enfeksiyonlara karşı savaşabilecek hale geliyor.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİREN PROBİYOTİKLER, EKER LEZZETİYLE BULUŞTU

Probiyotiği Nasıl Tüketirim?

Probiyotikleri ayran, kefir, yoğurt gibi ürünlerden kolay bir şekilde alabilirsiniz. Özellikle probiyotik ayran, çocuklarına probiyotik ürünler tükettirmek isteyen anneler için lezzetli bir alternatif oluşturuyor. Lezzetten ödün vermeden yapılan probiyotik ayranı, çocuklar tarafından yemeğin yanında kolayca tüketilebiliyor.

Probiyotik ne işe yarar?

Probiyotik mikroorganizmalar mide asitlerine dayanıklı olduklarından, canlılıklarını koruyarak bağırsaklarımıza doğru ilerler ve buraya yerleşerek faaliyete geçerler. Böylece sindirim sistemimizi düzenlemeye ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye yardımcı olurlar.

Neden probiyotik ürünleri kullanmalıyım?

Çünkü probiyotik mikroorganizmalar;

-Patojen denilen ve bağırsaklarda hastalık yapan zararlı mikroorganizmaların sayısının azaltılmasına,

-Mikrobiyel metabolizmamızın güçlenmesine ve iyileşmesine,

-Mikropların varlığını azaltma gücüne sahip bileşikler üreterek bağışıklık sisteminin güçlenmesine, yardımcı olurlar.